Mesajlar
425
Tepki Puanı
566
YouTube
link
İşlemsel Bellek ve Saz İcrâsı

Bir eseri geçerken parmaklara baktığımızda veya notaya dikkat kesildiğimizde hata yapma oranımız artıyor. Ben bugün bu durumun işlemsel bellek ile ilgili olduğunu öğrendim. Konuyla ilgili bir metni sizinle paylaşmak istiyorum.

İşlemsel belleğin ana etkisi, ne yaptığımızı düşünmeden yetenekli eylemler gerçekleştirmemizi sağlamasıdır. İşlemsel belleğe beceri belleği de denir, çünkü genellikle öğrenilmiş becerileri içeren şeyleri yapmak için kullanılan bellektir.

Örneğin, bir kişi piyano çalmayı öğrendiğinde ne olduğunu düşünün:
• Doğru notayı doğru sırada çalmaya özen göstererek, parmaklarının tuşlara vurmasına çok dikkat ederek başlayabilirler.
• Ancak uzman bir piyanist olduklarında, en iyi stratejileri parmaklarına dikkat etmeden sadece eseri çalmaktır.
• Konser piyanistleri genellikle zor bir pasajı çalarken parmaklarını nasıl hareket ettirdiklerinin bilincine varmaya çalıştıklarında pasajı artık çalamayacaklarını bildirirler. İyi öğrenilmiş işlemsel anıların dikkat gerektirmemesinin ilginç bir sonucu, uzman kaynaklı amnezi adı verilen bir etkidir.
• Bu, şu şekilde çalışır: Belirli bir beceride son derece deneyimli bir uzman eylemi gerçekleştirir. Bu eylem kadar iyi uygulanır ki, tamamen otomatik olarak gerçekleşir, tıpkı bir konser piyanistinin parmaklarının tuşlarda neredeyse sihirli bir şekilde hareket etmesi gibi.
• Bu otomatik eylemin sonucu, kişilere yetenekli bir eylemi gerçekleştirirken ne yaptıkları sorulduğunda, çoğunun hiçbir fikri olmamasıdır.

Hocalarımız bu durumu geçmişten bu yana tecrübe ile bize öğütlüyor. Hatta literatürde öyle durumlar var ki kişi kafasına bir darbe alıyor, geçmişiyle ilgili tüm anısal(epizodik) belleği siliniyor, kendi çocuğunu dahi tanıyamıyor fakat saz icrâsında en ufak bir sorun olmuyor. Bu durum yine işlemsel ve semantik(anlamsal) bellek ile alakalı. Ek olarak bir örnekte, yeni uzun süreli anılar oluşturma yeteneğini kaybetmiş ama yine de piyano çalabilen müzisyen Clive Wearing gibi hafızasını kaybetmiş amnezi hastaları var. Bu bireyler saz ustalığına yol açan uygulamaların hiçbirini hatırlamasalar da yeni becerilerde ustalaşabilirler.

Kaynak: COGNITIVE PSYCHOLOGY. Connecting Mind, Research and Everyday Experience. 5th Edition. Page 181. (2018). E. Bruce Goldstein.

evrimagaci.org_public_content_media_e36d0580e4e81582b0375f97f1dd6db8.jpg
 
Mesajlar
1580
Tepki Puanı
2703
Çok güzel. Araba kullanmayı öğrenirken de bütün yapılacak hareketlere öyle dikkat ederiz ki arabayı kullanamayız stop ettiririz. Nihayet bu hareketler alışkanlık kazandıkça yola trafiğe verebiliriz dikkatimizi. Bu kez de aşırı rahatliktan kazalar olmaya başlar :)

Usül vurup şarkıyı söylerken de aynı şey söz konusu. Başlarda bir türlü sözler darplara oturmaz her heceye bir darp vurulmaya çalışılır. Üstüne gidildikçe usül vurmayı otomatik pilota devrederiz problemler çözülür. :)
 
Mesajlar
31
Tepki Puanı
28
Sevgili üstadlar konu başlığı ile biraz ilgisi olduğunu düşünerek soruyorum.Memleketimde 40 küsur yıllık sürücüyüm,iyi olduğumu da söyleyebilirim. Ancak İngiltere'ye gittiğimde araba kullanırken çok gergin oluyorum dikkat kesilmekten.Bu cümleden olarak sorum şu; transpoze çalmak mı,enstrümanın akordu ile oynamak mı daha doğrudur? (Özellikle ud icrasında.)
 
