Arama Sonuçları

v3 notası hakkında ne dersiniz? Notada yok yok. Aslında Hüzzam denmiş, Cüneyt Kosal Müstear notu düşmüş, ama bu haliyle sanırım olsa olsa Segah diyebiliriz. Twitter'da Çağlar Fidan'ın paylaşımından gördüm. Kendisi de v3'e gördüğü gibi icra etmiş. Eski notalardaki donanım/arıza uygulama şeklinin...

Şurada bu şarkıyla alakalı bir anekdot anlatılıyor. Bu şarkının güftesi üzerinden başlayan hoş ve ilginç bir hikaye.

Kubbealtı Lügati'nde dilârâ kelimesine örnek verilmiş bu beyit, ardından da Hüseyin Rahmi'nin Nimetşinas'ından bir cümle. Fakat bu maddenin internetteki sergüzeşti içerisinde iki misal arasındaki "(...)." uçunca bu beyit Hüseyin Rahmi'ninmiş gibi olmuş :)

Teşekkürler Hocam. Göz gezdirdim. Sağolunuz.

Guftedeki Keyyali, Geylani olmalı değil mi? Yukarıdaki v1'de öyle yazıyor.

En üstte ve altta farklı isimler verilmiş. Bence de öyle olmalı.

Zeki Arif'in doğum adı öyle evet.

"... rahm et çünki..." yazılsa cümle daha anlaşılır olabilir. Notada da ayrı yazılmış.

Eser adı notalarda da yazdığı gibi İn şi'te min ba'did dalaleti tehdedi olmalı.

Eser türü olarak dünyevî tabiriyle ilk defa karşılaşıyorum :) Ayrıca kayıtta yürük semai yok maalesef, fakat video açıklamasında nedense.

v2: Şamlı İskender Sultaniyegah Faslı. İlgili eser v2'nin 27'inci sayfasındadır.

Bestekara air bir de ağır semai olacaktı, "Beni candan usandırdı" güfteli.

Eserin ilk beş ölçüsü Şakir ağa'nın müstearına oldukça benziyor.

v2 Cüneyt Orhon'un hazırladığı Hicaz Faslı serisinin ikinci fasikülünden alınmıştır.

Anlaşılan bestekâr konusu tartışmalı. v1, v2: Ali Şîrügani Dede v3: Ali Rıza Şengel (makam nevruz olarak işlenmiş) v4: belirsiz Diğer taraftan, Sermüezzin Rifat Bey'in Nevruz ilahisi de aynı melodiye sahip (Y. Ömürlü ise isim belirtmemiş). Yani, nevruz/acem tartışmasını bir kenara koyarsak...

"Mader" değil de "Ma der" olsa gerektir.

Kültür Bakanlığının sayfasındaki mevlevi ayinleri makalesinden: "Sadeddin Nüzhet Ergun, Abdürrahim Efendi'nin nühüft, kudümzenbaşı Ali Efendi'nin nühüft, Abdülbâki Hâfız Efendi'nin ısfahan, İsmet Ağa'nın ısfahan, Hâfız Şeyda Dede'nin hicazeyn, Ahmed Ağa'nın sabâ, Haşim Bey'in sûznâk ve şehnaz...

Eser: Yegâh Ayin-i Şerif Bestekâr: Hacı Fâik Bey Güfte Sâhibi: Belirsiz Makam: Yegah Form: Ayin Parçası Usûl: Belirsiz Güfte: Kaynak: Belirsiz Diğer Bilgiler: Elimde eserin notası yok. Bir yerde de bulamadım. Fakat bazı kaynaklarda (bkz. aşağıdaki alıntı) bu ayinin...

Eser: Dügâh Ayin-i Şerif Bestekâr: Hacı Fâik Bey Güfte Sâhibi: Belirsiz Makam: Dügah Form: Ayin Usûl: Belirsiz Güfte: Kaynak: Belirsiz Diğer Bilgiler: Elimde eserin notası yok. Bir yerde de bulamadım. Fakat bazı kaynaklarda (bkz. aşağıdaki alıntı) bu ayinin günümüze ulaştığından...

Maalesef onlarda bulamadım.

Güftede Sabur ol Şemsiyâ bu dehr-i pür zehrin cefâsından diyor. Üsküdar Musıki Cemiyetinin neşriyatında güfte şairi Şemsî diye belirtilmiş. Peki Şemsî kim?

Eser adından gazali kelimesinde ilgisiz yere link verilmiş.

Sayfada longa mı sirto mu tartışması geçti mi acaba? Göremedim de. Ya da daha genel olarak, longa ile sirtonun farkı nedir tartışması. Yakın zamandaki bir makalede gördüğüm kadarıyla iki birbirine girmiş bulunuyor. Doğruöz, M. D. (2021). Sirto ve longa türlerinin yapısal özelliklerinin...

Güfte sahibi Şeyh Galib'dir. Şeyh Galib divanında 6 numaralı şarkıdır (sayfa 187). Ayrıca Şeyh Gâlib'in Bestelenmiş Şiirlerinde Usûl-Vezin İlişkisi makalesine başvurulabilir. Dikkat edilirse şiirde mısralar "âh âh âh" nidalarıyla bitiyor. Yani bestekârın ithal ettiği terennümler değildir...

Fa anahtarı mı? :)

Şu videoda Şeyh Sadeddin Sırrî Efendi'yi Üsküp'teki tekkesinde görüyoruz: 10:00 Tekkeye giriş. 12:34 Şeyh Sadeddin Sırrı Efendi ilk defa gözüküyor. 15:27 Meydan ve zikir. 15:35 Şeyh Sadeddin Sırrı Efendi meydana giriyor.

Notada nutuk (Üsküplü Şeyh Sırrî Efendi) ve beste (Şeyh Sadeddin Rifâî Efendi) farklı kişilere ait verilmiş. Kesin olmamakla beraber, şurada güftenin ve bestenin Şeyh Sadeddin Sırrî Efendi'ye ait olduğu belirtilmiş; yukarıdaki iki ismin bileşimi aslında. Şu makalede de Şeyh Efendinin bestelenen...

Güfte bir garip geldi. Ufaktan bir araştırınca başka bir şuğulde benzer bir güftenin kullanıldığını gördüm. Yâ muhassilu bi'l-hayri şerrafte'l-evtân İşrab ve'mlâ' mine'l-ke'si min sâfi'l-adnân Ene maksûdî minke vemâ bi'l-ihdân Ba'dî minhâ nestağfirullâh ed-deyyân Leallû yecmeu şemlî fî...

İkinci notanın başlığında Harp Şarkısı yazılmış. Dipnotta da Türk ve Yunan hükümetleri arasında vukubulan harb esnasında bestelenmiştir diyor. Darüşşafaka'daki talebelerine geçmek üzere birçok marş bestelediğini biliyoruz. Bu eser onlardan biri olabilir.

Esatiz-i Elhan üzerine yazılan tezi (YÖK 108570) okuyordum. Zekâi Dede kısmında zikredilen eserleri takip ederek buraya geldim. Sayfada Hamdi Efendi'ye ait başka eser yok. İntikal eden tek eser bu mudur? Rauf Yekta'nın demesine göre bu eser de Hamdi Efendi'nin değil, Mehmed Bey'in imiş. Bu halde...