Sorgu için arama sonuçları: neyle

Nota yazmanın tarihi ne kadar ki geleneği olsun. Herhangi bir makamı transpoze etmek isim değiştirmek için tek başına yeterli değildir. Muallim I. Hakkı Bey'in kendinden mütevellit ve başka meşk silsilelerince kabul görmeyen bir takım "yenilikler" peşinde olduğunu zannediyorum. Kendi icadı...

BAKIŞLARIN YAKTI BENİ Bakışların yaktı beni Gözlerine doyamadım Sevgi dolu yüreğine Sana ben hiç doyamadım İsmini hep anıyorum Aşkınla bak yanıyorum Rüyâ gördüm sanıyorum Sana ben hiç doyamadım Çaresi yok biliyorum Seni haktan diliyorum Bilsen ne çok özlüyorum Sana ben hiç doyamadım...

Burada 135.syf'da var, devlet arşivleri'ne giriş yapın e-devlet üzerinden. Görüntülenebiliyor, hem isterseniz satın alıp temiz nüshasını da edinebilirsiniz.

Notanın temize çekilmiş ve her selamı ayrı şekilde olsa ne güzel olurdu :)

v3 notası hakkında ne dersiniz? Notada yok yok. Aslında Hüzzam denmiş, Cüneyt Kosal Müstear notu düşmüş, ama bu haliyle sanırım olsa olsa Segah diyebiliriz. Twitter'da Çağlar Fidan'ın paylaşımından gördüm. Kendisi de v3'e gördüğü gibi icra etmiş. Eski notalardaki donanım/arıza uygulama şeklinin...

Merhum Hocamız Aleaddin Yavaşca ile bir röportajdan; Türk mûsikisinin çınarı "...Birçok eserleri ezbere almış. Bununla ilgili bir bilgiyi de Fahri Kopuz'dan ve Refik Fersan'dan dinledim. 5 kilovatlık Ankara Radyosu zamanı, o sıralarda Melek Tokgöz isminde bir sanatkârımız isim yapmaya...

Merhum üstad burada iki bestekârı karıştırmış, bu eser Küçük İmam Mehmed Efendi’nin değil, Küçük Hoca’nın. Ne yazık ki Küçük İmam’ın bir iki eser dışında bütün eserleri “gemiler geçmeyen umman”a gitmiş..

Hâlâ netleşmedi diyebiliriz, şimdilik Itrî’ye izafe etmekten başka çaremiz yok ne yazık ki..

Yahu bunlar hâl neden düzeltilmemiş?

Melih Ağaoğlu 08.Eylül.1960 yılında Ordu'da dünyaya gelmiştir. Babasının kamudaki görevi nedeniyle ilk, orta ve lise eğitimini farklı şehirlerde tamamladıktan sonra Samsun, Ondokuzmayıs Üniversitesi, Fen-Edebiyat Fakültesi, İngiliz Dil Bilimi ve Öğretmenliği Bölümünde Lisans Eğitimini 1985...

Eser: Ben seni böyle nasıl sevdim ki Bestekâr: Mustafa Coşkun Güfte Sâhibi: Melih Ağaoğlu Makam: Nihavend Form: Şarkı Usûl: Sofyan Güfte: BEN SANA DAHA NE DİYEYİM Ben seni böyle nasıl sevdim ki Söyle bana nereden bileyim Gözlerimden inen yağmurları Söyle sensiz nasıl sileyim Gönlümde...

Eser: Bu gece kalmasın kadehler boş sâkî Bestekâr: Mustafa Coşkun Güfte Sâhibi: Melih Ağaoğlu Makam: Hüzzam Form: Fantezi Usûl: Sofyan Güfte: SÂKİ Bu gece kalmasın kadehler boş sâkî İçelim gecenin hüznü kalpte bâkî Sabahı edelim gün doğana kadar Sen gam doldur kadehim taşana kadar...

Eser: Âfet-i gamdan aceb dünyâda kim âzâdedir Bestekâr: Semih Özdemir Güfte Sâhibi: Belirsiz Makam: Acem Kürdi Form: Beste Usûl: Darbeyn Güfte: Âfet-i gamdan aceb dünyâda kim âzâdedir Herkesin bir derdi var mâdem ki âdemzâdedir Bir hümâ-yı zevki bin sayyâd-ı gam ta'kîb eder...

