Bestekâr
Itri (Buhurizade Mustafa Efendi)
Güfte Sâhibi
Yok
Makam
Rehavi
Form
Peşrev
Usûl
Sakil
Kaynak
Mehmet Uğur Ekinci
Mesajlar
202
Tepki Puanı
328
Eser:

Bestekâr:

Güfte Sâhibi:
Yok

Makam:

Form:

Usûl:

Güfte:
-

Kaynak:
Mehmet Uğur Ekinci'nin "Kevserî Mecmuası: 18. Yüzyıl Saz Müziği Külliyatı" adlı kitabı, nota yazarı olarak "bakienis" adı verilmiş.

Diğer Bilgiler:
  • Eserin notayazımında müellif(ler)in verdiği kararları ve yaptığı tespitleri, kitaptan iletiyorum:
    • Eserin vezni belirtilmemiş, fakat vezn-i kebirde yazılmış olduğu açık.
    • 1) Ölçü 2 birim fazla. Melodi-usûl ilişkisini göz önünde bulundurarak ölçünün 23.-24. zamanlarına karşılık gelen segâh perdesinin fazladan konmuş olabileceğini düşünmekteyiz.
    • 2,3) Ölçü 1 birim fazla. Fazlalıkları tâkip eden melodileri referans alarak tespit ettik.
 

Bütün Ekli Dosyaları İndir

Mesajlar
202
Tepki Puanı
328
Bana çok etkileyici bir eser gibi gelmese de (ki belki o da benim yeterince tecrübeli olmamamdandır), Itrî'nin yaşamı içinde/yakınında notaya alınmış tek eseri* olması açısından çok önemli bir eser olduğunu düşünüyorum.

*Nühüft Peşrevini unutmuşum, o da var; yine de notaya zamanında alınmış pek eseri olmadığı kesin.
 
Son düzenleme:
Mesajlar
1259
Tepki Puanı
1861
Yaş
34
Itrî saz eseri bestekârı değil en nihayetinde. Dolayısıyla bu eserinin pek parlak olmamasına şaşmamalı. Ancak pek çok musikişinasın hafızasında yaşayan ve süreklice yeni talebeye meşk edilen sözlü eserlerden günümüze gelen muhteşem örnekleri de yine Itrî’nin büyük bestekarlığının nümuneleri olarak görmek lazım. Her ne kadar zamanın değiştirici etkisiyle muhtemelen hayli değişikliğe uğramışlarsa da bestekârından pek çok hatıra taşıdıklarına kanaatimce şüphe edilmez. Nevâ Kâr, Pençgâh besteler, İsfahan Beste, Hisâr Beste, Bestenigâr Beste bu şâheserlerdir işte, malum..
 
Mesajlar
202
Tepki Puanı
328
Itrî saz eseri bestekârı değil en nihayetinde. Dolayısıyla bu eserinin pek parlak olmamasına şaşmamalı. Ancak pek çok musikişinasın hafızasında yaşayan ve süreklice yeni talebeye meşk edilen sözlü eserlerden günümüze gelen muhteşem örnekleri de yine Itrî’nin büyük bestekarlığının nümuneleri olarak görmek lazım. Her ne kadar zamanın değiştirici etkisiyle muhtemelen hayli değişikliğe uğramışlarsa da bestekârından pek çok hatıra taşıdıklarına kanaatimce şüphe edilmez. Nevâ Kâr, Pençgâh besteler, İsfahan Beste, Hisâr Beste, Bestenigâr Beste bu şâheserlerdir işte, malum..
Haklısınız, zâten Itrî'nin sözlü eserlerine veyâ gelenekteki önemli yerine söyleyebileceğim bir şey yok, bütün mitolojik anlatılara rağmen büyük bir bestekâr olmadığını söyleyecek biri düşünemiyorum.

Bana daha ilginç gelen bir mesele, eserin pek dikkat çekememesi dışında Itrî'nin Mecmua'daki iki saz eserinde de melodi yoğunluğunun azlığı. Notasyonla alâkalı olabilir diye düşünüyorum (yâni Ekinci'nin dediği gibi keyfen, detayları önemsemeyerek vezn-i kebirde ve bu şekilde yazılmış olabilir), ancak iki eserde de benzer şekilde, daha çok 16. yüzyıl-17. yüzyıl başı bestekârlarını andıran bir tarzı olması ilginç; belki yine sizin söylediğiniz gibi, saz eseri pek yazmadığından, peşrevlerde oluşan yeniliklere de çok açık olmayabilir.

Tabii iki eserden bunu kesin olarak söylemek saçma olur da, dikkatimi çekti, söyleyeyim dedim, o yüzden de o şekilde bir yorum yaptım.
 
Son düzenleme:
Üst Alt