Arama Sonuçları

Yâre Te'sir Eylemiş Hâlim ki Olmuş Girye-Nâk İstemiş Bir Güfte Benden Beste Benden Sûz-Nâk Emri Var Olsun Fedadır Uğruna Can-ü Tenim İşte Yaptım Güfte Benden Beste Benden Sûz-Nâk

Mehmet Sadi Bey'in Gülşen-i Âsâr adlı divanından.

Yine vaż'-ı felekten mi şikayet Nedir gönlüm nedir sende bu hālet Neden itmekdesin feryādı 'ādet Nedir gönlüm nedir sende bu hālet 'Aceb bilsem nedir derd-i nihānın Geçer Sa'di gibi ġamla zamānın Dem-ā-dem artar eksilmez figānın Nedir gönlüm nedir sende bu hālet

Vay ne müşkilmiş güzel sevmek meğer Yar elinden ben neler çekdim neler Sevmeyim bir dāhi olsun tövbeler Yar elinden ben neler çekdim neler Bister-i hicrānda kaldım bir zamān Bir zamān bülbül gibi kıldım figān Āh-ı vāh oldı bana vird-i zebān Yar elinden ben neler çekdim neler Bir...

Vay ne müşkilmiş güzel sevmek meğer Yar elinden ben neler çekdim neler Sevmeyim bir dāhi olsun tövbeler Yar elinden ben neler çekdim neler Bister-i hicrānda kaldım bir zamān Bir zamān bülbül gibi kıldım figān Āh-ı vāh oldı bana vird-i zebān Yar elinden ben neler çekdim neler Bir...

Tutuldı dām-ı zülf-i yāre gönlüm Şikār oldu yine bi-çāre gönlüm Kapıldı dāne-i ruhsāre gönlüm Şikār oldu yine bi-çāre gönlüm Ser-āzād iken ġamdan kederden Elemden nâleden āh-ı seherden Uruldı tir-i 'aşka tā cigerden Şikār oldu yine bi-çāre gönlüm İdince arż-ı rū ol verd-i mümtāz...

Te’lîf edebilsem felegi âh emelimle Dünyâyı fedâ eyler idim mâ-ḥaṣâlimle Ben uğraşırım belki o demde ecelimle Naḳdîne-i cânı veririm kendi elimle Hem bezm-i viṣâl olsam eğer ol güzelimle Fırḳatten usandım, yeter ey baḫt-ı sitem-kâr Allâh için etme beni hicrân ile bîmâr Bir kerre geçerse elime...

Sineni sar sine-i sad pāreme Çāre kaymak merhemidir yāreme Çāre-sāzım baķ elinle yāreme Çāre kaymak merhemidir yāreme Bāri cānā yāreme gel merhem ol Açdığın zahma yine sen çare bul Dāġ-ı dil başka devā itmez ķabūl Çāre kaymak merhemidir yāreme İşledikçe dilde hicrān yāresi Sızlanır Sa'di...

Sevdigim dil-haste-i hicrānınım Bi-mecāl-i cevr-i bi-pāyānınım Dāġ-dār-ı hançer-i müjgānınım Çāre-cū-yı merhem-i ihsānınım Nerden egdim tig-i hūn-ı efşānına Öldürürsen tābi'im fermānına Düşeni işle efendim şānına Dest ü pā-beste senin ķurbānınım Hasretinle ey gül-i gül-zār-ı an...

Çek kemān ebrūların ey şive-kār Göz okıyla şerhalansın cism-i zār Sineme olsun nişān-ı iftihār Göz oķıyla şerḥalansın cism-i zār Ķaşların cānā ey ursun hançere Gözlerin de başlasın imālere Ko kesilsin her yanım yara bere Göz oķıyla şerḥalansın cism-i zār Nūr-ı aynım eylerim senden ricā...

Senin müştāķ-ı dīdārın benim gibi hezār olsun Benim cānānım ancak sen gibi bir gül-'izār olsun Açıl güller gibi gül-zāre karşı nev-bahār olsun Tebessüm kıl ki āṣārı bahārın āşikār olsun Güli var bülbüli var sünbüli varsa gülistānın Senin de var ruhun 'āşıkların zülf-i perişānın Açılmak...