Eser: Bir Edalı Gülüşlü Nazlı Nazlı Süzüşlü Bestekâr: Rıfat Günen Güfte Sâhibi: Gülden Alıcı Makam: Rast Form: Fantezi Usûl: Düyek Güfte: BİR EDALI GÜLÜŞLÜ Bir edalı gülüşlü Nazlı nazlı süzüşlü Dudak büküp küsüşlü Nasıl şeker görseniz Nasıl Şeker Bilseniz Sevda gözden...

Eser: Beni Candan Usandırdı Cefâdan Yar Usanmaz mı Bestekâr: Ertuğrul İnanç Güfte Sâhibi: Fuzûlî Makam: Isfahan Form: Ağır Semai Usûl: Aksak Semai Güfte: Beni candan usandırdı cefâdan yar usanmaz mı Felekler yandı âhımdan mürâdım şem'i yanmaz mı Fuzûlî rind-i şeydâdır hemîşe halka...

Eğer güftenin bestekarın müdahalesi veya tesiriyle bu şekilde olduğunu varsayacaksak İlya'nın gayrimüslim olduğunu göz önünde bulundurarak değerlendirmeye tabi tutmamız gerek. Çünkü gayrimüslim mekteplerinde Türkçe İlya'dan daha geç bir zamanda başlamıştır. Dolayısıyla İlya'nın şiiri ezberlerken...

Tam bu esnada eserin ilk bestelediği zamanlara ait güfte mecmuaları imdadımıza koşuyor Fatih Bey. Tamamen anlamını yitirmiş olan güfteler dışında, önce bestekarın tercihine saygı duymamız gerekir. Zaten çoğu zaman güftelerin divanlardaki haliyle bestekarın tercihiyle mecmualar yansıyan halleri...

Topkapı Müzesi yazmaları içinde bu eserin "Kār-ı Arābī" diye kaydedildiğini okumuştum. İlk iki beyit arap muvaşşahları içinde yer alıyor, sonraki beyitler farsca. Arap müzik kültüründe çok popüler olduğunu anladığım, yine râst makamında bir parça daha var, ama bestesi bambaşka. Bu bahsi geçen...

Türk Sanat Musikisi'nin Barok zarafetinden bizden çok yabancıların nasiplenmeleri canımı sıkıyor (Ki sadece bu eser için de değil, pek çok eser veya sanatçı için). Ülkeyi resmen arabesk bir zihniyet kültürel anlamda ele geçirmiş. Çok üzücü.

Eser: Bilemezsin ne haldeyim Bestekâr: Mustafa Coşkun Güfte Sâhibi: Naime Koç Özeren Makam: Mahur Form: Şarkı Usûl: Sofyan Güfte: BİLEMEZSİN NE HALDEYİM Bilemezsin ne haldeyim Silindi mi sende izim Fırtınalı bir denizim Deryâm sensin nehirim sen Gül gönlüne misâfirim Kalmadı...

Bu arada biraz evvel ilginç bir şey fark ettim. Etem Ruhi Üngör'ün meşhur antolojisinde bu eseri buldum. Rast faslı içerisinde verilen bu güfte, daha evvel Haşim, Nuri ve Ahmed Avni Beylerin mecmualarında gördüğümüz gibi yine Şakir Ağa'ya ait olarak aktarılmış. Ancak Etem Ruhi Bey'in bu güfte...

Cahid Gözkân'a ait "Kütük" isimli defterde var mıdır acaba bu şarkı. Malûm o defterdeki notalar Hacı Arif Bey'in talebesi Kanuni Mehmet Bey tarafından yazılıp, ondan da Yekta Akıncı'ya nakledilerek bugüne gelmiştir. Yâni Mehmet bey Hocasının kâtibi konumunda bir nevî. Elinde olan varsa bakıp...

Zencir usulünde tek bir şekil kullanılmamış. mesela "Misalini ne zemin ü ne zaman görmüştür" S.yegah bestede Berefşan yoktur, 88 zamanlı olarak kullanmıştır Dede. bu da dediginiz gibi ikinci Devr-i kebir ile 116 zamanlı olmuş.

