Hafız Mecid Sesigür
Efsane hâfızlarımızdan ve mevlidhanlarımızdan olan Mecid Efendi, Kürt bir anneyle Bağdadlı Arap bir babanın çocuğu olarak 1903’te İstanbul’da doğdu. Hâfız olmasına rağmen Kur’an’dan daha çok Mevlid okumaktaki maharetiyle şöhret kazandı. Birçok hâfız ve mevlidhânda görülenin aksine mûsikî ilmine de vâkıfdı, hattâ ud ve keman çalardı. Mevlid üzerine de “Hüdâ-yı nâbit” idi; yani hiç kimseden ders almamış ve kendi kendini yetiştirmiş olmasına rağmen elde ettiği büyük başarı ve şöhret, şaşkınlık vericiydi.
Hâfız Mecid’in sesi, hâfızların ve mevlidhanların büyük çoğunluğunda görüldüğü ve alışılageldiği gibi tiz değildi. Kalın ve tok karakterli bir sesi olmasına rağmen, tiz seslere alışmış dinleyiciye kendini kabul ettirebilmiş olmasıyla da ayrı yere sahipti. Kimseninkine benzemeyen sesi, kuvvetli, sürekli ve perdeli yani genişti. Okurken, bazen Hâfız Kemâl Efendi’yi hatırlatan ustalıklar sergilemeyi severdi ama nağmeleri son derece orijinaldi. Pestlerde karakteristik özelliklerini kuvvetle duyuran, yani tok, oturaklı ve kalın olan sesi, tiz bölgelere yükseldikçe kısmen incelir, süzülmüş ve oturmuş bir keskinlik kazanır ve çok tatlı bir hâl alarak dinleyenleri mest ederdi.