Ana Sayfa
Yeni Mesajlar
Forumlarda Ara
Eser (Nota) Arşivi
Yeni Mesajlar
Kayıt Arşivi
Yeni Mesajlar
Köşe Yazıları
Yeni yazılar
Yeni yorumlar
Yazı dizisi
Yazıları ara
Ansiklopedi
Yeni maddeler
Yeni yorumlar
Yeni puanlamalar
Ansiklopedi'de ara
Bizimle Paylaşın!
Giriş Yap
Kayıt Ol
Türkçe (TR)
Dil Seçici
English (US)
Türkçe (TR)
Neler Yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni Mesajlar
Forumlarda Ara
Menü
Giriş Yap
Kayıt Ol
Install the app
Yükle
Ana Sayfa
Klasik Türk Mûsikîsi (Alaturka)
Müzik Sohbetleri
Türk Müziğinin İcrasının Nasıl Olması Gerektiğini Düşünüyorsunuz?
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="orkun zafer özgelen" data-source="post: 80718" data-attributes="member: 393"><p>Bu söze benzer bir söz de Bardakçı'nın programında geçmiştir; "zaro ağaya smokin giydirmek" gibi bir şeydi. Açıkçası ben tek sesli çok sesli tartışmasına girmem bu konuda. Çünkü bu konu 1900'lü yılların başında kalmıştır. Mesele tek seslilikten çok sunum tarzıdır ki, zaten bu tür elektronik düzenlemeler yapılmadı mı?. Özellikle 80li ve 90lı yıllarda yapılan Türk makam müziği albümlerinde hep düzenlemeler yapıldı zaten. Garo Mafyan, Atilla Özdemiroğlu, Onno Tunç vs bunu yaptılar. Synthisizer ile davul, bass gitar, gitar, klavye bu müziğe zaten girmiştir. Mesele alıcısı olup olmaması. Bu müziğin icracısı yetişir de, bestekarı?. Bu detayı atlamamak lazım. Türk makam müziğinde müzik yapan besteciler azalmakta, yapanlar da, zamanında Sadettin Kaynak ya da Selahattin Pınar ya da Şerif İçli ya da Erol Sayan ya da Aleaddin Yavaşça'nın popülaritesine erişemiyor. Çünkü bu bestecilerin eserlerini daha geniş kitlelere hitap eden şarkıcılar okumuştu ve yayılmıştı. Şimdi böyle kişiler yok. Bir müziğin icracısı yetişse de, bestecisi yani üreteni çoğalmadıkça, desteklenmedikçe ayakta tutmak zordur.</p></blockquote><p></p>
[QUOTE="orkun zafer özgelen, post: 80718, member: 393"] Bu söze benzer bir söz de Bardakçı'nın programında geçmiştir; "zaro ağaya smokin giydirmek" gibi bir şeydi. Açıkçası ben tek sesli çok sesli tartışmasına girmem bu konuda. Çünkü bu konu 1900'lü yılların başında kalmıştır. Mesele tek seslilikten çok sunum tarzıdır ki, zaten bu tür elektronik düzenlemeler yapılmadı mı?. Özellikle 80li ve 90lı yıllarda yapılan Türk makam müziği albümlerinde hep düzenlemeler yapıldı zaten. Garo Mafyan, Atilla Özdemiroğlu, Onno Tunç vs bunu yaptılar. Synthisizer ile davul, bass gitar, gitar, klavye bu müziğe zaten girmiştir. Mesele alıcısı olup olmaması. Bu müziğin icracısı yetişir de, bestekarı?. Bu detayı atlamamak lazım. Türk makam müziğinde müzik yapan besteciler azalmakta, yapanlar da, zamanında Sadettin Kaynak ya da Selahattin Pınar ya da Şerif İçli ya da Erol Sayan ya da Aleaddin Yavaşça'nın popülaritesine erişemiyor. Çünkü bu bestecilerin eserlerini daha geniş kitlelere hitap eden şarkıcılar okumuştu ve yayılmıştı. Şimdi böyle kişiler yok. Bir müziğin icracısı yetişse de, bestecisi yani üreteni çoğalmadıkça, desteklenmedikçe ayakta tutmak zordur. [/QUOTE]
Alıntı ekle...
Kullanıcı Doğrulaması
Gönder
Ana Sayfa
Klasik Türk Mûsikîsi (Alaturka)
Müzik Sohbetleri
Türk Müziğinin İcrasının Nasıl Olması Gerektiğini Düşünüyorsunuz?
Üst
Alt