Kültür Bakanlığının sayfasındaki mevlevi ayinleri makalesinden: "Sadeddin Nüzhet Ergun, Abdürrahim Efendi'nin nühüft, kudümzenbaşı Ali Efendi'nin nühüft, Abdülbâki Hâfız Efendi'nin ısfahan, İsmet Ağa'nın ısfahan, Hâfız Şeyda Dede'nin hicazeyn, Ahmed Ağa'nın sabâ, Haşim Bey'in sûznâk ve şehnaz...

Halil can’ın yazısı anladığım kadarıyla, notalar kendisinde imiş. Vefatından sonra ne oldu acaba?

Merhaba, sistem otomatik olarak yönlendirme yapıyor. Birçok alanda faydalı ama bunun gibi yan etkileri de var ne yazık ki. :)

Sayfada longa mı sirto mu tartışması geçti mi acaba? Göremedim de. Ya da daha genel olarak, longa ile sirtonun farkı nedir tartışması. Yakın zamandaki bir makalede gördüğüm kadarıyla iki birbirine girmiş bulunuyor. Doğruöz, M. D. (2021). Sirto ve longa türlerinin yapısal özelliklerinin...

Şu videoda Şeyh Sadeddin Sırrî Efendi'yi Üsküp'teki tekkesinde görüyoruz: 10:00 Tekkeye giriş. 12:34 Şeyh Sadeddin Sırrı Efendi ilk defa gözüküyor. 15:27 Meydan ve zikir. 15:35 Şeyh Sadeddin Sırrı Efendi meydana giriyor.

Notada nutuk (Üsküplü Şeyh Sırrî Efendi) ve beste (Şeyh Sadeddin Rifâî Efendi) farklı kişilere ait verilmiş. Kesin olmamakla beraber, şurada güftenin ve bestenin Şeyh Sadeddin Sırrî Efendi'ye ait olduğu belirtilmiş; yukarıdaki iki ismin bileşimi aslında. Şu makalede de Şeyh Efendinin bestelenen...

Bu eserin formuyla ilgili tereddütlerim var. Terennümü uzun olan yukardaki 2. varyantına bakıldığında sanki nakış semai'ye benziyor. Siz ne düşünüyorsunuz? Bu konuda yorumu olan var mı? Saygılarımla

Nûr-ı aynım, "tekdir" sözcüğü lâtîfe idi elbet. Yaptığınız iş tabiî ki ancak takdîre lâyık. Umarım sizi üzmedim. Düzeltmeler için teşekkür ediyorum. Diğer bazı teliflerimi de gönderebilir miyim acaba? Sevgi ve saygılar.

İksîr-i gınâ hak-i der-i uzletimizde Simurg megesdir nazar-ı ragbetimizde Biz tair-i evc-i şerefiz sâye-gedâdır Simurg hümâ zîr-i per-i himmetimizde aman aman şahbâzım çaresazım çok niyâzım gel aman yar yar a murâd-ı men

Şevkutarab makamı kısa tabiriyle Saba+Acemaşiran olmasına rağmen eser neden Acemaşiran perdesinde değil de hüseyniaşiranda karar ediyor ? Diğer Şevkutarab eserlere baktığımda kararlar acemaşiran...

Teşekkür ediyorum Levent bey. Haklısınız, düzeltiyorum. Nakaratın ilk ölçüsündeki durumun haricinde bir sıkıntı var mı sizce?

Elinize sağlık Murat Bey. Nakaratın ilk ölçüsünde, orjinalindeki yazı her ne kadar kararsızlık verse de "do" değil "si" olacak. Melodinin akışını da zorluyor "do" olması. Orjinalin 5. satırında da 2 tane aynı yazım şekli var.

Eser: Lâl Bestekâr: Niko Andrikos Güfte Sâhibi: Aslı Aker Makam: Mahur Form: Şarkı Usûl: Sengin Semai Güfte: Bilsen nasıl da şakıyor bülbüller Senden bir haber gelince. Bilsen nasıl da açıyor o güller Bahçeme sesin inince. Olur mu diyorum soruyorum kendime Bir daha düşer mi...