Sende aceb 'uşşāķa eziyyet mi çoğaldı Yā bizde cefa çekmege tāķat mi azaldı 'Āşıkların āzārı ile bi-tāb u tuvāndır Ey kān-ı kerem lütf u 'ināyet sana kaldı Müjgān oķını aldı ele çeşm-i siyahın Deldi dil-i zārın nice bi-cürm ü günahın Yağmaladı genc-i dil-i Sa'di'yi nigāhın Zülfün hevesi...

Sende aceb 'uşşāķa eziyyet mi çoğaldı Yā bizde cefa çekmege tāķat mi azaldı 'Āşıkların āzārı ile bi-tāb u tuvāndır Ey kān-ı kerem lütf u 'ināyet sana kaldı Müjgān oķını aldı ele çeşm-i siyahın Deldi dil-i zārın nice bi-cürm ü günahın Yağmaladı genc-i dil-i Sa'di'yi nigāhın Zülfün hevesi...

V1 de yazılan güftenin 2. Ve 3. Kıtaları başka bir şarkının güftesi, bu şarkının değil. @mstferngzl

Seher vakti hazināne niçün elhân ider bülbül Gülistānda ġarībāne neden efġān ider bülbül Dinilse şāh-ı murgān 'andelibe pek sezā vardır Sadāsıyla cihānı kendine hayrān ider bülbül Güle vuslat içün gül-bend-i lāne yapmağı ister Görünce hārı ye'sinden dönüb tayrān ider bülbül Taleb itmez mi...

Sahn-ı sînem yandı nâr-ı firkat-i cânâneden Fark olunmaz kalb-i sûzânım semender hâneden Gösterir şimdi eser mâmûreler vîrâneden Bülbül-i bağ-ı muhabbet uçtu gitti lâneden Âşıkım cânânesiz bâğ-ı cihânı neyleyim Bülbülüm gülsüz nevâsız gülsitânı neyleyim Öyle mahzûnum ki bir şeyle gönül...

Sahn-ı sînem yandı nâr-ı firkat-i cânâneden Fark olunmaz kalb-i sûzânım semender hâneden Gösterir şimdi eser mâmûreler vîrâneden Bülbül-i bağ-ı muhabbet uçtu gitti lâneden Âşıkım cânânesiz bâğ-ı cihânı neyleyim Bülbülüm gülsüz nevâsız gülsitânı neyleyim Öyle mahzûnum ki bir şeyle gönül...

Ol ġoncenin etrafını almış yine ağyār Şāh-ı güle gūyā ki sarılmış nice bin hār Ben başlayayım ġayrı figān itmege her bār Feryādıma hayretde kala bülbül-i gül-zār Ellerle görüb yāri gönül odlara yandı Hicran oķı tā cān evine geçdi dayandı Âh-ı seherim halk-ı cihān duydu uyandı Duymaz mı...

Ol gonca-gülün seyr-i cemâlinde safâ var, Gülzâr-ı visâlinde fakat hâr-ı cefâ var. Âlemde temâşâya değer, gerçi güzel çok, Ol yosmada bir başka reviş, başka edâ var. Ol şîve, ol işve, ol edâ var mı, nazar kıl! Hûbân-ı cihân içre nice cilve-nümâ var. Bir kerre görenler kulu, kurbânı olurlar...

Nev-rūz-ı bahār oldı yine ey gül-i handān Gül mevsimidir gel idelim 'azm-i gülistān Güller açıyor bülbül ider nâle ü efġān Gül mevsimidir gel idelim 'azm-i gülistān Def-i ġam ider nağme-i şehnāzı hezārın Var başka safası leb-i cūlarda karārın Zevk u țarabı geçmeden eyyām-ı baharın Gül...

Nev-rūz-ı bahār oldı yine ey gül-i handān Gül mevsimidir gel idelim 'azm-i gülistān Güller açıyor bülbül ider nâle ü efġān Gül mevsimidir gel idelim 'azm-i gülistān Def-i ġam ider nağme-i şehnāzı hezārın Var başka safası leb-i cūlarda karārın Zevk u țarabı geçmeden eyyām-ı baharın Gül...

