Bestekâr
Hafız Post Mehmed Çelebi (İmamzade)
Güfte Sâhibi
Hüseyin Âlî Çelebi (Edirneli, Müverrih)
Makam
Hüseyni
Form
Beste
Usûl
Hafif
Kaynak
Sanat Müziği Notaları
Mesajlar
1258
Tepki Puanı
1859
Yaş
34
Hafız post’un tanburi olduğuna dair tarihi herhangi bir bilgi mevcut değildir. Tanburi Mehmet Çelebi’nin bazı kaynaklarda Hafız Post olarak gösterilmesi külliyen yanlıştır, itibar edilmemelidir.
 
Son düzenleme:
Mesajlar
152
Tepki Puanı
502
Mürselin Bey'e bir soralım. Biliyorsa o biliyordur. Maalesef benim mâlûmum değil.
Bu eserin güftesini ben de çok merak ediyordum ve epeyce aramıştım. Güfte Âlî'nin (Edirneli Müverrih Hüseyin Âlî, Ö: 1648) bir gazelinin 1. ve 4. beyitleridir. Ekte gazeli gönderiyorum. Fazlaca okuma hataları var gibi görünüyor. Divanın yazma nüshalarından yeniden okuyup düzeltmek gerekecektir.
Bir de şu hususu belirtmem gerekiyor. Yılmaz Öztuna'da güfte şairi Manisalı Ahmed Kâmil (Ö: 1658) olarak geçiyor. Bu şairin divanı yok, diğer kaynaklarda da böyle bir şiirine rastlamadım.
 

Bütün Ekli Dosyaları İndir

  • 65.5 KB Görünüm: 271
Son düzenleme:
Mesajlar
152
Tepki Puanı
502
Hocam, bu ismi nasıl kaydedelim? Hangisi isim, hangisi lakap?
Hüseyin Âlî (Edirneli, Müverrih) şekli uygun mudur?
Türk Edebiyatı İsimler Sözlüğü'nde aşağıdaki şekilde yazılmış. Uygun görürseniz bu şekilde olabilir:
Âlî, Hüseyin Âlî Çelebi
(d. ?/? - ö. 1648/1058)
müderris, kadı, müverrih, divan şairi
(Âlî, Hüseyin Âlî Çelebi)
 
Mesajlar
2516
Tepki Puanı
3914
İnternet Sayfası
link
Facebook
link
Türk Edebiyatı İsimler Sözlüğü'nde aşağıdaki şekilde yazılmış. Uygun görürseniz bu şekilde olabilir:
Âlî, Hüseyin Âlî Çelebi
(d. ?/? - ö. 1648/1058)
müderris, kadı, müverrih, divan şairi
(Âlî, Hüseyin Âlî Çelebi)
Estağfirullah.
Güzel bir kaynak, sağ olasınız.
Hüseyin Âlî Çelebi (Edirneli, Müverrih) şu şekilde aldım. Onlar doğal olarak önce lakap, sonra isim olarak vermişler. Bizde bu tam böyle işlemiyor, o yüzden bize uyarlanmış şeklini aldım. Ancak ileride ansiklopedi maddesine sizin önerdiğiniz şeklini de alacağız. Teşekkürler, ekledim ilk mesaja.
 
Mesajlar
2121
Tepki Puanı
3187
Bu eserin güftesini ben de çok merak ediyordum ve epeyce aramıştım. Güfte Âlî'nin (Edirneli Müverrih Hüseyin Âlî, Ö: 1648) bir gazelinin 1. ve 4. beyitleridir. Ekte gazeli gönderiyorum. Fazlaca okuma hataları var gibi görünüyor. Divanın yazma nüshalarından yeniden okuyup düzeltmek gerekecektir.
Bir de şu hususu belirtmem gerekiyor. Yılmaz Öztuna'da güfte şairi Manisalı Ahmed Kâmil (Ö: 1658) olarak geçiyor. Bu şairin divanı yok, diğer kaynaklarda da böyle bir şiirine rastlamadım.
Ben de çok aramıştım, paylaştığınız için çok teşekkürler.
 