Eser: Bir Meclis Kurulmuş Bestekâr: Niko Andrikos Güfte Sâhibi: Aslı Aker Makam: Beyati Form: Şarkı Usûl: Müsemmen Güfte: Bir meclis kurulmuş erbab-ı bezm ile. Hüsn-i dilim nihayet dönmüş küle. Anlatmam halimi söylemem bülbüle. Nafile artık, dinlemese de olur. Coşturur gönlü...

Musiki Gazetesi'nin kapak ne 'Sabah Sesleri' nota sayfasını da paylaşmak istedim

Kıymetli hocam merhabalar. Sizi burada görmek harika. Şeref verdiniz. Gereken cevabı @Mahzen-i Esrâr-ı Mûsikî hocamız vermiş fakat, anlayışınıza sığınarak, meseleyi biraz daha detaylandırmak isterim: Sitemizde 50.000'e yakın eser var. Bu eserler farklı veri kaynaklarından otomatik olarak...

A mübârek can, pek güzel işler yapıp bu siteyi kurmuşsunuz; notaları bulup neşretmişsiniz; âlem-i mûsikînin istifâdesine sunmuşsunuz da ne demeye "güfte sahibi belirsiz" deye oraya not düşmüşsünüz! Notaların hepiciğinin üzerinde güfte sahipleri adıyla sanıyla yer alıyor da siz neye ordan okuyup...

Sadettin Heper’den gelen versiyon ne kadar farklı değil mi?

Eser: On Dört Asır Evvel Bestekâr: Mehmet Kemiksiz Güfte Sâhibi: Mehmet Akif Ersoy Makam: Buselik Form: İlahi Usûl: Sofyan Güfte: Ondört asır evvel, yine bir böyle geceydi Kumdan, ayın ondördü, bir Öksüz çıkıverdi Lâkin, o ne hûsrandı ki: hissetmedi gözler Kaç bin senedir, halbuki...

Eser: Türk'ün İlahisi Bestekâr: Musa Süreyya Bey (Piyanist, Girftzen, Ûdi) Güfte Sâhibi: Kemalettin Kâmi Kamu Makam: Ferahfeza Form: İlahi Usûl: Sofyan Güfte: Sarmış mâtem boraları, Saz benizli ovaları, Boynu bükük yuvaları, Sen himâye et yâ Rabbî! Ne bir yazık diyen bize, Ne ses veren...

Eser: Bir bağ-ı riyâ bezm-i cihan Bestekâr: İsmail Baha Sürelsan (Kanuni) Güfte Sâhibi: Fuat Uluç Makam: Rast Form: Nefes Usûl: Sofyan Güfte: Bir bağ-ı riyâ bezm-i cihan gonçe-i hak bir Ol gonçeyi dermişler için hû diyelim hû Şek ehline ayine-i iğva şu zevahir Biz gerçeğe ermişler için hû...

Eser: Durmaz yanar vücudum âh etmeyip neyleyim Bestekâr: Salih Berkmen Güfte Sâhibi: Yunus Emre Makam: Uşşak Form: İlahi Usûl: Sofyan Güfte: Kaynak: Cumhuriyet Dönemi'nde Bursa'da Dîni Mûsikî, Doktora Tezi, Şemsettin Çoban, 2023

...pây-mâl eyler meni Za'fı tâli mâni-i tevfik olur her nice kim İltifâtın ârzû-mend-i visâl eyler meni Men gedâ sen şahâ yâr olmak yok ammâ neyleyem Ârzû ser-geşte-i fikr-i muhâl eyler meni Tir-i gamzen atma kim bağrım deler kanım döker Akd-i zülfün açma kim âşüfte-hâl eyler meni Dehr vakf...

Güfte sahibi "Abdülehad Nuri" olarak değiştirildi. Gerekçesi için: İlahi Neylesin Nitsin Gönül Sensiz Karar Etmez - İsmail Hakkı Bey (Muallim) - Muhayyer

Güfte sahibi "Abdülehad Nuri" olarak değiştirildi. Gerekçesi için: İlahi Neylesin Nitsin Gönül Sensiz Karar Etmez - İsmail Hakkı Bey (Muallim) - Muhayyer

Tam olarak böyle geçmekte hem Osmanlıca yazılı notasında hem de Devlet Osmanlı Arşivleri’nde de yer alan belgelerde, ilgilerinize.

