Ana Sayfa
Yeni Mesajlar
Forumlarda Ara
Eser (Nota) Arşivi
Yeni Mesajlar
Kayıt Arşivi
Yeni Mesajlar
Köşe Yazıları
Yeni yazılar
Yeni yorumlar
Yazı dizisi
Yazıları ara
Ansiklopedi
Yeni maddeler
Yeni yorumlar
Yeni puanlamalar
Ansiklopedi'de ara
Bizimle Paylaşın!
Giriş Yap
Kayıt Ol
Türkçe (TR)
Dil Seçici
English (US)
Türkçe (TR)
Neler Yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni Mesajlar
Forumlarda Ara
Menü
Giriş Yap
Kayıt Ol
Install the app
Yükle
Ana Sayfa
Klasik Türk Mûsikîsi (Alaturka)
Müzik Sohbetleri
Türk Musikisinde İmla Problemi
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="orkun zafer özgelen" data-source="post: 84188" data-attributes="member: 393"><p>Bu aslında Fars alfabesinden (ya da eski yazıdan) Latin alfabesine geçişte yaşanmış bazı zorluklardan itibaren sorgulanmış bir şey. Bu Cumhuriyet dönemindeki harf devriminde değil sadece, örneğin Ali Ufki Bey'in yazdığı iki adet mecmuada da görülüyor. Yani Türkçe 17. yüzyılda dahi, her ne kadar Fars alfabesiyle yazılsa da, Latin harflerini bilenler tarafından denenmiştir kaynakları incelediğimizde. Keza 15. yüzyıldan itibaren yazılmış Türk makam müziği kaynaklarında, bugün kullandığımız usullerin hemen hemen hepsi farklıdır. Şarkı formu 18. yüzyılın ortalarında şekillenmiştir. Veya bir çok formun da değiştiği gözlemlenmektedir. </p><p>Türk makam müziği için ise yakın tarihte Türkçeleştirme ve bunda birlik sağlanması olayını Hüseyin Sadettin Arel yapmıştır. Örneğin bugün kullandığımız durak, güçlü, tiz durak, yeden vs. gibi terimler Arel tarafından dilimize aktarılmıştır. Bunların hepsini Musiki Mecmuasında neşretmiş kendisi. Bununla beraber o zaman ulusallaşma ile başlayan her alanda birlik anlayışına, bugün ihtiyaç olup olmadığı kuşkuludur. Avrupa ve Amerika'da çağdaş avantgarde müzik doğrultusunda yapılan bütün eserlerde artık kişisel terimler kullanılmakta ve bunlar 'programme notes' olarak müziğin başında tarif edilmektedir. Bu yüzden biraz daha esnek davranmak gerekir belki bu terim konularında.</p></blockquote><p></p>
[QUOTE="orkun zafer özgelen, post: 84188, member: 393"] Bu aslında Fars alfabesinden (ya da eski yazıdan) Latin alfabesine geçişte yaşanmış bazı zorluklardan itibaren sorgulanmış bir şey. Bu Cumhuriyet dönemindeki harf devriminde değil sadece, örneğin Ali Ufki Bey'in yazdığı iki adet mecmuada da görülüyor. Yani Türkçe 17. yüzyılda dahi, her ne kadar Fars alfabesiyle yazılsa da, Latin harflerini bilenler tarafından denenmiştir kaynakları incelediğimizde. Keza 15. yüzyıldan itibaren yazılmış Türk makam müziği kaynaklarında, bugün kullandığımız usullerin hemen hemen hepsi farklıdır. Şarkı formu 18. yüzyılın ortalarında şekillenmiştir. Veya bir çok formun da değiştiği gözlemlenmektedir. Türk makam müziği için ise yakın tarihte Türkçeleştirme ve bunda birlik sağlanması olayını Hüseyin Sadettin Arel yapmıştır. Örneğin bugün kullandığımız durak, güçlü, tiz durak, yeden vs. gibi terimler Arel tarafından dilimize aktarılmıştır. Bunların hepsini Musiki Mecmuasında neşretmiş kendisi. Bununla beraber o zaman ulusallaşma ile başlayan her alanda birlik anlayışına, bugün ihtiyaç olup olmadığı kuşkuludur. Avrupa ve Amerika'da çağdaş avantgarde müzik doğrultusunda yapılan bütün eserlerde artık kişisel terimler kullanılmakta ve bunlar 'programme notes' olarak müziğin başında tarif edilmektedir. Bu yüzden biraz daha esnek davranmak gerekir belki bu terim konularında. [/QUOTE]
Alıntı ekle...
Kullanıcı Doğrulaması
Gönder
Ana Sayfa
Klasik Türk Mûsikîsi (Alaturka)
Müzik Sohbetleri
Türk Musikisinde İmla Problemi
Üst
Alt