Mesajlar
2121
Tepki Puanı
3187
Nâfiz'in bu gazele bir nazîresini buldum:

Çekdim el câm-ı leb-i dildârdan şimden gerü
Fâriğ oldum bâde-i ser-şârdan şimden gerü
Vehmimiz ağyâr ile yār olmasaydı yârimiz
Ol da oldu havfımız ne yârdan şimden gerü
 
Mesajlar
1258
Tepki Puanı
1859
Yaş
34
Bu arada Dîvân için teşekkür ederim Faruk Bey dostum. Değerli dostlarım, maalesef "Reng-i mevc"i bu divanda yok. Nüsha meselesi mi acaba diye düşündüm? Divan'ın bulabildiğimiz diğer nüshalarına bakmak lazım esasında.
 
Mesajlar
2121
Tepki Puanı
3187
Fakîriniz bir ifâde aradı şi're bulamadı, Derûnhân'ımızdan rica ettik, o dahi kırmadı, sağolsun.
Estağfirullah.

Bu arada Dîvân için teşekkür ederim Faruk Bey dostum. Değerli dostlarım, maalesef "Reng-i mevc"i bu divanda yok. Nüsha meselesi mi acaba diye düşündüm? Divan'ın bulabildiğimiz diğer nüshalarına bakmak lazım esasında.
Ricâ ederim hocam, ben de hatırlatmanız üzere aramıştım fakat bulamamıştım.
 
Mesajlar
549
Tepki Puanı
347
Facebook
link
YouTube
link
Kim bu heyet Asım Bey? Bilgi verseniz yüklediğiniz kayıtlar hakkında keşke. Biraz gelişigüzel paylaşıyorsunuz.
Uzun yıllardır arşivlediğim eserler. Kayıtlarımda heyet yazılıysa zaten mutlaka yazıyorum. Eserleri bire bir dinlemeyince amatör olduğumuz için geçmişte enstrümanı çalarken çok zorluk çekerdik. Bu nedenle paylaşıyorum ve notaları da takip ederek düzgün kayıt olmasına özellikle dikkat ediyorum. Gelişi güzel derken neyi kastettiniz bilemedim. Koroların tamamına yakını TRT sanatçılarına ait. Sizlerce bu şekilde paylaşımın sakıncası varsa paylaşımlarımdan hemen vazgeçebilirim. Hatta hepsini de silebilirim. Şu ana kadar sayfaya katkı verdiğimi düşünüyordum.
 
Mesajlar
2516
Tepki Puanı
3914
İnternet Sayfası
link
Facebook
link
Aynı şiirle bestelenmiş bir eser, Ali Ufkî'nin Mecmûa-ı Sâz ü Söz isimli eserinde Hüseynî faslı altında murabba beste olarak kaydedilmiş. Notası ektedir. Şâir ya da bestekâr belirtilmemiş. Muhtemelen elimizdeki versiyon ile aynı eser.
Bunu da sisteme alalım. Bilgi alabilir miyiz, nasıl ekleyeyim bunu?

Ayrıca Harun Bey (Mahzen-i Esrâr-ı Mûsikî) sitemizde yönetici değil ama her konuda danıştığımız değerli bir üyemiz.

@ASIM

Asım Bey, benim açımdan paylaşımlarınızda bir sakınca yok, o yüzden bir sıkıntı yok bu durumda. Daha önceden de dile getirmiştim, sitemizin ağırlığı klasik eserler ve o tarz icrâlar görmek daha hoşumuza gidiyor. Ama bu demek değil ki diğerlerinden paylaşımlar olmasın. Sonuçta o eserler sitemizde olduklarına göre onların icrâlarını da paylaşabiliriz. Burada biraz zevk çatışması var diyelim, olayı tatlıya bağlamış olalım ki zâten olay tatlıya bağlanmış :).
 
Son düzenleme:
Mesajlar
1580
Tepki Puanı
2703
Eseri yanlış okumuşlar. Harun'un müdahelesi bu sebepledir.

Konu zevk çatışması değil, olsa bu kadar uğraşa, o doğru mu bu eğri mi diye mesaiye gerek kalmazdı. Nezih Uzel bahsinde aynı ilâhinin teyidi için üç defa danışıldi.

Siteye üye olan olmayan herkesin katkısı kıymetli. Ama kimseye yaramayacak olan malzemeyi de eleyebilmemiz lazım. O sebeple bir istişare ekibi var. Kırılma gücenme olmamalı.

