Bestekâr
Sadettin Kaynak
Güfte Sâhibi
Sadettin Kaynak
Makam
Uşşak
Form
Şarkı
Usûl
Aksak
Kaynak
Sanat Müziği Notaları

Makam

DîvânMakam Robotu
Mesajlar
45063
Tepki Puanı
580

Bütün Ekli Dosyaları İndir

Moderatörün son düzenlenenleri:
Mesajlar
202
Tepki Puanı
328
Bir de "anayurda" ilk dizenin parçası değildir, ve bununla birlikte farklı bir cümlenin başlangıcıdır. Eserin adına "Rumeli'den göçmen gelir durmadan" demek daha doğru olacaktır.
 
Mesajlar
23
Tepki Puanı
16
Mesajlar
176
Tepki Puanı
236
YouTube
link
Yanlış biliyorsam bağışlayın ama doğru anladıysam Çömlekçi Bedros'un Saz Semaisi aslında uşşak makamında. İçinde biraz hicaz çeşnileri gösterdiği için adını Reng-i Hicaz (hicaz renkli) koymuş.
Yorumunuz için teşekkür ederim.

Mahzen-i Esrâr-ı Mûsikî Bey "Uşşak Reng-i Hicaz makamı" hakkında şunları söylemiştir

Mahzen-i Esrâr-ı Mûsikî' Alıntı:
"Böyle bir makam yok"

Bedros'un bestelediği "Saz Semaisi" ile Sadettin Kaynak'ın bestelediği "Rumeli'den göçmen gelir durmadan" eserlerinin notalarını karşılaştırdım ve her ikisinde de Uşşak makamında hicaz çeşnilerini hissedebiliyorum.

Bu "Uşşak-hicaz" makamının olmadığı anlamına mı geliyor?
 
Mesajlar
202
Tepki Puanı
328
Yorumunuz için teşekkür ederim.

Mahzen-i Esrâr-ı Mûsikî Bey "Uşşak Reng-i Hicaz makamı" hakkında şunları söylemiştir

Mahzen-i Esrâr-ı Mûsikî' Alıntı:
"Böyle bir makam yok"

Bedros'un bestelediği "Saz Semaisi" ile Sadettin Kaynak'ın bestelediği "Rumeli'den göçmen gelir durmadan" eserlerinin notalarını karşılaştırdım ve her ikisinde de Uşşak makamında hicaz çeşnilerini hissedebiliyorum.

Bu "Uşşak-hicaz" makamının olmadığı anlamına mı geliyor?
İşin nazarî kısmını benden daha iyi bilenler çıkacaktır eminim, ancak Uşşak-Hicaz ve Uşşak Reng-i Hicaz’ın farklı durumları ifâde ettiğini düşünüyorum.

Bildiğim kadarıyla sınıflandırıldığı makamdan farklı belirli makamsal özellikler taşıyan eserlerin ikincil bir isim ile nitelendirilmesi az da olsa görülen bir şey. Akla 17. yüzyıldan “Mülazime-i Hisar” Peşrev geliyor meselâ, şu an tam hatırlamıyorum ancak makam tasnifi ya Şehnâz ya Uzzal olması lâzım; ancak mülâzimede Hisar makâmı özelliği gösterdiğinden bu isim ile anılmış hep. Buna farklı makam demek doğru olmaz bence de.

Uşşak-Hicaz’da ise bu birincil-ikincil ayrımı yok. İkisi de makam tanımının bir parçası. Yâni aralarında ne kadar ezgisel fark olduğu bir yana, bestekârın/makam tasnifini yapan zâtın aynı şeyleri anlatmaya çalışmadığını düşünüyorum. Bununla birlikte iki eserde Hicaz özelliklerinin miktârı ve istikrârı arasında farklar da var bence.
 
Son düzenleme:
Mesajlar
176
Tepki Puanı
236
YouTube
link
İşin nazarî kısmını benden daha iyi bilenler çıkacaktır eminim, ancak Uşşak-Hicaz ve Uşşak Reng-i Hicaz’ın farklı durumları ifâde ettiğini düşünüyorum.

Bildiğim kadarıyla sınıflandırıldığı makamdan farklı belirli makamsal özellikler taşıyan eserlerin ikincil bir isim ile nitelendirilmesi az da olsa görülen bir şey. Akla 17. yüzyıldan “Mülazime-i Hisar” Peşrev geliyor meselâ, şu an tam hatırlamıyorum ancak makam tasnifi ya Şehnâz ya Uzzal olması lâzım; ancak mülâzimede Hisar makâmı özelliği gösterdiğinden bu isim ile anılmış hep. Buna farklı makam demek doğru olmaz bence de.

