Ben bu makamın Zekai Dede tarafından bulunmuş olduğunu sanmıyorum. Zira daha evvel taramış olduğum onlarca edvar içinde, bu makamın varlığını en erken 19. yüzyılın başında görebilmiştim. Hatta tespit ettiğim kaynakları kronolojik olarak arz edeyim, belki meraklısına bir araştırma alanı doğar.
Edvar-ı ilm-i musiki (h.1223 - m.1808) (İstanbul Üniversitesi Kütüphanesi, TY 5636 numaralı yazma)
Haşim Bey Mecmuası (1862-1864)
Panayiotes Kiltzanides'in Rumca müzik kitabı (1881) (Miltaidis Pappas yüksek lisans tezi olarak çalışmıştı)
Hagopos Ayvazian'ın Ermenice yazdığı "Oryantal Müziğin El Kitabı" manasına gelen bir başlığı olan kitabı (1901) (Bunu doğrudan inceleme fırsatım olmadığı ama içeriğini özetleyen başka bir metinden haberdar olmuştum)
Hasıl-ı kelam, 1808 tarihli yazmada mevcut olan bu makamı 1808 veya 1812 tarihlerinde vefat ettiği tahmin edilen Sadullah Ağa kullanmış olabilir. Elbette, Sadullah Ağa'nın bu sohbetimize vesile olan "
Dil bir güzelin vuslatına muntazır oldu" güfteli eserinin gerçekten ona ait olup olmadığı da çeşitli bilimsel metotlarla tespit edilmeli; ben öyle olduğunu varsayarak bir şeyler söyleyiverdim. Ayrıca bu eserin seyri ile benim arz ettiğim kaynaklardaki Hicazkar ses malzemesi ve bunlarla tarif edilen seyirleri de incelenerek karşılaştırılmalı. Malum makam canlı bir organizma gibi; zaman içinde yürekten yüreğe eserlerle aktarılırken perdelerinde de seyirlerinde de değişiklikler olabiliyor. Birçok makam yüzyıllar içinde çokça farklılaşmış. Belki de bugün Hicazkar ismiyle bildiğimiz makam önceden farklı bir isimle biliniyor ve kullanılıyordu
Araştırmaya muhtaç bir husus.