Uygur Müziğinin Kısa Tarihçesi
Çin hanedan yıllıkları, MS. 567 yılında imparator Wudi’nin sarayına gelin olarak gelen bir Türk prensesinin maiyetinde gelmiş bulunan Sujup adlı Kusen’li (Qiuci) bir müzisyenden bahsederken gam ve 5 sesli müzik teorisini Çin’e tanıttığını ifade ederler.
Tang ve bunu izleyen Song hanedanları dönemlerinde de bugünkü Doğu Türkistan bölgesinde yer alan şehirlerden gelmiş olan müzisyenler Çin’de oldukça popüler olmuş, saray çevresi ve başlıca büyük şehirlerde izleyici karşısına çıkmışlardır. Bu müzisyenler yeni çalgı aletlerini ve repertuarını Çin müzik muhitine tanıtmışlardır.
Bu müzisyenlerin popülariteleri aynı döneme ait Çin şiirlerinde sıklıkla yapılan atıflardan anlaşılmaktadır. Araştırmacılar, daha sonraki dönemlerde Japon sarayı tarafından da benimsenen Tang Daqu suitlerinin köklerinin Batı bölgesine ait Çöng Kuylerde olduğuna inanmaktadır.
Batı bölgesi müzisyenlerine sarayda yer verme geleneğinin 16 YY. da kurulan Qing hanedanı döneminde dahi devam etmesi ve Qing kayıtlarının “Senem”, “Jula”, “Seliqe” gibi günümüzde dahi kullanılan eser formlarından bahsetmesi de Uygur müzik geleneğinin köklerini ifade etmektedir.
Tarihte Batıdan Doğuya doğru akan müzik etkisinin devamı olarak Uygur müziği, Orta Asya'nın diğer bölgelerinden İpek Yolu vasıtasıyla gelen akımlar ve nihayetinde 10. yy'da yavaş yavaş bölgeye yayılmaya başlayan İslam-Horasan müzik geleneği ile yoğurulmuştur.
Özellikle İslamiyeti ilk defa devlet dini olarak kabul eden Karahanlılar'ın bu bölgeyi merkez alan coğrafyadaki varlığı, Uygur müziğinin en büyük gelişme çağı olmuştur. Farabi ve İbni Sina gibi müzik teorisyenlerinin fikirlerinin bölgede yayılması da aynı dönemlere rastlar.
Uygur müziği araştırmacısı Abdurrahim Ötkür de Farabi’nin ardından İbn-i Sina’nın mevcut ezgi ve melodileri on iki temel şekilde toplamaya teşebbüs ettiğini, 13. yüzyılda bu temel ezgilerin her birinin birer makam olarak adlandırıldığını ifade eder.
Orta Asya ve Uygur müziğinin ikinci önemli gelişme evresi Çağatay periyodundadır. Günümüzde On İki Makam içerisinde yer alan birçok sözlü eser bu dönem müzisyen-şairlerine atfedilmektedir.
16. yüzyılda merkezi Yerken’de olan Saidiye Hanlığı’nın hükümdarı Sultan Abdurreşit Han teşebbüsünde, Amannisa Hanım ve ünlü müzik ustası Kıdırhan’ın önderliğinde halk arasındaki makamcılar organize edilmiş ve On İki Makam müziği ve metinleri derlenip sistemleştirilmeye başlamıştır.
On İki Makamın günümüze intikalini sağlayan ünlü makam ustası ise Turdi Ahun Aka’dır. Mayıs 1881 yılında Yengisar (Yenihisar) ilçesinde bir müzisyen ailesinde dünyaya gelen Turdi Ahun Aka, on iki yaşından itibaren makam öğrenmeye başlamış, 20 yaşında On İki Makam’ı eksiksiz icra edecek duruma gelmiştir. Kaşgar, Yeken ve Hoten gibi bölgelerde 50 yıl müzisyenlik yapan Turdi Ahun Aka, 1951 ve 1954 yıllarında Urumçi’ye davet edilmiş ve On İki Makam’ı derleme ve düzenleme işine katılmıştır. Bugün Uygur On İki Makamı olarak bilinen eserler onun icra ettiği makamlardır.