Mûtâd edeli giryeyi zevke hevesim yok Ağlar gezerim hem-dem ü hem-mültemesim yok Takrîr-i merâm etmeğe artık nefesim yok Feryâd ederim boş yere feryâd idesim yok Feryâd ki feryâda dahi gayrı sesim yok

Mükedder derd-i peyderpeyle şimdi Gönül eylenmiyor bir şeyle şimdi Ne meyle ne nevây-i neyle şimdi Gönül eylenmiyor bir şeyle şimdi Zevâl erdi yine SADİ kemâle Geçenler benzedi hâb-ü hâyale Nihayet yok mu bilmem ki bu hâle Gönül eylenmiyor bir şeyle şimdi

Müjde yeşillendi yine gülsitān Çağlamağa başladı cūy-ı revān Bülbül ider güllere karşı figān Gülşene gel vaķt-i şafādır bu an Gel açıl ey ġonce-i gül-zārı an Lāle çemende yine yaķdı çerāġ Gonceler aldı ele cām-ı ferāġ Olmak içün bizlere taġ üstü baġ Gülşene gel vaķt-i şafādır bu an Gel açıl...

Meyhane tarabgâh-ı meyl âşâm-ı cihandır Peymâne safâ bahs-i dil-i pîr-ü civandır Vermez feleğe kûşe-i meyhaneyi rindân Zîrâki o gam define bir özge mekandır Terk etme der-i meygede-i her söze bakma Bigânelere andaki esrâr-ı nihandır İç bâde güzel sev de ne derlerse desinler Meyhanede yat...

Meyhane mi bu bezm-i țarab-hāne-i cem mi Peymane mi bu efser-i dārāt ü haşem mi Sāķi mi bu nev-bāde-i būstān-ı cemāli Reşki çemenistān-ı hıyābān-ı İrem mi Mir'āt-ı musaffā mı degil cām-ı şarâbın İç gör ki safāsı ne imiş 'ālem-i ābın Çekmez elem ü minnetini çarh-ı cihānın Pekce sarılan...

Hüsn âlemini tuttu senin şöhret-ü şânın Sultânısın ey rûh-i revân kişver-i ânın Dillerde gamın sineler üstünde nişânın Sultânısın ey ruh-i revân kişver-i ânın SADİ ne kadar görse dahi cevr-ü itâbın Terk eyleyemez devletidir hizmet-i bâbın Hûbân-ı zamân olsa nola peyk-i rikâbın Sultânısın ey...

Güfte Mehmet Sadi Bey'in de dediğiniz gibi bestekar notada Şevki Bey olarak yazılmış.

Hun-hāra tige varken ne hacet Ebrūlarınla çeşm-i siyāhın Çekmez mi hançer itse işaret Ebrūlarınla çeşm-i siyāhın Kaşlar kurulmuş gūyā kemāndır Gözler süzülmüş şeh-bāz-ı cāndır İki cefa-ger kim bi-emāndır Ebrūlarınla çeşm-i siyāhın Altında dide üstünde ebrū Hançer elinde gūyā Hülāgū...

EyvAllah, şarkıyı her dinlediğim de aklıma gelen bir mevzu idi, şimdi "bu takibe" mantığıma yattı benim için.

Her kimde vardır aşk ibtilāsı Eksilmez artar derd ü belāsı Kānūn-ı aşkın bu muķteżāsı Gamla kurulmuş sevdā bināsı Hāli degildir dil ehli ġamdan Zahm-ı cigerden sehm-i sitemden Kurtulmaz āşık bir dem elemden Gamla kurulmuş sevdā binası Kış oldı Sa'di aşk ile Mecnūn Geçdi serinden Ferhād-ı...

Hemdemin ağyâr imiş ey bîvefâ Var mı kanun-ı muhabbetde bu yâ Ben yanarken aşk ile serta bepâ Sevdiğim ağyâr olsa hemdem sana Hakkımı ölsem helâl etmem sana Âh-ü nâlem nîce efzûn olmasın Yâ nasıl bağrım benim hûn olmasın Hâtırım mümkünmü mahzûn olmasın Sevdiğim ağyâr olsa hemdem sana...

Haberin var mı şabā kākül-i canānımdan Ben cüdāyım nice dem zülf-i perişānımdan Hūn aķar eşke bedel dide-i giryānımdan Kulunun ķahrı usandırdı beni cānımdan Ne kadar eylese dil-dār bana cevr ü cefā Dil ü tab'ım bulur andan o kadar zevk u safā İtmem aġyār eleminden de şikayet ammā Kulunun ķahrı...