TDV İSAM. KTP. Cüneyt Kosal Arşivi No: D-70/11 Pirinçci Rızā Bey'in Tek-Sofyan UsūlündeMāhūr Şarkısı Kākülünü çözersiŋ gözlerini süzersin x 2 Sevdiceğim, yavrucağım niçün niçün beni üzersiŋ Āh āh şıkır şıkır şıkırdama sen baŋa gel x 2 TDV İSAM. KTP. Cüneyt Kosal Arşivi No: D-60-2/34...

Değerli Levent Çelik, bu eserin kendi okuduğunuz kaydını paylaşsanız ne güzel olur.

Eser: Ağlaştık hep bülbülle vefasız güller için Bestekâr: Selahattin Altınbaş Güfte Sâhibi: Özdemir Kiper Makam: Nihavend Form: Şarkı Usûl: Sofyan Güfte: AĞLAŞTIK HEP BÜLBÜLLE VEFASIZ GÜLLER İÇİN DERT ETTİK ZEVKLERİ BİZ KAÇIP GİDENLER İÇİN TÜKENDİ ŞİMDİ YAŞLAR, YANARIM İÇİN İÇİN BÜLBÜL...

Hocam dini eserlerin bestekarını tesbit çok güç. Bu soruya kısa zamanda cevap vermem çok güç olacak ne yazık ki.

Kaynağınız nedir?

özellikle piyano albümünü merak ettim.

=kunyeYazar_str%3A%22R%C4%B1fat+Bey%22"]İBB Kütüphaneleri Notaları indirdiğim yer burası yalnız Rıfat Bey'in el yazması batı notalarına erişim kapalı fakat ulaşacağım en kısa sürede. Demirbaş numarasından neden çıkmadığını ben de anlamadım. Bir diğer kaynak da "Mabeyn i Hümayun da Miralay...

Levent Hocam, ben de @Mahzen-i Esrâr-ı Mûsikî Hocam'a katılıyorum. Otantik olanın tespiti ne kadar önemliyse, bir eserin toplumun gönlünde sürdürdüğü yolculuğu görmek de bence o kadar önemlidir. Zira malumunuz, bu değişim yahut dönüşüm müzik geleneğimizin çok doğal bir sürecinin sonucudur. Tüm...

Efendim, eserin iki ayrı kaynaktan gelmiş olma yorumunu mantık yürüterek yapmaya çalıştım; v2'nin hem çarpmalarda, hem de atıf ve formda fark gösterdiğini düşündüğümde, v2'nin, v1,v3 ve v4'ün (büyük ihtimalle ortak) kaynağından farklı bir bağlamda yazılması en mantıklı seçenek gibi göründü...

Bestekar doğru, yani sonradan bestelenmiş eserlerin bu esere benzemesi neden ilginç bir veri olsun? Önce bestlenenden etkilenmişlerdir, ne olacak..Bu kadar ayrıntılı gözlem yapmak zaten mümkün değil. Hepsinin notası muahhar kaynakalardan alınma.

Bir yüzden idi yâr ile üslûb-ı muhabbet Hattıyla erişti hele mektûb-ı muhabbet Gûy-ı zekanın seyr edeli mâî kabâda Ağdı göğe hûrşîd gibi top-ı muhabbet Ne gamze esîr edebilirdi dili ne gam Olmasa eğer fitne vü âşûb-ı muhabbet Sînemde ne var ise gamın sildi süpürdü Pâk etti harîm-i dili...

Ben bestekâr atfına bakarak eserin 17. yüzyıl olduğunu varsayıp bu yorumu yapmıştım aslında. Sonuçta 18. yüzyıl sonrasında bu tarz nakış besteleyen pek kalmadığı söylenir, zâten bu eserlerin günümüzde hep kârçe ya da beste olarak adlandırılmasının sebebi de o olması lâzım. Tavra bakınca da...

Uşşâk ile dolsun der isen kûy-ı muhabbet Gösterme rakîb olmayana rûy-ı muhabbet Kim görse olur gamzene elbette giriftâr Yâ Rab ne füsûn eyler o câdû-yı muhabbet Uşşâkı esîr etmek ise âdet-i gamze Hûbânı şikâr eylemedir hûy-ı muhabbet Kana boyadı kûyunu seylâb-ı sirişkim Hûn-ı dil ile taştı...

