Sözlü Eser Izdırab-ı Sinemi Cana Neden Fehmeyledi - Emin Efendi (Notacı, Muallim, Hacı) - Nihavend

[Makam]

Eser:

Izdırab-ı sinemi cana neden fehmeyledi ​

Bestekâr:

Emin Efendi (Notacı, Muallim, Hacı) ​

Güfte Sâhibi:

Belirsiz​

Makam:

Nihavend​

Form:

Şarkı​

Usûl:

Ağır Aksak​

Güfte:

-​

Kaynak:

Sanat Müziği Notaları​

Diğer Bilgiler:

Arşiv No: -​

 

[mstferngzl]

Eserin notası hazır, sadece güfte konusunda bazı problemler var Yardımcı olabilir misiniz?

 

[nihavend]

Nasıl yapalım? Güfteyi direkt yazmaya mı çalışalım? Yahut taksimatta mı problemler var?

 

[mstferngzl]

Hocam güfteyi parça parça okudum ama birleştiremedim bir çok yerini :/

 

[nihavend]

Ben bir taslak atayım, onun üzerinden gidelim.

(Ah) Izdırab-ı sinemi cana neden fehm eyledi (a canım)
Sen tabib-i çare-bahş, kalb-i mecruhum musun (a canım)
Bir dakika sensiz aram eylemez gönlüm benim (a canım)
...

Dördüncü mısra biraz Allah'a emanet olacak, affedin:

Nab-ı ruhum, ruh-i cismim, cism-i mecruhum musun (a canım)

 

[mstferngzl]

Hocam harikasınız, Allah razı olsun

 

[nihavend]

Estağfurullah. Umarım doğrudur. Ben de bir noktada bir arkadaştan yardım aldım. Latin transkripsiyon fena halde kafa karıştırıyor. Arabi olan da, galiba, yüzde yüz doğru yazılı değil.

 

[Eypan439]

Ben bir taslak atayım, onun üzerinden gidelim.

(Ah) Izdırab-ı sinemi cana neden fehm eyledi (a canım)
Sen tabib-i çare-bahş, kalb-i mecruhum musun (a canım)
Bir dakika sensiz aram eylemez gönlüm benim (a canım)
...

Dördüncü mısra biraz Allah'a emanet olacak, affedin:

Nab-ı ruhum, ruh-i cismim, cism-i mecruhum musun (a canım)

Izdırab-ı sînemi câna neden fehm eyledin.
Sen tabîb-i çâre bahşı kalb-i mecrûhum musun?
Bir dakika sensiz ârâm eylemez gönlüm benim.
Tab'ı rûhum rûh-u cismim cismi mecrûhum musun?

Bir nigâh-ı lûtfunu atf etme sen câna eğer,
Görmem asla 'alemi sen çeşm-i meftunum musun?
Sendedir derman(-ı) derd-i dil bana kıl merhamet
Çâre-sâzımsın benim sen sâde memdûhum musun?

MECRUH: mec. (Gönül, kalp vb. için) Kırık, incinmiş, kırgın.
ÂRAM: Rahat, huzur, sükûn,
istirâhat.