Güzel gün görmedi āvāre gönlüm Neler çekdi neler bi-çāre gönlüm Muhabbetle ser-ā-pā yāre gönlüm Neler çekdi neler bi-çāre gönlüm Zavallı gah olurdı yār elinden Gehi ağyar-ı bed-hencar elinden Bu dehrin hāsılı her bār elinden Neler çekdi neler bi-çāre gönlüm Görünmez çeşmime gül-zār-ı cennet...

Güzel görsem yanar şabr u ķarārım Civān sevmekde ben bi-ihtiyārım Kocalmaz bu dil-i sevdā şi'ārım Civān sevmekde ben bi-ihtiyārım Egerçi buldı sen hadd-i kemāli İrişdi ömrümün devr-i zevāli Gönül hālā hevesden ġayri hāli Civān sevmekde ben bi-ihtiyārım Hilāf-ı 'ādeti pīrāne gönlüm Sever tāze...

Gülşende mi bilmem eser-i bâd-ı sabâ yok Yâ kâkül-i cânânede mi bûy-ı vefâ yok Reng-i çemen-ârâ acebâ gülde mi noksân Yâ nağme-i bülbülde mi te'sîr-i edâ yok Dolmuş tutalım işve-fürûşân ile gülşen Bâzâr-ı muhabbet kurulu ahz ü atâ yok Cünbiş mi verir bizlere seyr-i gül ü gülzâr Evvelki gibi...

First of all, I recommend you to start online lessons from this site Hayrat Eğitim with an education that is suitable for your level, then you can increase your reading speed by reading from this application Osmanlıca Eğitim - Apps on Google Play, which has easy-to-read printed texts, if you...

I recommend that you learn Ottoman Turkish, at least enough to read printed matter.

Gördüm yine bir dil-ber-i pākīze cemāli Çeşmimde henüz gül yüzinün kaldı hayāli Her şeb gözetir didelerim subḥ-i visāli Pek sevdi gönül ḥāsılı ol tāze nihāli Bir nazlı tebessümle nigāh eyledi cānān Dil zülf-i perişānı gibi oldı perişān Hātırda durur sohbetinin lezzeti her an Pek sevdi gönül...

Gördüm yine bir dilber-i mahmur-ı nigâhi Mest etti dil-i gamzede çeşm-i siyahı Vird etse nola gayri gönül ah ile vâhi Sevdim nideyim vaz geçemem ol yüzü mâhı Bir tatlı nigah etti ki cânân gülerekten Mümkün olamaz farkı anın tavr-i melekten Elbet dilerim vuslatını can-ü yürekden Sevdim...

Gönül bezm-i harāb-ābād-ı ġamdır Gözüm peymāne-i zehr-i sitemdir Derūnum beytü'l-aḥzān-ı elemdir Bana āh u figān özge ne ġamdır Açarsam sinemin dāġ-ı cefāsın Bahārın añdırır gül-şen şafasın Figānım basdırır bülbül nevāsın Bana āh u figān özge ne ġamdır İdince murg-ı dil feryāda āgāz Virir āhım...

Gah ümid-i vuslat eylersin gönül Geh devâm-ı firkat istersin gönül Gâh ikisin birden özlersin gönül Sen de bilmezsin ki neylersin gönül Gâh edersin yâr elinden iştikâ Geh cefâsından olursun pür sefâ Derd-ü mihnetle şaşırdın gaalibâ Sen de bilmezsin ki neylersin gönül Çünkü yok sende mecâl-i...

Gah ümid-i vuslat eylersin gönül Geh devâm-ı firkat istersin gönül Gâh ikisin birden özlersin gönül Sen de bilmezsin ki neylersin gönül Gâh edersin yâr elinden iştikâ Geh cefâsından olursun pür sefâ Derd-ü mihnetle şaşırdın gaalibâ Sen de bilmezsin ki neylersin gönül Çünkü yok sende mecâl-i...

Ey şūh-ı cefa-pişe bırak vaż-ı cefayı Vazgeç bu sitemden taķın etvār-ı vefāyı Güldür güzelim bizleri ağlat husemāyı Sāyende senin tā sürelim zevk u safayı Sen gitgide bir āfet-i devran olacaksın Canlar yaķacaķ āteş-i sūzān olacaksın Bilmem ne zamān derdime dermān olacaksın Çağın geçecek sonra...

