Konuya cevap cer

Tabii ki kalıbı alıp bir şiir yazabiliriz. Ama şiir yazmak var, yazmak var. Mustafa Nafiz Irmak olmak çok ayrı bir olay. Bu işin katmanını bilenler yok. Kalıp alıp dörtlük yazmak değil mesele. Yâni şöyle diyeyim, bugünün 20-40 yaşlarında genç bir müzisyensiniz. Eser üretmek istiyorsunuz. Kimin kapısını çalıp güfte isteyebileceksiniz? Kimdir bu kişiler, nerededirler?


Kalıp ile hareket edecek olursak, ben bile, müzisyen olmayan ben, hemen nihâvend makâmının kalıbını alıp bir eser üretebilirim. Güçlüyü, karârı, seyri ona denk getirip bir eser yazarım. Ama formüle uymak değil mesele, eşsiz ve hârika bir eser ortaya koymaktır mesele. O nağmeyi, o melodiyi tutturmak ustalık istiyor. Kalıbı herkes kullanabilir, aruz gibi, mesele derinlik katmak olaya. Ben böyle düşünüyorum en azından. Makâleyi okuyacağım birazdan, henüz okuyamadım, teşekkürler.



Bu arada 3 hâneli olanlar da var, sanırım 2 hâneli olanını da görmüştüm. Bir de bu hâne ve mülâzime olayı formu açıklamaya yetmiyor. Bu genel şablon. İkisi de aynı şablonu kullanıyor 4+1. Ama peşrevi peşrev yapan, saz semâîsini o yapan nedir? Onun açıklaması yok. Şöyle sorayım. Ben bir eser yazdım diyelim, 4+1 şeklinde. Ama ismini koymadım, size gönderdim, Notaya bakarak benim peşrev mi yoksa saz semâîsi yazdığımı nereden bilebilceksiniz, onu merak ediyorum. Neye bakarak anlaşılıyor? Bu sâdece bu iki form için. Daha onlarca saz eser türleri var. Bunları ayırt etmek sâdece şablona ve usûle bakarak mı oluyor?


Üst Alt