Muzaffer Efendi'nin besteyi "goygoycular" olarak belirtmesi dikkate alınmalı, zira kendisi Zekaizade'nin talebesi olan Bakırköylü Hafız İsmail Efendi'den dini eserler meşk etmiş hatta aralarındaki muhabbete binanen bu zat onu bir akrabası olan Gülsüm Hanım ile evlendirmiştir. Levent bey'in de...

Ayrıca Kaynak’ın eserlerinin telif, geçmek üzere, Münir Bey’den tahakkuk eden teliflerin de başımıza neler açtığı ortada. Net bir belge olmadıkça yazmayalım:)

Sadeddin Kaynak'a ait olduğuna dair belge nedir? Burada bahsedilen arkalı önlü iki plak olarak basılan eser. Tempolu gazel olarak okuduğu... Suzidil gazel, Mahur şarkının arasındaki gazel başka...

Eser: Yağmur gözlü oldum sen olmayınca Bestekâr: Mustafa Coşkun Güfte Sâhibi: Esma Özel Makam: Hicaz Form: Şarkı Usûl: Sofyan Güfte: Yağmur gözlü oldum sen olmayınca Hasretinden bilsen gönlüm yaralı Beni bırakıp ta gittin gideli Yağmur gözlü oldum sen olmayınca Ne ilk bahar kaldı nede bir...

Eser: Küstüm sana aşkınla yanarken gidiverdin Bestekâr: Mustafa Coşkun Güfte Sâhibi: Seda Aker Makam: Nihavend Form: Şarkı Usûl: Yürük Semai Güfte: Küstüm sana aşkınla yanarken gidiverdin Yollar da bıraktın beni bak yerlere serdin Kalbimdeki sevginle yanan âteşi söndür Çık gel ne olur...

Sadettin Kaynak'ın Mısır filmleri için yaptığı şarkıların arabeskin önünü açtığı ile ilgili "tevatürü" ele alan çalışmamı okuduğunuz için teşekkür ederim. Böylelikle Kaynak'ın Arap ezgilerinden hiç bir şekilde yararlanmadığı, fakat film şarkılarının forma ve çalgılamaya olan etkilerinden...

Eser: Sana Neden Gönül Verdim Keşke Vermez Olaydım Bestekâr: Fehmi Ege Güfte Sâhibi: Belirsiz Makam: Nihavend Form: Tango Usûl: Sofyan Güfte: Kaynak: notaarsivleri.com

ASUMAN GÜLGÜN İstanbul' lu bir ailenin ortanca çocuğu olarak dünyaya geldi. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi'de bebek hemşiresi olarak çalışırken ,ayrıldı. İstanbul Kız Lisesinde revir hemşiresi olarak 12 yıl çalıştı. Okulun adı Cağaloğlu Anadolu lisesi olarak değiştikten sonra okulun kütüphane...

Eser: Bakışların yaktı beni Bestekâr: Mustafa Coşkun Güfte Sâhibi: Mahire Dal Ceylan Makam: Rast Form: Şarkı Usûl: Sofyan Güfte: Bakışların yaktı beni Gözlerine doyamadım Sevgi dolu yüreğine Sana ben hiç doyamadım İsmini hep anıyorum Aşkınla bak yanıyorum Rüyâ gördüm sanıyorum Sana...

Kaptanzade Ali Bey Foxtrot "Ah ne çiçeksin" yüklenmiş.

Hafız Post mecmuasında gördüğümü ifade ettiğim diğer güfte-i Zihni girdisini ekte gönderiyorum. Mecmuayı kaleme alan zatın Zihnî'yi nasıl yazmış olabileceğine dair 1_mecmua isimli görselden fikir edinebiliriz ve 2_mecmua'daki yazının ne olduğunu tahmin edebiliriz ama maalesef çok silik...

Mızrâbı bırak, zülfünü sînemde gezindir: Bir kerre de gel gönlümü çal, bak ne hazindir! Kalbimdeki son hiss-i elem nev eserindir. Bir kerre de gel gönlümü çal, bak ne hazindir!

Rica ederim. Elimden geldiğince yardımcı olursam ben de çok mutlu olurum . 🤗

Japonca karakterleri yazdığınız için çok teşekkür ederim. Bunun ne anlama geldiğini anlayabiliyorum. Çok teşekkür ederim. Çok mutluyum.🤗

Çok ama çok teşekkür ederim.