İrdin yine ey ġonce-dehen fasl-ı bahāre Düşdi heves-i seyr-i çemen hātır-ı zāre Çekmek içün ey meh seni gülşende kenāre Düşdi heves-i seyr-i çemen hātır-ı zāre Cūlar gibi sūķ-ı çemene aķmada yārān Güller gibi açılmada ruhsāre-i hübān Biz de çıkalım gülşene gel ey gül-i handān Düşdi heves-i...

Düşer mi şānına ey şāh-ı hūbān Bırakmak āşıkı böyle perişān Esirger mi efendi kuldan ihsān Buyur Sa'di ķulundur emr ü fermān Beni şāyeste gör zevķ-i viṣāle Gönülde kalmasın āsār-ı nāle Yedd-i red urma şahım arż-ı hāle Buyur Sa'di ķulundur emr ü fermān

Deşme dāġ-ı sine-i sūzānımı İncinirsin incidirsen cānımı Alma āh-ı kalb-i pür-efġānımı İncinirsin incidirsen cānımı Şād-kām itsen beni cānā n'olur Ademi şād eyleyen şādi bulur Cān yaķan āteş nihāyet kül olur İncinirsin incidirsen cānımı

Derdinle senin ey gönül nevreste nihâlim Gör ki ne yaman oldu benim sûret-i hâlim Sabrım tükenüp kalmadı hicrâna mecâlim Yandıkça yanar âteş-i aşkınla hayâlim Taşmı yüreğin merhametin yok mu a zâlim Cismim eriyüp hasret ile benzedi nây'e Kaddim bükülüp döndü gamınla yeni ây'e Tâkat mi...

Bi-rahm ü vefâ sen gibi meh-pâre bulunmaz Pür-renc ü ‘anâ ben gibi âvâre bulunmaz Gamzen gibi ḥūn-rîzi ḥayâl itme ne mümkin Dâğ-ı dil-i sad-pâre gibi yâre bulunmaz Te’sir-i firâkınla gönül ḥaste-i hicrân Lokmân-ı deva-sâz olamaz derdime dermân Beyhude ‘ilâc eylemesin gayrı tabîbân...

Mahzûn ise dil anda safa cilveger olmaz Meksûr olan âyinede aksi suver olmaz Meydân-ı felâketdir efendim neler olmaz Gönlüm gibi peykân-ı belâya siper olmaz İnsan olan envâ-i vukuata memerdir Her dem geçer ammâ ana sabretme hünerdir Derd ehli olur mu sitem-i dehr ile nâlân Islanmış olan...

Ol gonca-gülün seyr-i cemâlinde safâ var, Gülzâr-ı visâlinde fakat hâr-ı cefâ var. Âlemde temâşâya değer, gerçi güzel çok, Ol yosmada bir başka reviş, başka edâ var. Ol şîve, ol işve, ol edâ var mı, nazar kıl! Hûbân-ı cihân içre nice cilve-nümâ var. Bir kerre görenler kulu, kurbânı olurlar...

Ehl-i dil isen kendine zevk eyle cefâyı, Hasrette bulur âşık-ı didâr safâyı. Sermest ol, bir yana at fikr-i sevâyı, Sermâye-i haz eyle hemân aşk u hevâyı. İç bâde, güzel sev var ise akl u şu‘ûrun, Dünyâ var imiş, ya ne yok olmuş, ne umûrun. Dehrin olamaz derdine, âlâmına pâyân, Zîrâ ne biter...

V3 de Söz Ziya Paşa yazmışlar, %99 yanlış, bu Sadi Bey'in olsa gerek.

Te’lîf edebilsem felegi âh emelimle Dünyâyı fedâ eyler idim mâ-ḥaṣâlimle Ben uğraşırım belki o demde ecelimle Naḳdîne-i cânı veririm kendi elimle Hem bezm-i viṣâl olsam eğer ol güzelimle Fırḳatten usandım, yeter ey baḫt-ı sitem-kâr Allâh için etme beni hicrân ile bîmâr Bir kerre geçerse elime...

Sâḳî, bu ṣafâ-ḫâneyi bâḳî mi sanırsın? Mestâne ṣıfat, bister-i nâza uzanırsın Her şâm-ı sürûrun seḥeri var, uyanırsın Sen bir gün olur kim, bu cefâdan usanırsın İtdiklerini yâd eder, elbet utanırsın Dehrin naẓar et, ḥâline kim var mı ḳarârı? Berbâd-ı muḫâlif bozuyor bâġ-ı bahârı Her neş‘enin...

