Merhabalar, emeğinize sağlık
Aslında eserin formu şarkı, Muallim İsmail Hakkı Bey öyle yazmış. Güftesi medhiye.
En baştaki röprizi silebilirsiniz, nakarata röpriz koyulabilir. Aslında dolaplar başa değil nakarata dönüyor.
Usul çizgilerini birleştirebilirsiniz, ağır aksak olan yerlerde. (5/4'lük olarak ayırmışsınız)
Semai kısmını ise 6/4 yazsanız daha iyi olur, yürük semai gibi. Muallim İsmail Hakkı Bey notasında o yeri 6/8'lik yazmış, öyle de yazılabilir
İkinci sayfadaki ("Olsun ikbâlin gibi ömrün füzûn") aynı nağmeli olan nakaratı senyö ile yazabilirsiniz.
Bir de aranağme, usulün üçüncü dörtlüğünden başlıyor; "zûn" hecesiyle ölçü başlıyor üçüncü dörtlükde röprizle aranağme giriyor ve dolaplarla usul tamamlanıyor.
Güftelerde bazı yerlerde kaymış; ilk mısraın "ik" hecesi iki dörtlük neva perdesinde olacak, hemen bir önceki notada.
İlk mısradaki "dânâ-yı fünûn" güftesinin "yı" hecesi "fü" hecesinden önce tekrar ediyor. (bunun gibi birkaç yer daha var)
"Ola kalb-i şevketin" olacaktı, notanın altında "ti" yazılmış.
İsmail Hakkı Bey notasında da -İSAM da olduğu gibi- sünbüle perdeleri yok, icraya sonradan eklenmiş sanırsam. Şakir Ağa'nın kardeşi olan Kemani Mustafa Ağa, Nasır Dede'nin Arazbar anlatımı gibi bu eseri yapmış olabilir. (Neva üzerinde pencgah-ı asl)
Tekrardan emeğinize sağlık, teşekkür ederiz.