Kantemiroğlu'nun Büzürg Peşrevini ve (aşağıda paylaştığım Constantinople grubunun) bir icrâsını, bir eserin altında paylaşmıştım, ama burada da bir yer hak eden bir eser bence:[MEDIA=youtube]MH6tKFzaE-8[/MEDIA]Constantinople grubunun icrâsı daha çok 17. yüzyıl sonunu hatırlatıyor (tabii İstanbul kemençesi/Politiki lyra'nın 17. yüzyılda kullanımı Rum çevreleri dışında pek görülmemiş ama Rum müzisyenler arasında müzik eğitimi almış bir betekârın bestesi için uygun sayılır).[MEDIA=youtube]u8USGS3FAvE[/MEDIA]Ross Daly ise Kantemiroğlu'nun etrâfındakilerin, kendisinin "cedîd" diye adlandırdığı tarza benzer bir tavır ile icrâ etmiş.Kantemiroğlu tam bu tarzın gelişimi sırasında İstanbul'da olduğundan iki icrâ da tarihî açıdan mantıklı, ama Kantemiroğlu'nun ana enstrümanı olan tanburun eksikliği hissediliyor (belki de icrâlardan tek beğenmediğim şey).
Kantemiroğlu'nun Büzürg Peşrevini ve (aşağıda paylaştığım Constantinople grubunun) bir icrâsını, bir eserin altında paylaşmıştım, ama burada da bir yer hak eden bir eser bence:
[MEDIA=youtube]MH6tKFzaE-8[/MEDIA]
Constantinople grubunun icrâsı daha çok 17. yüzyıl sonunu hatırlatıyor (tabii İstanbul kemençesi/Politiki lyra'nın 17. yüzyılda kullanımı Rum çevreleri dışında pek görülmemiş ama Rum müzisyenler arasında müzik eğitimi almış bir betekârın bestesi için uygun sayılır).
[MEDIA=youtube]u8USGS3FAvE[/MEDIA]
Ross Daly ise Kantemiroğlu'nun etrâfındakilerin, kendisinin "cedîd" diye adlandırdığı tarza benzer bir tavır ile icrâ etmiş.
Kantemiroğlu tam bu tarzın gelişimi sırasında İstanbul'da olduğundan iki icrâ da tarihî açıdan mantıklı, ama Kantemiroğlu'nun ana enstrümanı olan tanburun eksikliği hissediliyor (belki de icrâlardan tek beğenmediğim şey).