İşin nazarî kısmını benden daha iyi bilenler çıkacaktır eminim, ancak Uşşak-Hicaz ve Uşşak Reng-i Hicaz’ın farklı durumları ifâde ettiğini düşünüyorum. Bildiğim kadarıyla sınıflandırıldığı makamdan farklı belirli makamsal özellikler taşıyan eserlerin ikincil bir isim ile nitelendirilmesi az da...

Bu değerli bestenin güftesi Nâbî'ye aittir. Gazelin 1. ve 4. beyitleri güfte olarak kullanılmıştır. Notası güzelce yeniden yazılsa ve icrâ edilse ne güzel olur.

Yanlış biliyorsam bağışlayın ama doğru anladıysam Çömlekçi Bedros'un Saz Semaisi aslında uşşak makamında. İçinde biraz hicaz çeşnileri gösterdiği için adını Reng-i Hicaz (hicaz renkli) koymuş.

Sakıncası yoksa, bize söyleyebilirseniz çok memnun oluruz. 'Uşşak Reng-i Hicaz' ile 'Uşşak-Hicaz' arasındaki fark nedir? Saz Semaisi (Uşşak Reng-i Hicaz) - Çömlekçi Bedros (Kemani) - Uşşak

v1 külliyat notasınin Zekai Dede'nin oğlu Ahmet Efendi'den notaya alındığını biliyoruz ve doğruluğuna 1. ağızdan yazılmış kadar itimadimiz vardır. v3 ü Hatipoğlu, altına düştüğü "icrayı engelleyen pürüzler giderilerek" notuyla yeniden yazmış.?? Ben hiç bir pürüz göremedim külliyat notasında...

Eser: Yedi Tepe İstanbul Baharı Renk Renk Yaşar (Erguvanın Büyüsü) Bestekâr: Rıfat Günen Güfte Sâhibi: Gülden Alıcı Makam: Mahur Form: Şarkı Usûl: Sofyan Güfte: Yedi tepe İstanbul, baharı renk renk yaşar, Kuşlar gibi uçarak, sen de çıkıp gelsene. Sanki morun her tonu, buralarda hep coşar...

Sağ olun efendim

hocam bu eserin vezni nedir

Bu eser nüshâlarda gösterilenin aksine Kanbosoğlu Mehmed Çelebi'ye ait değildir (ilginç bir şekilde etikette doğru kaydedilmiş); ve anlaşılan ona ait olan bir eserin nazîresidir. Usûle de Hafif demek daha doğru olur, her ne kadar 19. yüzyılda Düyek olarak yazılmış versiyonlar olsa da. Kevserî...

Efendim bildiğim kadarıyla usûl bilgisi seçenekleri içinde 'kendine özgü' diye bir ifâde de var. Kanaatimce daha açık olur; özellikle bazı müellifler bu tür eserleri pek de isâbetli olmayan usûllerle yazmış iken hiçbir şey yazmamak doğru gelmiyor bana. Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz? (Belki...

Eser: Gözlerine baksam yüreğim çağlar Bestekâr: Mustafa Coşkun Güfte Sâhibi: Gülseren Buzpınar Makam: Nihavend Form: Şarkı Usûl: Düyek Güfte: Gözlerine baksam yüreğim çağlar Düşse başım dara içim kan ağlar Ulaşamam sana engeldir dağlar Bu hasretlik artık bitsin sevgilim Ne baharı...

Eser: Sen gideli başıma neler geldi bir bilsen Bestekâr: Mustafa Coşkun Güfte Sâhibi: Hanife Yılmaz Makam: Hüzzam Form: Şarkı Usûl: Sofyan Güfte: Sen gideli başıma neler geldi bir bilsen Her günüm yasla doldu niye gittin çok erken Hicrân oku deliyor bak sînemi her gece Yüreğimde bin yara...

Eser: Güller içinden çiçektir Bestekâr: Mustafa Coşkun Güfte Sâhibi: Gülşen Akdağ Makam: Mahur Form: Fantezi Usûl: Sofyan Güfte: (Akrostiş) Güller içinden çiçektir Ümîdimdir sevincimdir Lâle sümbül mor menekşem Şu denizin incisidir Edep mayasından gelir Ne güzeldir sevdiğimdir Arı olur...

