Siz nazire olmadığını karar verdiğiniz için bu da mı Abdülehad Nuri’ye ait olacak?
Ben karar vermedim bilenlerin fikrine başvurdum, doğruyu tespit etmek için hep birlikte bekliyoruz.
Ama bugüne kadarki görgümle ve mutavazi edebiyat bilgimle nazire değil de Fahrettin Efendi'nin, Abdulehad Nûri Efendi'nin nutkunu söylerken (pirini anmak için belki de) o anlık değiştirdiğini düşünüyorum. Belki ikince defa bile böyle okumamış da olabilir. Zira rahmetli Cüneyt Kosal da vakıftaki meskin kasetinden notaya aldığını yazıyor çoğu notalarında.
Bunların hepsi benim zannım diyebilirsiniz, haklisiniz. O zaman önce nazîre nedir onu tedkik etmek gerekiyor.
Nazîre; aynı vezin, kafiye ve tema ile yeniden şiir söylemektir-yazmaktır. Herhangi bir şiiri olduğu gibi alıp sadece mahlas kıtasını bir iki kelime ile değiştirmekle olmuyor bildiğim kadarıyla. Bir örnek vereyim:
Asıl şiir Fuzûlî'nin.
Hayret ey büt sûretin gördükte lâl eyler meni
Sûret-i hâlim gören sûret hayâl eyler meni
Mihr salmazsın mana rahm eylemezsin munca kim
Sâye tek sevdâ-yı zülfün pây-mâl eyler meni
Za'fı tâli mâni-i tevfik olur her nice kim
İltifâtın ârzû-mend-i visâl eyler meni
Men gedâ sen şahâ yâr olmak yok ammâ neyleyem
Ârzû ser-geşte-i fikr-i muhâl eyler meni
Tir-i gamzen atma kim bağrım deler kanım döker
Akd-i zülfün açma kim âşüfte-hâl eyler meni
Dehr vakf etmiş meni nev-res civanlar aşkına
Her yeten meh-veş esîr-i hatt u hâl eyler meni
Ey
Fuzûlî kılmazsam terk-i tarîk-i aşk kim
Bu fazilet dâhil-i ehl-i kemâl eyler meni
Bu da Nedim'in nazîresi.
Bûs-ı la'lin şöyle sîr-âb-ı zulâl eyler beni
Kim gören âb-ı hâyât içmiş hayâl eyler beni
Şâire söz bulmağa minnet yok amma neyleyim
Âh kim hâyret seni gördükçe lâl eyler beni
Sevdiğim câm-ı meye hâcet nedir la'l-i lebin
Bir şeker handeyle mest-i bî mecât eyler beni
Bağda zülf ü ruhun andıkça bu kimdür deyü
Sünbül ü gül birbirinden sûal eyler beni
Nükhet-î zülfünle geldikçe nesîm-i nev-bâhar
Turra-i sünbül-sıfat âşüfte-hâl eyler beni
Nâ-tüvânım şöyle çeşmin hasetinden kim gehî
Sâye-i müjgân-ı âhü pây-mâl eyler beni
Gerdişin gördükçe sâkî-mülâyım meşrebin
Arzû ser-geşte-i fikr-i muhâl eyler beni
Hasret-i çeşminle ben hâk-i siyâh olsam dahi
Baht âhir sürme-i çeşm-i gazâl eyler beni
Güldürür ya ağlatır ya lütf eder yâhud itâb
Hâsılı neylerse ol ruhsâr-ı âl eyler beni
Arz-ı hâlim çok efendim hak-i pây devlete
Lütfun ammâ bî-niyâz-ı arz-ı hâl eyler beni
Ben kulun lâyık değildir aslına ammâ yine
İltifâtın ârzü mend-i visâl eyler beni
Gûyyâ bilmez efendim bende-i dîrinesin
Kim
Nedîmâ bu mudur deyü suâl eyler beni
Başta da belirttiğim gibi alanı edebiyat olan üyelerimizin fikirlerini tetkiklerini bekliyoruz.