Uşşak-Hicaz’da ise bu birincil-ikincil ayrımı yok. İkisi de makam tanımının bir parçası. Yâni aralarında ne kadar ezgisel fark olduğu bir yana, bestekârın/makam tasnifini yapan zâtın aynı şeyleri anlatmaya çalışmadığını düşünüyorum. Bununla birlikte iki eserde Hicaz özelliklerinin miktârı ve istikrârı arasında farklar da var bence.
Çok ama çok teşekkür ederim.
 
Mesajlar
162
Tepki Puanı
264
İnternet Sayfası
link
Facebook
link
YouTube
link
Böylesi seyirlerin makam kavramının nasıl tanımlandığına bağlı olarak farklı farklı sınıflandırılması muhtemeldir. Bu başka ve uzun bir tartışmanın konusudur. Bu sebeple esere arama motorunda makam üzerinden ulaşmaya çalışırken kolaylık olsun diye “uşşak-hicaz” değil de hem “uşşak” hem de “hicaz” olarak tanımlama yapmak mümkün olabilir mi?
 
Mesajlar
1581
Tepki Puanı
2704
"Bir taraftan üzüyor gönlümü hicrin elemi" veya "Sen bu yerden gideli ey saçı zer"

Bunlara da Reng-i Uşşak mı demek lazım?

Özellikle Uşşak ve Hicaz, perdelerinin ve seyirlerinin birbirine yakınlığından dolayı iç-içe kullanilmaya musaitler. Bunları ayrı ayrı isimlendirmek lüzumsuz bence.

Mesela Karcığar olan ama Beyatiaraban gibi seyreden şarkılar var. yada tam tersi..
Bunların herbirini isimlerdirip ayrıştırsak 1000 tane makamımız olur.

Bu şarkının özelinde ise, aynı "Dertliyim ruhuma hicranimi..." gibi iki isimle anılması doğrudur. Uşşak başlayıp Hicaz bitiyor.
 
Son düzenleme:
Mesajlar
202
Tepki Puanı
328
"Bir taraftan üzüyor gönlümü hicrin elemi" veya "Sen bu yerden gideli ey saçı zer"

Bunlara da Reng-i Uşşak mı demek lazım?

Özellikle Uşşak ve Hicaz, perdelerinin ve seyirlerinin birbirine yakınlığından dolayı iç-içe kullanilmaya musaitler. Bunları ayrı ayrı isimlendirmek lüzumsuz bence.

Mesela Karcığar olan ama Beyatiaraban gibi seyreden şarkılar var. yada tam tersi..
Bunların herbirini isimlerdirip ayrıştırsak 1000 tane makamımız olur.

Bu şarkının özelinde ise, aynı "Dertliyim ruhuma hicranimi..." gibi iki isimle anılması doğrudur. Uşşak başlayıp Hicaz bitiyor.
Bu eserin makam tasnifinde haklısınız tabii, sonuçta gördüğümüz durum, sürekli Uşşak gibi seyreden ancak arada Hicaz “rengi” katılan bir ezgi olması değil, Uşşak özellikli bir ezgiden Hicaz’a geçilmesi. Ve zâten reng-i Hicaz bir makamdır diyen yok efendim. Ancak @Semih Özdemir’in dediği gibi bu olay karmaşık bence de, ve tartışma konusu olacaksa daha düzenli bir şekilde yapılmalı ve istikrarlı bir şekilde düzenlemeye gidilmeli (arşivci gibi mi davranacağız, yoksa kendi makam anlayışımıza göre eser tasnif edeceğiz?), aynı tartışma Fikret Karakaya’nın terkibi Bezmârâ makamında da yaşanmıştı; her böyle bir durum oluştuğunda aynı konuşmaları yapmak pek de mantıklı gelmiyor bana.
 
Mesajlar
76
Tepki Puanı
59
Benim fikrimce; Uşşak ile başladığı için makam Uşşak'tır, bestekar hicazla devam ve bitişi belirtmek için Uşşak-Hicaz yazmıştır. Aksi halde makamların sayısı gereksiz yere artar, (Sn. Levent Çelik'in belirttiği gibi.)
 
Üst Alt