Videodaki (1) güfte, Nota ile aynı. Videodaki (2) güfte notalardan farklıdır. (1) güfte: Canım tezdir sabredemem Seni sevmeden gidemem Çok güzeller sevdim ama Seni de fedâ edemem Sakıncası yoksa 2'nin güftesini söylerseniz sevinirim. (2) güfte: Ne hâlet var güzel sende İrade kalmıyor elde...

@Faruk İnan Bey, kaydı dinleyeyim dedim ama kaldırılmış görünüyor. Sanırım Münir Bey'in varislerinden birinin talep ettiği şu telif meseleleri yüzünden kaldırıldı. Acaba kayda başka bir yerden ulaşabilmem mümkün müdür? @Mahzen-i Esrâr-ı Mûsikî Bey, uzun zaman evvel kaleme aldığım bu makalede...

Eser: Bu aşk bir bahr-i ummândır Bestekâr: Efe Kaan Çakır (Sükûtî) Güfte Sâhibi: Seyyid Seyfullah Nizâmoğlu (K.S) Makam: Acem Aşiran Form: İlahi Usûl: Ağır Müsemmen Güfte: Bu aşk bir bahr-i ummândır, buna hadd ü kenâr olmaz. Delîlim sırr-ı Kur’ân'dır, bunu bilende âr olmaz. Süre geldik...

Değerli dostlar, aranızdaki tartışmaya girmeyeceğim. Ama şunu söyleyeyim ki klasik Türk musikisini husule getiren kültürel kaynaklar oldukça geniş bir yelpazeyi ifade eder. Bizdeki derin İran kompleksini aşmak pek zordur. Dolayısıyla kendimizi İran’a göre tarif etmeye bayılırız. Halbuki biraz...

Benzerlikler olması normaldir, komşumuzdur ne de olsa. Öte yandan Doğu Hun ve Selçuklu devletleri var o bölgede de hakimiyet kurmuş. O bölgede "Türk" Müziği üretilmiş. Osmanlı'dan Turkiye Cumhuriyet'ine miras kalan kültür birikimi gibi, Selçuklu' dan da Osmanlıya aktarılmıştır. Cumhuriyetten...

Anlatamamışım gâliba. Bu iki geleneğin tamâmen aynı olduğunu söyleyen birini hiç görmedim; ben de bunu söylemiyorum. Hele 'Türk müziği İran müziğinin şubesidir' gibi bir cümle asla kurmadım. Benim itirâzım şuna: siz 16. yüzyıldan bir esere, bu Acemlerin değildir, Türk musıkîsi üslûbunda-tavrında...

Şimdi konu şuradan çıktı siz bu bahsi geçen eserin türk lahni üzerine veya meraginin olamayacağını söylediniz. Ben içerisindeki birçok unsurun türkî olduğunu beyan ettim. Siz dediniz ki 19.yya kadar ayırıcı bir fark yok hatta 20 dediniz. 1900lere kadar.. Türk müziği de iran müziğinin bir şubesi...

Efendim buna ne denir pek bilmiyorum. Sizi verdiğim kaynaklara, bu araştırmacıların kağıtlarına yönlendirebilirim bir tek. Bu soruların bir kısmının cevâbı var o kağıtlarda, bir kısmının yok; ancak vardığınız bazı sonuçlara nasıl vardığınızı ben pek anlamıyorum. Belki benim eksiğimdir, ancak iki...

Öncelikle form demişsiniz, her milletin şarkı & türkü formları da var bunların sınıflandırılmasının/tür isminin aynı olması aynı şey oldukları anlamına gelmez. Muhtemelen tertiblerin (takım gibi mesela) benzeşmesi daha önemlidir. Fakat şu yok, bu musıki benziyordu diyelim; karşıda misli yok...

Hatâmı düzelttiğiniz için çok teşekkürler. Merâgî repertuvarı konusunda erişimim olan en son kaynaklar 2000lerden ve 2010ların ilk yarısından; bu konuda daha nüanslı, yeni ve derin bilgileriniz ile söylediğim bir şey çelişiyor ise herhangi bir zaman duymak isterim.