Açıkçası ben sosyal bilimlerin pozitif bilimler kadar keskin olmamakla birlikte, bazı konularda söz söyleme hakkında bilgi sahibi ya da araştıran kişilerin sözünü sakınmaması taraftarıyım. Sonuçta bilimde bir tez öne sürersiniz, onun anti-tezi olur. Bu sosyal bilimlerde çok görülen bir durumdur. Örneğin Platon'nun idealar dünyasına karşı onun da öğrencisi olan Aristoteles gözlem ve bu yolla dünyanın anlaşılacağı üzerine bir anti-tez sunmuştur. Bu olabilir. Olmalıdır.
Size Erol Sayan'ın da anlattığı bir örnek vereyim. Kalbe Dolan O ilk Bakış adlı şarkıyı besteledikten sonra dönemin radyo sanatçısı Tane Şener Sayan'ın evine gelmiş ve bu şarkıyı beğenmiş. Erol Sayan 'bunun diğer kıtalarını, sözlere uygun olarak notalayacağım' demesine rağmen Şener ısrar etmiş ve o şekilde okumuş. Okuyuşu da şu şekildedir:
[MEDIA=youtube]-Q_FnxiSTCU[/MEDIA]
Fakat sonra bunu bir çok sanatçı da okumuştur. Bunlaran en ünlüsü Zeki Müren şarkıyı okuduğunda bu prozodik hataları düzeltmiştir. Nasıl anlıyoruz bunu? birincisi Sayan Zeki Müren'in okuyuşunu beğendiğini ve prozodi hatalarını düzelttiğini söylemiştir. İkincisi Şener'in okuyuşunu dinlerseniz 'sahil boyu boş Yaaa-maçlar, isim yazııı-lan aaaa-ğaçlar" diye okur. Halbuki Müren 'Sahil boyu boş yamaaçlar, isim yazılan ağaaçlar' şekilinde yotumlamıştır. Bu prozodi olayı biraz yorumcu ile ilgilidir. Eğer yorumcu kısa uzun heceleri biliyorsa, bunu nefes teknikleri ile bile düzeltebilir.
Zeki Müren'in okuyuşu ise şu şekildedir:
[MEDIA=youtube]_SCV8_SCElk[/MEDIA]
Bu pilav çok su kaldırır. Ama yine de çok boyutlu olduğu da bir gerçektir. Yalnızca besteci, söz yazarı ile ilgili değil, yorumcu da işin içine dahildir.