Uygur On İki Makamı
Uygur on iki makamı terimi, her biri özelliklerini taşıdığı makamın adıyla anılan on iki ayrı eser takımını tanımlamak için kullanılır.
Uygur On İki Makamı, coğrafi bölgelere bağlı olarak dört ayrı sınıflandırmaya tabi tutulmaktadır. Her bir bölgenin zaman içerisinde kendi iç dinamikleri ile oluşturduğu eser yapıları birbirinden tavırlar, uzunluk, kullanılan enstrümanlar ile de az ya da çok farklılık göstermektedir.
- Kaşgar – Klasik On İki Makam
- Turfan Makamı
- Dolan Makamı
- Kumul Makamı
Kaşgar Klasik On iki Makam
Çong Neğme – Çöng NağmeOn iki makamda ilk bölüm üç ana bölümden biri olan Çöng Nağmedir. Çöng Nağme serbest üslupla okunan gazeller ile başlar ve bu kısım ”Teze” olarak adlandırılır. Ardından tavır ve maharet gösterilen “Selike” kısmı gelir. ”Tekit” adı verilen geçiş ezgisi ile Çöng Nağme bir sonraki ana bölüme bağlanır. Çöng Nağme makamdan makama değişmekle beraber 10 civarında parçadan oluşur.
Dastan – Destan
Destan adını, içerisindeki eserlerde yer alan sözlerin “Ferhat ile Şirin” gibi destanlardan alınmasından alır. Destanda 3 ile 6 arasında değişen sayılarda parça vardır. Bu parçalar Murghul adı verilen enstrümantal geçiş ezgileri ile birbirine bağlanmıştır.
Meşrep
Meşrep bölümü On İki Makamda yer alan son bölümdür. Adından da anlaşılabileceği üzere önceki bölümlerden daha oynak, neşeli ve coşkulu eserlerden oluşur. Meşrep bölümünde giderek artan tempo sona yaklaştıkça iyice yükselir.
Turfan Makamı
Turfan makamı için toplanmış halde bulunan dokuz makam takımı mevcuttur. Her bir takım altı bölümden oluşur. Bu bölümler Gazel, Başçekit, Yalançekit, Cula, Senem, Selikedir.
Turfan makamı altındaki her bir takım yaklaşık yarım saatlik süreye sahiptir. Serbest solo okunan gazelin ardından ağır eserlerden oluşan baş ve yalan çekit bölümleri gelir. Son üç bölüm dans özelliklerini barındıran daha hızlı eserlerdir.
Kumul Makamı
Kumul makamı on dokuz adet takımı içerir. Genellikle halk müziği parçalarından oluşur ve pentatonik özellikleri kuvvetlidir.
Dolan Makamı
Dolan makamı kendi makam ekolüne sahiptir. Beş bölümden oluşur. Mukaddime, Çekitme, Senem, Selike, Sarilma. Dolan makamı dokuz adet takımdan oluşur.
Makamlar Listesi
RakUygur On İki Makamlarında ilk sırada yer alan, Özbek Şeş makamlarında ise Bozork makamının bir şubesidir. Rak adının Hind Ragaları veya Rehavi kelimelerinden geldiği düşünülmektedir. Eğer Rehavi makamının Rast perdesinde karar ettiği hatırlanırsa, Rak kelimesinin Rehavi kökeninden geldiğini iddia etmek olasıdır denebilir.
Çebbayat
Uygur On İki makamındaki ikinci makamdır.
Segah
Uygur On İki makamındaki üçüncü makamdır.
Çargah
Uygur On İki makamındaki dördüncü makamken, Şeş Makamlarda ise Dügah makamına ait bir şubedir.
Pençgâh
Uygur On İki makamındaki beşinci makamdır.
