Ana Sayfa
Yeni Mesajlar
Forumlarda Ara
Eser (Nota) Arşivi
Yeni Mesajlar
Kayıt Arşivi
Yeni Mesajlar
Köşe Yazıları
Yeni yazılar
Yeni yorumlar
Yazı dizisi
Yazıları ara
Ansiklopedi
Yeni maddeler
Yeni yorumlar
Yeni puanlamalar
Ansiklopedi'de ara
Bizimle Paylaşın!
Giriş Yap
Kayıt Ol
Türkçe (TR)
Dil Seçici
English (US)
Türkçe (TR)
Neler Yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni Mesajlar
Forumlarda Ara
Menü
Giriş Yap
Kayıt Ol
Install the app
Yükle
Ana Sayfa
Klasik Türk Mûsikîsi (Alaturka)
Müzik Sohbetleri
Mustafa Doğan Dikmen (Musikiye Dair Röportaj)
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="nihavend" data-source="post: 69063" data-attributes="member: 95"><p>Röportajda Doğan beye sorulan henüz ikinci soruya ve kendisinin bu soruya verdiği cevaba bir parantez açmak istiyorum. Ne zaman yeri gelse verdiğim bir örnektir, burada da bu fırsatı kaçırmamış olayım.</p><p></p><p>Lem'i Atlı'nın çok güzel bir Nihavend şarkısı var: <a href="https://divanmakam.com/forum/nedir-a-sevdigim-soyle-bu-halin-lemi-atli-nihavend.27235/" target="_blank">Nedir a sevdiğim söyle bu halin</a> güfteli. Öncelikle bu şarkının güftesine, besteden bağımsız olarak dikkat çekeyim:</p><p></p><p>Nedir a sevdiğim söyle bu halin</p><p>Niçin böyle sarardı gül cemalin</p><p>Senin elbette vardır bir melalin</p><p>Niçin böyle sarardı gül cemalin</p><p></p><p>Bu güfte bize ne anlatıyor? Hayalgücümüzü konuşturalım. Adam akşam işten eve gelmiş. İçeri girince karısını garip/farklı/olumsuz bir halet içerisinde görmüş. Görünce şaşırmış, şaşkınlık tedirginliği doğurmuş, tedirginlik korkuya dönüşmüş; bu halet-i ruhiyeyle bir soru yağmuru geliyor. Gelen adam değil kadın olabilir. İşten değil gezme-tozmadan geliyor olabilir. Çiftimiz evli değil, sevgili olabilir. Buluşma evde değil, lafın gelişi bir kafede gerçekleşiyor olabilir... Açıkçası bunların pek bir önemi yok; ana şablon stabil bir şekilde orada duruyor: Solistimiz, ister adam olsun isterse kadın ve her nereden nereye geliyor olursa olsun, sevdiğini görecek ve şaşıracak. Hatta biraz tedirgin olacak ve korkacak. Bu psikolojiyle "ne oldu?" diye soracak. Olay bu.</p><p></p><p>Bakınız, Alaaeddin bey bunu nasıl yapmış:</p><p></p><p>[MEDIA=youtube]MYsqEHCuemg[/MEDIA]</p><p></p><p></p><p>Şimdi de, sevenlerinin affına sığınarak, mesela ilk mısranın ikinci tekrarında fonda neredeyse okkalı bir tokat sesi eksik kalmış yorumuyla Zeki Müren beyefendinin icrasını, gayri yorumsuz bir şekilde arz edeyim:</p><p></p><p>[MEDIA=youtube]6i33DkcSyyM[/MEDIA]</p></blockquote><p></p>
[QUOTE="nihavend, post: 69063, member: 95"] Röportajda Doğan beye sorulan henüz ikinci soruya ve kendisinin bu soruya verdiği cevaba bir parantez açmak istiyorum. Ne zaman yeri gelse verdiğim bir örnektir, burada da bu fırsatı kaçırmamış olayım. Lem'i Atlı'nın çok güzel bir Nihavend şarkısı var: [URL='https://divanmakam.com/forum/nedir-a-sevdigim-soyle-bu-halin-lemi-atli-nihavend.27235/']Nedir a sevdiğim söyle bu halin[/URL] güfteli. Öncelikle bu şarkının güftesine, besteden bağımsız olarak dikkat çekeyim: Nedir a sevdiğim söyle bu halin Niçin böyle sarardı gül cemalin Senin elbette vardır bir melalin Niçin böyle sarardı gül cemalin Bu güfte bize ne anlatıyor? Hayalgücümüzü konuşturalım. Adam akşam işten eve gelmiş. İçeri girince karısını garip/farklı/olumsuz bir halet içerisinde görmüş. Görünce şaşırmış, şaşkınlık tedirginliği doğurmuş, tedirginlik korkuya dönüşmüş; bu halet-i ruhiyeyle bir soru yağmuru geliyor. Gelen adam değil kadın olabilir. İşten değil gezme-tozmadan geliyor olabilir. Çiftimiz evli değil, sevgili olabilir. Buluşma evde değil, lafın gelişi bir kafede gerçekleşiyor olabilir... Açıkçası bunların pek bir önemi yok; ana şablon stabil bir şekilde orada duruyor: Solistimiz, ister adam olsun isterse kadın ve her nereden nereye geliyor olursa olsun, sevdiğini görecek ve şaşıracak. Hatta biraz tedirgin olacak ve korkacak. Bu psikolojiyle "ne oldu?" diye soracak. Olay bu. Bakınız, Alaaeddin bey bunu nasıl yapmış: [MEDIA=youtube]MYsqEHCuemg[/MEDIA] Şimdi de, sevenlerinin affına sığınarak, mesela ilk mısranın ikinci tekrarında fonda neredeyse okkalı bir tokat sesi eksik kalmış yorumuyla Zeki Müren beyefendinin icrasını, gayri yorumsuz bir şekilde arz edeyim: [MEDIA=youtube]6i33DkcSyyM[/MEDIA] [/QUOTE]
Alıntı ekle...
Kullanıcı Doğrulaması
Gönder
Ana Sayfa
Klasik Türk Mûsikîsi (Alaturka)
Müzik Sohbetleri
Mustafa Doğan Dikmen (Musikiye Dair Röportaj)
Üst
Alt