Ana Sayfa
Yeni Mesajlar
Forumlarda Ara
Eser (Nota) Arşivi
Yeni Mesajlar
Kayıt Arşivi
Yeni Mesajlar
Köşe Yazıları
Yeni yazılar
Yeni yorumlar
Yazı dizisi
Yazıları ara
Ansiklopedi
Yeni maddeler
Yeni yorumlar
Yeni puanlamalar
Ansiklopedi'de ara
Bizimle Paylaşın!
Giriş Yap
Kayıt Ol
Türkçe (TR)
Dil Seçici
English (US)
Türkçe (TR)
Neler Yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni Mesajlar
Forumlarda Ara
Menü
Giriş Yap
Kayıt Ol
Install the app
Yükle
Ana Sayfa
Klasik Türk Mûsikîsi (Alaturka)
Müzik Sohbetleri
Şair ve Bestecı̇ Arasındakı̇ Ahenk
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="orkun zafer özgelen" data-source="post: 84808" data-attributes="member: 393"><p>Türk makam müziğinde bestecilik konusunda Erol Sayan hocanın Ulusal Müziğimiz diye bir kitabı vardır. Bununla beraber bestecilik, Türk müziğinin klasik döneminde daha belirgindir. Öncelikle şiirler aruz vezni yani vezin ile yazılır. Bu vezinler örneğin Fâilatün... vs. diye gitmekle beraber, bunlar kalıplardır. İşin aslı kısa ve uzun heceler ve bunlara göre usul ve melodinin oturtulmasıdır. Bununla ilgili bir çok makale ve tez de vardır. Burada ufak bir şeye dikkat çekmek isterim; vezin için Arabi ve Farsi kelimelere ihtiyaç yoktur. Örneğin 'Beni reddetse de ağzın bilirim özler için' adlı güfte Türkçedir. Samim Arıksoy'a ait olan bu güftenin vezni: Feilâtün Feilâtün Feilâtün Feilün'dür. Hecelerin uzunluk kısalığına göre besteci önce bir usul bulur. Bu usul hemen hemen her usul olabilir. Bestecinin güfteleri nasıl oturtacağını bilmesi lazım. Ki Türk müziği konservatuarlarında bunun eğitimi verilmektedir. Bu güfteye uygun makamı da besteci, kendi belirler. Örneğin Erol Sayan bunu Acemkürdi makamında bestelemiş fakat ben Hicaz makamında besteleyebilirim. Bu biraz idarei maslahata ya da bestecinin iradesine bağlıdır. Bununla ilgili bir makale daha ekliyorum.</p><p>Türk makam müziğindeki klasik sözlü formlar: Kâr, Kârçe, Ağır Semai, Yürük Semai, Şarkıdır genel manada. Klasik bir takımdır aynı zamanda. Bunların kalıpları bellidir. Güfteler illaki vezin ile yazılmıştır. Ve taksimat bu güftelere göre, usule dağıtılır. Eğer detaya girersek çok uzar <img src="data:image/gif;base64,R0lGODlhAQABAIAAAAAAAP///yH5BAEAAAAALAAAAAABAAEAAAIBRAA7" class="smilie smilie--sprite smilie--sprite8" alt=":D" title="Big Grin :D" loading="lazy" data-shortname=":D" />. Klasik dönemlerde yazılmış peşrev ve saz semaileri ise bu takımlar için bestelenir. Sizin bahsettiğiniz soru-cevap ilişkisi klasik Türk müziği eserlerinde yoktur çünkü peşrev faslın ya da takımın başında çalınmak için, saz semaileri ise sonunda çalınmak için bestelenir. Bunların formları da kesindir. Peşrevler 4 hane 1 mülazime, saz semaileri 4 hane 1 mülazimedir ki, 4. haneleri mutlaka yürük semai usulündedir. 19. yüzyılın başında başka usullerle de bestelenmiştir. Bunların en öncü örneği Refik Fersan'ın Nikriz Saz Semaisidir ki Atatürk'ün isteği üzerine 4. hanesi Zeybek tavrında 9 zamanlı bestelenmiştir. Bunlar dini eserler için de geçerlidir genellikle. Başka bir bilgi olarak Celaleddin Dede'nin bestelediği Dügâh ayin için peşrev besteleyen Fahreddin Dede, ayine uygun bir peşrev bestelemiştir. Yani ayinin melodik yapı ve havasına uygun olarak tasarlamıştır, ki klasik peşrevler ile aynıdır yapısı.</p></blockquote><p></p>
