Haklısınız, bir kişinin düşüncesi üzerinden çıkarımlar yapılmış gibi söylemem pek doğru bir anlatım olmamış, ancak ana mesele pek de bu değil. Mesela şu cümleyi düşünelim:
"Klasik bestekârlarımızın bu anlayışı, günümüz prozodisi bakımından hata sayılmaktadır."
Gayet bilimsel bir bakış açısından ele alınmış. Eski bir anlayış var, yeni bir anlayış var; bu iki anlayış da birbirleriyle çelişmekte. Sizin ikinci paragrafta verdiğiniz, benim de şu ana kadar hiç haberdâr olmadığım değerli bilgilerle yukarıdaki cümlenin paylaşıldığı, sonra da "bugünkü anlayış şöyledir" gibi bir şey söylenmesiyle,
"Bugün için güftede, ne kadar zengin ritim ve mûsıkî unsurları olursa olsun, mânâsını hissedemedikleri bir eseri, şiir saymayanlara biz de katılıyor ve mânâsı duyulmayan, anlaşılmayan bir güfte, bestelenemez, bestelenmemeli diyoruz."
denmesi arasında büyük bir fark vardır.
Yazar zamanının bütün bestekârlarına danışarak bu iddiayı ortaya çıkarmış olsaydı bile, bu yine bilimsel bir anlayışla yazılmamıştır. Çünkü anlaşılan bir ara sanat böyle yapılmıyordu ki, eskilerin "en iyi" dediği bestekârların bile anlayışı farklıydı; ve bunları biz "klasiklerimiz" olarak değerlendirdiğimize göre, bu şekilde de "güzel" olarak görülen eserler yapılabildiğini çıkarmak çok zor olmayacaktır.
Buna bu kadar tepkili olmamın sebebi ise bunun farklı konulara (musıkîde de başka alanlarda da) sürekli yansıyor olması. İçinde bulunduğumuz durumu anlamamız için önce "şu an yaygın olan mutlak doğrudur" anlayışından, bu anlayışın getirdiği cür'etkâr dilden kurtulmamız lâzım.