Konuya cevap cer

Her defasında bir anlatamama oluyor sanırım. Ben de bu durumu anlamıyorum açıkçası. Ben anlatamıyorum sanırım. Bizans müziğinde 'makam' ya da makam adları yoktur. Mod üzerine kuruludur. İstabul'un fethinden sonra bu etkileşim içinde kilisede "makam adları" kullanılmıştır. Çünkü tavır ve okuyuş biçimleri benzerlik gösterir. Özellikle dini formlarda.

Aslında ben size açıkçası söyleyim. Makam müziğini Türk müziği olarak ele almazlar yurtdışında pek. Arap etkisi daha güçlüdür, ki verdiğim örneklerde bu görülmektedir. Bizans müziğindeki diyatonik moda, Arap müziğindeki Bayati diyorlar işte. Daha nasıl açık olabilir. Yani İstanbul'daki kültürel etkileşimler isimlendirmelerde rol oynamıştır.

Ayrıca bu aynı dil meselesi gibi. Yani Türkçe dünyada geçerli bir dil midir allah aşkına? Müziğimiz referans olsun. Bu olay siyasidir biraz da elbette. Makalenin 113. sayfasını okuyunuz. Ali Ufki'den ziyade, kilise müziği, Türk makam müziği alışverişinden söz edilmektedir. Verdiğim linkte de görülüyor ki, yabancılar Bizans modlarını açıklarken, açık açık Arap müziği karşılıklarını vermektedirler. Çünkü Arap müziği bir tam sesi eşit böler ve bu Bizans modlarına daha uygundur. Türk müziğinde ise gayri müsavi yani eşit olmayan aralıklara bölünmüştür. Bu anlatımı ve anlamayı zorlaştırır. 1932 Kahire Kongresinde, Araplar sekizlinin 24 eşit parçaya bölünmesini kabul etmişlerdir.


Türk müziği Bizans'tan mı alınmıştır? sorusu bu meyanda oldukça yerel kalmaktadır. Fakat bana göre ikisi de birbirinden hem tavır hem de teorik olarak etkilenmişlerdir.



[MEDIA=youtube]MXK7TCyNG3Q[/MEDIA]


Üst Alt