Burası belki yüz yıl sonra kaynak olarak kullanılacak. Geçmişin seslerini gerek nota, gerek sesli örnekler ile, hattâ makaleler ile nazari anlatımlar ile, dinlenip-okunabilen mümkin olduğu kadar doğru bir kaynak olarak birakabilmek birinci amacimiz olsa gerek.
 
Son düzenleme:
Mesajlar
2516
Tepki Puanı
3914
İnternet Sayfası
link
Facebook
link
Anladım Levent Abi. Tabii yanlış okunulduğu belirtilmemişti, belirtilse belki de bu mesele bu kadar uzamazdı. Keşke hepimiz sizler gibi iyiyi ve yanlışı seçebilse. Ben seçemiyorum, o yüzden söylenene göre davranabiliyorum. Diğer dediklerinde de çok haklısın Abi.


Aynı şiirle bestelenmiş bir eser, Ali Ufkî'nin Mecmûa-ı Sâz ü Söz isimli eserinde Hüseynî faslı altında murabba beste olarak kaydedilmiş. Notası ektedir. Şâir ya da bestekâr belirtilmemiş. Muhtemelen elimizdeki versiyon ile aynı eser.

Bu meseleyi de az kalsın atlıyordum. Bu notayı da sisteme alalım. Bunun bilgilerini nasıl kaydedelim? @Mahzen-i Esrâr-ı Mûsikî
 
Son düzenleme:
Mesajlar
549
Tepki Puanı
347
Facebook
link
YouTube
link
Eseri yanlış okumuşlar. Harun'un müdahelesi bu sebepledir.

Konu zevk çatışması değil, olsa bu kadar uğraşa, o doğru mu bu eğri mi diye mesaiye gerek kalmazdı. Nezih Uzel bahsinde aynı ilâhinin teyidi için üç defa danışıldi.

Siteye üye olan olmayan herkesin katkısı kıymetli. Ama kimseye yaramayacak olan malzemeyi de eleyebilmemiz lazım. O sebeple bir istişare ekibi var. Kırılma gücenme olmamalı.

Burası belki yüz yıl sonra kaynak olarak kullanılacak. Geçmişin seslerini gerek nota, gerek sesli örnekler ile, hattâ makaleler ile nazari anlatımlar ile, dinlenip-okunabilen mümkin olduğu kadar doğru bir kaynak olarak birakabilmek birinci amacimiz olsa gerek.
Değerli yöneticim. Ben bu siteye girdiğim günden itibaren kendimi hep bu konu da çok iyi eğitim veren önemli bir üniversitenin öğrencisi gibi hissettim. Bu kadar seviyeli, kendini yetiştirmiş, donanımlı, araştıran, kişilerden oluşmuş benzer başka bir grupla karşılaşmamıştım doğrusu.
Kültürümüz için verilmiş bu kadar yoğun emek varken, Kırılmak veya gücenmenin en basit tabiriyle sizlere saygısızlık ve haksızlık etmek anlamına geleceğini açıkça
söylemek isterim. Keşke biraz daha genç olduğum yaşlar da sizler gibi değerli ustalarla karşılaşmış olsaydık. Bir kez Okuduğumuzda anladığımız metni şimdi defalarca okuduğumuz hal de anca anlayabiliyoruz. Hafızamız epeyce zayıfladı.Bizden sonra ki nesil sizler sayesinde çok şanslılar diyebilirim.
Başta söylemiştim kendimi üniversite öğrencisi gibi hissettiğimi bu nedenle yapılan yalnışta hocaların görevi öğrencilerini uyarmaktır. Öğrencinin görevi de darılmak değil yalnışı öğrenip düzeltmektir. Bizlerin hatalarını anlayışla karşılayan olsa bile düzeltilebileceğini nazikçe ifade eden naif insan değerli yöneticim Derunhan kardeşime, sayfa da emeği geçen bütün idarecilere, Harun beye sevgilerimi sunuyorum. Sizleri seviyorum.
Hepiniz çok değerlisiniz..Gurur duyulacak bir site yaratmışsınız. Başarılar.. Saygılar..
 
Üst Alt