Konuya cevap cer

Tedirgin olmaya gerek yok, güzel akıcı bir şekilde bir yazı kaleme almışsınız. Burada paylaştığınız için teşekkür ederim.


Ne garip bir dünyâ. Önce üvey annesi asit döküyor, sonra annesi yardımcı olmak isterken kör oluyor. Ondan sonra da annesi diri diri gömmeye çalışıyor ve üvey annesi imdâdına koşuyor. Film olsa "bu kadar da kötü kurgu bir senaryo olmaz ki canım" dedirtir.



Maalesef günümüzde değerler anlaşılmıyor, o zaman da anlaşılmamış, bugün de. Yabancı ülkelerde böyle şahıslar unutturulmazlar, bizde ise bilinmezler bile, ki Kânî Karaca bile tanınmıyor, o nasıl bilinsin?


Yazıdaki diğer bir ilginç mesele de borçları. Aslında düm diğer şeyler daha ilginç tabii ki ama genelde bunlar bilindik olduğu için (hocalarının kimler olduğu gibi) benim gözüme o çarptı. O borç durumu nasıl olabiliyor, anlamış değilim. O yaşa gelmiş adamın o konsere ihtiyâcı olmaması gerekir, ki bu dediğimiz kişi Kânî Bey. Ülke nasıl bir değer vermişse artık...


Belki karşılaştırmak doğru değil ama Ray Charles örneği var. İkisi de aynı yıl doğmuş, aynı yıl vefat etmiş, ikisi de görme engelli. Birinin kariyerine (zenginliğine) bakalım, bir de diğerinin. Şöyle bir filmi var mı Kânî Karaca'nın? Burada beni hayıflandıran durum Ray Charles'a verdiği desteği Kânî Bey'e vermeyen Özbekler Tekkesi'nden Ahmet Ertegün. Kendi değerlerimize aynı değeri vermiyoruz yabancılara verdiğimizden. Sanırım tüm târihimiz böyle "anlaşılamamış" insanlar ile dolu.


Üst Alt