Gel meclise, ey lebleri mül, bir iki parlat Esbâb-ı ġamı fes gibi bir köşeye fırlat Geh sîneñi göster bize, geh ġamzeni oynat Geh rûḥların ‘arż eyle, gehî zülfüñü ḳoḳlat Sâyeñde n’ola, zevḳ u ṣafâmız ola ḳat ḳat Doğ bezmimize gün gibi, ey mihr-i melâḥat Tâ ṣubḥ-ı viṣâle irişe leyle-i ḥasret Geh...

Gülzâra nazar kıldım, virâne misâl olmuş Seyrân ü safâlar hep bir ḥab u ḥayâl olmuş Güller sararıp solmuş, bülbülleri lâl olmuş ġam âlemidir şimdi, ẕevk emr-i muḥâl olmuş Ṣabr it, gelir ol demler kim ehl-i dilânındır Derd üstüne ẕevk olmaz, dem şimdi ḥazânındır Bâḳî olamaz bir şey, ḥâliyle bu...

Bu eserin veya buna benzer eski güftelerin latinize halleri var mı? Elhamdülillah az uz okunuyor da, gene hazır latinize var ise daha hoş olur okuyanlar için.

Izdırab-ı sînemi câna neden fehm eyledin. Sen tabîb-i çâre bahşı kalb-i mecrûhum musun? Bir dakika sensiz ârâm eylemez gönlüm benim. Tab'ı rûhum rûh-u cismim cismi mecrûhum musun? Bir nigâh-ı lûtfunu atf etme sen câna eğer, Görmem asla 'alemi sen çeşm-i meftunum musun? Sendedir derman(-ı)...

Ey dil hele âlemde bir âdem yoğ imiş Var ise de ehl-i dile mahrem yoğ imiş Gam çekme hakikatte eğer ârif isen Farz eyle ki el’an yine âlem yoğ imiş

Elem beni terk etmiyor, Hiç de fasıla vermiyor, Nihayetsiz, mütakiben Doğrusu ömür yetmiyor Dertler sonu olmadan, fasılasız, birbiri ardınca gelen manasında "Nihayetsiz, bu takibe" yerine "Nihayetsiz, mütakiben" olabilir mi, yani mütakiben olması vezni bozuyor mu bilen biri söyleyebilir mi?

Bıktım gam-ı hûban-ı zamandan yeter olsun Bir dâhi güzel sevmeyeyim töbeler olsun İsterse vefâ ma'deni bir işveger olsun Bir dâhi güzel sevmeyeyim tövbeler olsun Pür zevk-u sefâ olsa dahi lâhzece vuslat Değmez senelerce çekilen mihneti elbet Doğrusu cefâ cânıma kâr eyledi gayet Bir dâhi...

Teşekkürler.

Dilerim sen dahi bir zalime meftun olasın Kara sevdaya düşüp ben gibi mecnun olasın Hançer-i hicranınla arzu-i dilhun olasın Çekesin kafir, ölmeyesin, köprü başında dilenesin

Sağolasın.

Bir bakışla pek beğendim ben senin didarını Kim görüp meczubun olmaz pertevi ruhsarını Bir daha göster bana vech-i letafet barını Kim görüp meczubun olmaz pertevi ruhsarını

Okuyamayanlar için güfteleri yazmak iyi olabilir.

Kederim badi-i zevkim gülerim ah çekerek Şen olur kalb-i hazinim dili eşkim dökerek Emeli yâr ise mevtim bana ifhâmı yeter Veririm canımı derhal temelinden sökerek

Kalmadı sînede takat, sevdiğim gelmez misin? Söyle Allah aşkına, sen merhamet bilmez misin? Ye'si aşka ma'kes oldu gözlerim kan ağlıyor Söyle Allah aşkına, sen merhamet bilmez misin?

Bu kemal-i hüsniyle ey mehlika canım Ben değil, alem bütün meftun sana canım Misli yok, bir Dilruba'sın, Dilruba canım Ben değil, alem bütün meftun sana canım

Mızrâbı bırak, zülfünü sînemde gezindir: Bir kerre de gel gönlümü çal, bak ne hazindir! Kalbimdeki son hiss-i elem nev eserindir. Bir kerre de gel gönlümü çal, bak ne hazindir!

Bu divan var lâkin, içinde bu güfte mevcut değil gibi.