Ana Sayfa
Yeni Mesajlar
Forumlarda Ara
Eser (Nota) Arşivi
Yeni Mesajlar
Kayıt Arşivi
Yeni Mesajlar
Köşe Yazıları
Yeni yazılar
Yeni yorumlar
Yazı dizisi
Yazıları ara
Ansiklopedi
Yeni maddeler
Yeni yorumlar
Yeni puanlamalar
Ansiklopedi'de ara
Bizimle Paylaşın!
Giriş Yap
Kayıt Ol
Türkçe (TR)
Dil Seçici
English (US)
Türkçe (TR)
Neler Yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni Mesajlar
Menü
Giriş Yap
Kayıt Ol
Install the app
Yükle
Eser (Nota) Arşivi
Eser (Nota) Arşivi
Saz Semaisi - Fikret Esat Karakaya - Bezmârâ
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="orkun zafer özgelen" data-source="post: 68805" data-attributes="member: 393"><p>Bestekarın özgürlüğü konusundaki bazı cümlelerde bana bir atıf hissettim. Öncelikle şunu belirtmek ve bilmek lazım. Makamlar tarihi süreç içinde değişmiş, gelişmiş hatta kaybolmuşlardır. Örneğin Meragi'de dizisi verilen bir çok makam bugün farklı bir makama tekabül etmektedir. Ya da Rehavi. Rehavi, Evliya Çelebi'de de , Kantemiroğlu'nda da enteresan bir tanım ile anılır, bu tanım "trompet nağmesi"dir. Trompet bilindiği üzere geliştirilmeden önce, sadece doğuşkanlarını verebilen bir enstrümandı. Yani her tonde bir trompet vardı. Ve bu trompet tonun birinci, dördüncü, beşinci ve oktavını gayet temiz verebilmekte idi. Burdaki "trompet nağmesi" tanımı da, bizim marşlarda veya en barizini 10 kasımda 09:05'te çalan, duyduğumuz aşina olduğumuz aralıklara sahiptir. Örneğin Dol-sol ya da Sol-do gibi. Rehavi de böyle atlamaları eser içinde çok yapan bir makam imiş, tanımdan anladığımız kadarıyla. Yani Yegâh-Rast ya da Rast-Neva ya da Neva-Gerdaniye atlamalarını bol bol yapan bir yapısı vardır. Fakat tarihsel süreç içinde, Rast ile benzerliğinden ötürü, Rast'a da kullanılınca Rehavi makamına ihtiyaç kalmamıştır. Çünkü Rast'ta da yapılabilmiştir bu "trompet nağmesi". Zaten Kantemiroğlu'nda da "ismi olup cismi olmayan makamlar" kategorisindedir.</p><p>Bir de eklemek gerekir ki, teori yapılmış eserlerden çıkar, besteciler teoriye göre beste yapmaz. Eğer yaparlarsa müzikte gelişim olmaz. Örneğin Chopin kromatizmi, tonal değişimleri, tansiyon akorları Mozart gibi kullansaydı. Avrupa müziği hep aynı kalırdı. Buna mukabil, Dede Efendi'nin eser anlayışı asla Itri gibi değildir. Bu tarihsel, sosyal, kültürel bir süreçtir. Bu yüzden bugün Vech-i Arazbar diye bildiğimiz makam o gün Bezmara olarak geçebilir. Bunların seyri aynı olsa bile. Tarihten bir not bırakmak araştırmacının görevidir. Yani o gün böyleydi bugün böyle. Fikret bey bu araştırmaları sonucu Bezmara makamını ortaya çıkarmıştır. Bu makam, bugün kullandığımız bir çok makamın karışımı ya da aynısı bile olabilir. Fakat tarihe bir not düşülmüştür nihayet.</p></blockquote><p></p>
[QUOTE="orkun zafer özgelen, post: 68805, member: 393"] Bestekarın özgürlüğü konusundaki bazı cümlelerde bana bir atıf hissettim. Öncelikle şunu belirtmek ve bilmek lazım. Makamlar tarihi süreç içinde değişmiş, gelişmiş hatta kaybolmuşlardır. Örneğin Meragi'de dizisi verilen bir çok makam bugün farklı bir makama tekabül etmektedir. Ya da Rehavi. Rehavi, Evliya Çelebi'de de , Kantemiroğlu'nda da enteresan bir tanım ile anılır, bu tanım "trompet nağmesi"dir. Trompet bilindiği üzere geliştirilmeden önce, sadece doğuşkanlarını verebilen bir enstrümandı. Yani her tonde bir trompet vardı. Ve bu trompet tonun birinci, dördüncü, beşinci ve oktavını gayet temiz verebilmekte idi. Burdaki "trompet nağmesi" tanımı da, bizim marşlarda veya en barizini 10 kasımda 09:05'te çalan, duyduğumuz aşina olduğumuz aralıklara sahiptir. Örneğin Dol-sol ya da Sol-do gibi. Rehavi de böyle atlamaları eser içinde çok yapan bir makam imiş, tanımdan anladığımız kadarıyla. Yani Yegâh-Rast ya da Rast-Neva ya da Neva-Gerdaniye atlamalarını bol bol yapan bir yapısı vardır. Fakat tarihsel süreç içinde, Rast ile benzerliğinden ötürü, Rast'a da kullanılınca Rehavi makamına ihtiyaç kalmamıştır. Çünkü Rast'ta da yapılabilmiştir bu "trompet nağmesi". Zaten Kantemiroğlu'nda da "ismi olup cismi olmayan makamlar" kategorisindedir. Bir de eklemek gerekir ki, teori yapılmış eserlerden çıkar, besteciler teoriye göre beste yapmaz. Eğer yaparlarsa müzikte gelişim olmaz. Örneğin Chopin kromatizmi, tonal değişimleri, tansiyon akorları Mozart gibi kullansaydı. Avrupa müziği hep aynı kalırdı. Buna mukabil, Dede Efendi'nin eser anlayışı asla Itri gibi değildir. Bu tarihsel, sosyal, kültürel bir süreçtir. Bu yüzden bugün Vech-i Arazbar diye bildiğimiz makam o gün Bezmara olarak geçebilir. Bunların seyri aynı olsa bile. Tarihten bir not bırakmak araştırmacının görevidir. Yani o gün böyleydi bugün böyle. Fikret bey bu araştırmaları sonucu Bezmara makamını ortaya çıkarmıştır. Bu makam, bugün kullandığımız bir çok makamın karışımı ya da aynısı bile olabilir. Fakat tarihe bir not düşülmüştür nihayet. [/QUOTE]
Alıntı ekle...
Kullanıcı Doğrulaması
Gönder
Eser (Nota) Arşivi
Eser (Nota) Arşivi
Saz Semaisi - Fikret Esat Karakaya - Bezmârâ
Üst
Alt