(1894-1975)

İstanbul Fatih’te doğdu. Kasımpaşa’daki Hüsameddin Efendi Dergâhı postnişini, amcası Muhammed İzzet Efendi'nin vesilesi ile Uşşâkiyye tarikatına intisap etti. Küçük yaşlardan itibaren babası ve kardeşi Mazhar ile birlikte mersiye ve ilâhîler okuyarak su dağıttığından dolayı Sebilci Hüseyin olarak tanındı. Okurlar soyadını hiç kullanmadı.

Askerliğini 1913’te Mevlevi Dervişlerinden oluşan Mücahidîn-i Mevleviyye alaylarının mûtrîbân grubunda önce Halep, sonra da Şam Cephesinde Marş Muallimliği göreviyle yaptı.

Cumhuriyetin ilk yıllarından itibaren İstanbul, Ankara, İzmir gibi şehirlerde fasıl topluluklarına hanende ve gazelhan olarak katıldı. Mûsiki dersleri de veren Sebilci aslında mersiyehan olduğu halde 1950’li yıllardan sonra bu kültürün unutulmaya başlamasıyla daha çok mevlidhan olarak anılmaya başlandı.

Sebilci, İstanbul’un birçok tekkesinde zakirlik yaptı. Klasik Müziği Hocası Selanikli Ahmet Efendi’den meşk etti. Osmanlı’nın son Mersiyehanlarından kabul edilen Sebilci’nin yaşayan talebeleri Hafız Celal Yılmaz ve Nazmi Temelcan’dır.


Kendisine has tavrı gerek kayıtlarında gerekse bestelerinde rahatça belli olmaktadır. Kasidelerini okurken, tekrarlarda bir önceki güfteyi okumayıp kendisi bazı ilâveler yapması, icracılığının önemli özelliklerindendir. Kendisinin pek az sayıda plağı ve özel toplantılarda okuduğu kayıtları musikişinasların özel arşivindedir. Bazı filmlerde de gazeller okumuştur. İlk Türk Hava Şehitleri için okuduğu “Ağla annem, ağlamanın yeridir / Tayyareden düşen oğlun Fethi’dir” mısraıyla biten “Hava Şehitleri Mersiyesi” plak haline gelmiş önemli bir kayıttır.

(Celal Yılmaz)
"Mersiyenin sadece sözleri kendi başına Ehl-i Beyt-i anlatamaz, onu mutlaka iyi bir okuyucudan dinlerseniz bütünlük kazanır."


28 Ağustos 1975 tarihinde bir meşkten Üsküdar’daki Aziz Mahmud Hüdaî yokuşunda evinin önüne geldiğinde yere yığılan Sebilci, evinin kapısının önünde ahirete irtihal etmiştir. Cenazesi Yeni Vâlide Sultan Camiinden Muzaffer ÖZAK Efendi tarafından tarikat kaidelerine göre kaldırılan Sebilci Hüseyin Efendi Karaca Ahmed Mescidinin arka tarafına defnedilmiştir.

Kendisinin bilinen tek şiiri;

Leyle-i vuslâtın zevkine pâyân mı olur yâ Resûlallah
Aşkımın lezzetine doymaya imkân mı olur yâ Resûlallah

Başka bir şey dilemez mazhâr-ı ihsânın olan
İltifât ü kereminden büyük ihsân mu olur yâ Resûlallah

Nâr-ı Dûzah'dan emîndir senin üftâdelerin
Nâr-ı aşkınla yanan Dûzah'da sûzân mı olur yâ Resûlallah

Bir nigâh-ı keremin mücrimi handân eyler
Nâil-i lûtfun olan dîdeye giryân mı olur yâ Resûlallah

Bu Sebilci kulunun cürmünü affeyler isen
Bahr-ı lûtfundan aceb zerrece noksan mı olur yâ Resûlallah


44 Bestesi bulunmaktadır.

ZAHİT İPEK


KAYNAKLAR,
- YILDIRIM, MUSTAFA, TEKKE ADABI İLE YETİŞMİŞ BİR BESTEKAR; SEBİLCİ HÜSEYİN EFENDİ (OKURLAR)
- ERGÜR, CUMHUR ENES, 99 BESTEKARDAN İLAHİLER
- TDV İSLAM ANSİKLOPEDİSİ (NURİ ÖZCAN)