Uzhal
Uygur On İki makamındaki altıncı makamdır. On iki makamdaki sırası dikkate alınırsa Uzhal kelimesinin Uzzal makamındaki güçlü ses ve dizinin altıncı sesi olan hüseyni ile bağlantısı olduğu düşünülebilir.
Acem
Uygur On İki Makamlarından yedincisidir.
Uşşak
Uşşak Makamı Uygur On iki makamlarında sekizinci, Özbek Şeş makamlarda Rast makamının bir şubesi, Kadim Makam sisteminde ise birinci makam olarak yer alır.
Bayat
Bayat Makamı Uygur On İki Makamlarından dokuzuncusu, Özbek Şeş Makamlarında Neva makamının bir şubesi, Fergana Şeş Makamında birinci makam olarak yer alır.
Neva
Neva makamı Uygur On İki Makamlarından onuncu, Kadim makamlardan ikincisi, Şeş makamlardan üçüncüsüdür.
Müşaverek
Müşaverek teriminin Nişaburek makamı ile ilişkisi olduğu ve Uygurcadaki N-M, B-V değişimlerinden sonra günümüzdeki adını almış olması olasıdır.
Irak
Irak Makamı Uygur On iki Makamında on ikinci, Özbek Şeş makamlarında ise altıncı sırada yer alır.
Uygur Müzik Aletleri
Satar (Setar)
Setar armudi gövde yapısına sahip uzun saplı metal telli bir çalgı aletidir. Yayla çalınır.
Gövde ve sapta başta Dut ağacı olmak üzere çınar, kelebek gibi sert – orta sert ağaçlar kullanılır. Kapak kısmında ise yumuşak yapılı ağaçlar kullanılır.
Beş ana telin yanında 7 adet ahenk teli bulunur. Her biri tek tek sıralalanan tellerden yalnızca en alttaki asıl melodiyi icra etmek üzere kullanılır.
Çalınış biçimi olarak yaylı tanbura benzetilebilecek olan setarı, çalgı formu ve yapısına bakıldığında Uygur tanburunun yaylı varyasyonu olarak konumlandırmak kabildir.
Setar geleneksel olarak üzerinde süslemeler barındırır. Bu süslemeleri yapmak için kemik ve boynuzdan kesilen küçük parçalar ağaç üzerinde açılan yuvalara tek tek yapıştırılır.
Kaşgar Gıdçeki (Gıçek)
Gıçek yuvarlak gövde üzerine konumlandırılmış oval satıhlı bir saptan oluşur. Telleri metaldir ve yayla icra edilir. Kabak kemane, kemançe, Özbek gıçeği gibi çalgılarla çalınış, ses karakteri ve görünüm olarak benzerlik gösterir.
Üzerinde bulunan dört adet telin tamamı melodi üretirken kullanılır. Bu sırada çalgı aleti diz üzerine konulan ve ters bir “Y” harfine benzeyen ayağın üzerinde sağa ve sola döndürülür.
Gıçek yapımında dut ağacı kullanılmaktadır. Gıçeği ayırt edici olan bir özellik ise kapak olarak deri veya membran yerine ağaç kullanılmasıdır.
Oldukça süslü olan çalgı aleti üzerinde boynuz ve kemikten yapılmış süslemeler yer alır.
Dolan Gıçeki
At kuyruğundan yapılma tek bir melodi teli ve 7 metal ahenk teli olan bir yaylı çalgıdır. Gövdesi deri kaplıdır.
Kuştar
Kuştar yakın zamanda geçmişte çalınan enstrümanlar esas alınarak üretilmiş olan bir çalgıdır. Mandolin gövdesine yakın bir gövde üzerinde keman klavyesi benzeri bir saptan oluşmuştur. Burguluk üzerinde yer alan kuş şeklindeki parça önemli bir ayrıntısıdır. Üzerinde bulunan dört adet metal telin tamamı icrada kullanılır.