[QUOTE="orkun zafer özgelen, post: 84808, member: 393"] Türk makam müziğinde bestecilik konusunda Erol Sayan hocanın Ulusal Müziğimiz diye bir kitabı vardır. Bununla beraber bestecilik, Türk müziğinin klasik döneminde daha belirgindir. Öncelikle şiirler aruz vezni yani vezin ile yazılır. Bu vezinler örneğin Fâilatün... vs. diye gitmekle beraber, bunlar kalıplardır. İşin aslı kısa ve uzun heceler ve bunlara göre usul ve melodinin oturtulmasıdır. Bununla ilgili bir çok makale ve tez de vardır. Burada ufak bir şeye dikkat çekmek isterim; vezin için Arabi ve Farsi kelimelere ihtiyaç yoktur. Örneğin 'Beni reddetse de ağzın bilirim özler için' adlı güfte Türkçedir. Samim Arıksoy'a ait olan bu güftenin vezni: Feilâtün Feilâtün Feilâtün Feilün'dür. Hecelerin uzunluk kısalığına göre besteci önce bir usul bulur. Bu usul hemen hemen her usul olabilir. Bestecinin güfteleri nasıl oturtacağını bilmesi lazım. Ki Türk müziği konservatuarlarında bunun eğitimi verilmektedir. Bu güfteye uygun makamı da besteci, kendi belirler. Örneğin Erol Sayan bunu Acemkürdi makamında bestelemiş fakat ben Hicaz makamında besteleyebilirim. Bu biraz idarei maslahata ya da bestecinin iradesine bağlıdır. Bununla ilgili bir makale daha ekliyorum. Türk makam müziğindeki klasik sözlü formlar: Kâr, Kârçe, Ağır Semai, Yürük Semai, Şarkıdır genel manada. Klasik bir takımdır aynı zamanda. Bunların kalıpları bellidir. Güfteler illaki vezin ile yazılmıştır. Ve taksimat bu güftelere göre, usule dağıtılır. Eğer detaya girersek çok uzar :D. Klasik dönemlerde yazılmış peşrev ve saz semaileri ise bu takımlar için bestelenir. Sizin bahsettiğiniz soru-cevap ilişkisi klasik Türk müziği eserlerinde yoktur çünkü peşrev faslın ya da takımın başında çalınmak için, saz semaileri ise sonunda çalınmak için bestelenir. Bunların formları da kesindir. Peşrevler 4 hane 1 mülazime, saz semaileri 4 hane 1 mülazimedir ki, 4. haneleri mutlaka yürük semai usulündedir. 19. yüzyılın başında başka usullerle de bestelenmiştir. Bunların en öncü örneği Refik Fersan'ın Nikriz Saz Semaisidir ki Atatürk'ün isteği üzerine 4. hanesi Zeybek tavrında 9 zamanlı bestelenmiştir. Bunlar dini eserler için de geçerlidir genellikle. Başka bir bilgi olarak Celaleddin Dede'nin bestelediği Dügâh ayin için peşrev besteleyen Fahreddin Dede, ayine uygun bir peşrev bestelemiştir. Yani ayinin melodik yapı ve havasına uygun olarak tasarlamıştır, ki klasik peşrevler ile aynıdır yapısı. [/QUOTE]
Alıntı ekle...
Kullanıcı Doğrulaması
Gönder
Ana Sayfa
Klasik Türk Mûsikîsi (Alaturka)
Müzik Sohbetleri
Şair ve Bestecı̇ Arasındakı̇ Ahenk
Üst
Alt