Mesajlar
1580
Tepki Puanı
2703
birinci cümlenizde cevabı kısmen vermişsiniz :) ben enstrumanist değilim ama insan sesinde de akortla oynamak çok makbul birşey değildir. Her ses cinsinin Kendi Ses sahasının dışında farklı akortlarla şarkı söylemesi, sesin sahibini hem yoracaktır hem de orjinal skalasındaki ses tekniğinin gelişmesine mâni olacaktır. Sazlarda da kendi karakteristik tınısının elde edilmesinde, tellerinin belli gerginliğinin de payı olduğunu düşünüyorum. Yani ya transpoze çalın (udi arkadaşlarım transpoze çalmanın zaten volümsüz olan udu iyice kapatığını söylerler), ya da biri Bolahenk (yerinden) diğeri Kız Neyi (4ses) akortlu olmak üzere iki ud taşıyın.
 
Mesajlar
31
Tepki Puanı
28
Nazik cevabınıza teşekkür ederim üstadım. Transpoze gerçekten hem icrası zor.Özellikle udda ve özellikle de nihavend ve kürdilihicazkar makamlarında ızdırap resmen. Sesin kalitesinin de düşmesi ayrı sıkıntı.İki ud taşıma fikri makul. Bolahenk ve sipürde. Kız akorduna udda ihtiyaç yok. Selam ve sevgilerimle efendim.
 
Mesajlar
251
Tepki Puanı
358
Makamlar çeşitlenince eserler de artınca her perdede herşeyi yapmak gerekiyor. İki ud da olsa hakimiyet lazım geliyor. Beklenmedik bir geçki detay vesaire anında, perde aramaktansa önceden pozisyon çalışmak veya her perdede taksim ederek o âna hazır olmak en gerçekçisi. Enstrumanı bu gayretlerle tanıyınca, klavyeyi özümseyince hemen eliniz o perdeyi bulacaktır, ⬆️ bellek mevzûna da bir atıf olsun.

Buna istisna olarak eserin karar sesi yarım sese denk geliyor çalınıyorsa, ona karşıyım, telleri yarım ses dikleştirmek lazım.. Tabi enstruman yenidir veya zararı olur vesaire onların tavsiyesini alın. Velhasıl, Fa’da rast, nihavend kürdi bana kalsa hiç müsbet birşey değil.. tınlamanın tı’sı olmaz, hatta yanlış armonikler olacağı için major olması gereken minör tınlar gibi gibi. Fa olacağına mi olsun gönüller şenlensin :) ud çalmıyorum ama udîler de piyasada yok bize kaldı bu işi çözmek. Tanburda bu şekilde onu diyebilirim.

Yarım ses gibi, böyle ara perde durumlarında en iyisi yarım ses dikleşmek, saz eserleriyse neyzenleri size en uygun pozisyona ikna etmek.. değilse hanendeleri siz aslansınız yaparsınız abiciğim diyerek yerindene; bir sese; taltif teşvik etmek :) kemençe bulan şükretsin ona lafım yok.. :) Ah o neyzenler diyorum..

Dediğim özetle şu, mesela hüseyni aşiran bir eser (bir ses) yegahda çalındığında (udda zor mu bilemiyorum) hazır olmak lazım. Nasılsa başka bir eser çalarken orada o uşşak çeşnisine denk gelinecektir.

Selam muhabbet
 
Mesajlar
31
Tepki Puanı
28
Haklısınız üstadım. Bahsettiğiniz gibi özellikle nihavend,kürdilihicazkar müstahsen akord ile daha rahat ve hissiyat açısından daha iyi. Elbette pozisyon çalışmak ve hakim olmak mükemmel olur . Neyzenlerle ilgili söylediklerinizi pek anlayamadım. Onların pozisyona ihtiyaçları olmaz diye düşünüyorum çünkü hepsinde her akordda ney bulunuyor. Benim gibi dinozor talebeler için udda en iyi icra yerinden veya 4 ses. :)
Selamlarımla efendim.
 
Mesajlar
251
Tepki Puanı
358
Neyzenler genelde küçük neyleri kullanmak istemiyorlar, 1sese veya yerindene yanaşmıyorlar. Büyük neylerin sesini sevdikleri için, temel sebep bu. Büyük ney kullanıp yerindene transpoze çalabilirler ama zor geliyor onun için herkes onlara uyuyor; birçok zaman kız/4ses çalınıyor herşey.. Birçok eserin duyumunu hayli değiştiriyor bu durum, tizler tiz değil; pesler de okunması zor ve komik oluyor.
 
Üst Alt