Tembur (Tanbur)
Tanbur da setar gibi armut biçimli bir gövde ve uzun bir saptan oluşur. Gövde ve sapın yapımında dut ağacı kullanılır. Kapak ise yumuşak yapılı ağaçtandır. Kapak üzerinde klavyenin devamı niteliğinde olan ve üzerinde perdeler bulunan parça ile sol alt kısımda kapağı çalınırken oluşan nemden koruyan parça yer alır.
Çalgı üzerindeki beş adet metal teller birinci çift, ikinci tek, üçüncü çift olmak üzere üç sıra halindedir.
Çalma sırasında işaret parmağa takılan ve nakhela adı verilen metal bir yüksük kullanılır.
Tanbur da diğer Uygur çalgıları gibi kemik ve boynuzdan yapılan geometrik desenlerle süslüdür.
Dutar
Dutar armut şekilli ancak büyük bir gövde yapısına ve uzun bir sapa sahip bir enstrümandır. Tekne yapımında genellikle dut ve çınar ağaçları, sap yapımında ise dut ağacı kullanılır. Kapak da dut ağacından yapılmaktadır. Dutar iki adet ipek tele sahiptir. Elle belirli ritim kalıplarına göre vuruşlar yapılarak çalınır. Tellerden altta yer alan melodilerin icrasında kullanılırken, üstteki tel baş parmak vasıtasıyla basılarak akorlar elde edilir.
Geleneksel olarak kadınların da çaldığı dutar, en yaygın çalgılardan birisidir. Solo icralarda ve eşlik sazı olarak kullanılmaktadır.
Kaşgar Rewapı (Rebab)
Kaşgar rebabı küçük yuvarlak bir ses kutusuna ve uzun bir sapa sahiptir. Gövdesinin üstü neme karşı oldukça dayanıklı olan ve gevrek bir ses rengi olan yılan derisi ile kaplanır. Yapımında dut ağacı kullanılır. Üzerinde kemik ve boynuz parçalarından yapılan süslemelere ek olarak iki adet koç boynuzu biçimli çıkıntı bulunur.
Rebab yedi metal tele sahiptir. Tellerden en altta olanı melodiyi icra ederken diğerleri yardımcı yada ahenk vermek amacıyla kullanılır. Çalınırken boynuzdan bir mızrap kullanılır.
İli Rewabı (İli Rebabı)
Kaşgar rebabından metal perdeleri, beş teli ve farklı burguluk formu ile ayrılır.
Qalun (Kanun)
Kalun özellikle Dolanlılar tarafından sıklıkla kullanılan, kanun-santura benzer bir çalgı aletidir. Sol elle mızrap vuruşları yapılırken, sağ elle Gustap adı verilen bir anahtarla ara tonlar ve süslemeler basılır.
Çeng (Santur)
Uygurlar tarafından kullanılan bir santurdur.
Nay (Ney)
Eskiden ceviz ağacından yapılan ancak günümüzde bambudan yapılmaya başlanan ve yan flüt şeklinde çalınan bir üflemeli enstrümandır.
Sunay (Zurna)
Sert ağaçtan yapılan kamışlı bir üflemeli çalgıdır.
Balaman (Balaban)
Kamıştan yapılan bir üflemeli çalgıdır. Özellikle Hotan bölgesinde bulunur.
Dap (Def)
Daire şeklinde kasnağa deri gerilmiş ve kasnak içerisinde zincirleri olan bir ritim sazdır.
Nağra
Dökme demirden yapılan ve üzerine deri gerilen, çubuklarla çalınan bir çalgıdır. Karahanlılar'ın savaş sırasında Nağra ve Sunay çaldırdıkları söylenir.
Sapaj ve Daş (Taş)
Sapaj, üzerinde metal zincirler bulunan halkalara sahip bir ahşap çubuktur. Ritim çalgısıdır.
Taş ise ses çıkarmaya müsait iki taştan oluşan bir çalgıdır.
Quşuq (Kaşık)
Ritim saz olarak kullanılır.