Ana Sayfa
Yeni Mesajlar
Forumlarda Ara
Eser (Nota) Arşivi
Yeni Mesajlar
Kayıt Arşivi
Yeni Mesajlar
Köşe Yazıları
Yeni yazılar
Yeni yorumlar
Yazı dizisi
Yazıları ara
Ansiklopedi
Yeni maddeler
Yeni yorumlar
Yeni puanlamalar
Ansiklopedi'de ara
Bizimle Paylaşın!
Giriş Yap
Kayıt Ol
Türkçe (TR)
Dil Seçici
English (US)
Türkçe (TR)
Neler Yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni Mesajlar
Menü
Giriş Yap
Kayıt Ol
Install the app
Yükle
Eser (Nota) Arşivi
Eser (Nota) Arşivi
Güzeşti Arzu Ez Had Be Pay-i Bus-i Tü Ma Ra - Abdülkadir-i Merâgî'ye İzâfe Olunur - Nihavend-i Kebir
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="Sadikkara" data-source="post: 86141" data-attributes="member: 1605"><p>Hala aynı kanaatteyim, musıki ilm, delil ister; eğer bir eserleri varsa incelenebilmeli mücessem olarak. Yakıştırmayla veya atıfla iran müziğini yüceltmek bizim işimiz değil. Bizim musıkimizi tahkir etmek olur. Getirsinler bir eser dinleyelim 19yy. dan konuşalım. Bu mevzu bahis eserler bizim asarımızdan çıkmadır. Notası vesaire.. Meragînin veya bir acemin de olabilir fakat bu acemler istanbullu da olabilir <img src="data:image/gif;base64,R0lGODlhAQABAIAAAAAAAP///yH5BAEAAAAALAAAAAABAAEAAAIBRAA7" class="smilie smilie--sprite smilie--sprite1" alt=":)" title="Smile :)" loading="lazy" data-shortname=":)" /> İstanbuldaki rumların havaları dahi farklıydı, ki bunlar bu toprağın insanları. Mevzu şu ki etkileşim azdı ve 20yyda dahi musıkiler benzeşmiyordu azerbaycan örneğini o yüzden verdim. İstanbulun içinde dahi farklı türden musıki barınabiliyordu, toplumların küçük meclislerle yaşadığını mesela sarıyerde doğup ölen insanların olduğunu bilmek lazım.</p><p></p><p>Notalara gelince, bayati ayin-i şerif 16.yydan. Bestekarı da biliniyor. Mevlevi ayinleri kesintisiz olarak bin yıla yakın devam etmiş. Irtinin, hafız postun veya ayinlerin notasız dönemden biri dahi doğru ulaşmışsa elimize, Kantemiroğlu veya Ali ufkideki eserlerden aslî olarak söz edemeyiz. Çünkü notası bulunan eserler çok ibtidai bir portre çiziyor, güfte taksimatı melodik zenginlik, herşey. Bu şu demek notalı eserler ya bir yabancının elinden çıktığı için ibtidai, yani bugün bir amerikalının yürük semai yapması gibi.</p><p></p><p>Ya da nota iyi bilinmediği için tasvir edilmek suretiyle kabaca yazılmışlar. </p><p></p><p>Aksi takdirde eğer meşkle gelen eserler yanlışlarsa Itri veya Hafız Postun ancak ali ufki bey kadar musıki bildiğini varsayacağız. </p><p></p><p>Notası olmayan kaydı olmayan bir musıkiyi bizim eserlerlerimizle niye kıyaslayamayız, delili şurada, eğer nota olmasaydı dahi biz asarımızın neye benzediğini bilecektik. Bekir sıdkı sezgin babasından tanburi ali efendinin suzidil ağır semaisini meşk etmiş. Diğerlerini saymaya tahayyüle lüzum yok. Hicaz Hüseyni değil, suzidil. Sadeddin heper hem nota bilirdi hem de 1000e yakın eser meşk etmişti, münir nureddin 20li yaşlarında onlarca fasılı ezbere biliyordu. Tekkelerde bugün onlarca insan 200 300 ilahi ezbere biliyor. Biz notasız getirdik bu işi buraya kadar. Eserim var diyen 20.yyda mı kaybetti hepsini, havaya karıştı heralde eserler. Bu bizim ilmimizi tahkir etmemiz ve ne üdüğü belirsiz bir müziğe benzememizi gerektirmiyor. Ne üdüklerini öğrensinler desinler ki bizim musıkimiz bu, biz de kâle alalım. Owen is wrong diyorum.</p></blockquote><p></p>
[QUOTE="Sadikkara, post: 86141, member: 1605"] Hala aynı kanaatteyim, musıki ilm, delil ister; eğer bir eserleri varsa incelenebilmeli mücessem olarak. Yakıştırmayla veya atıfla iran müziğini yüceltmek bizim işimiz değil. Bizim musıkimizi tahkir etmek olur. Getirsinler bir eser dinleyelim 19yy. dan konuşalım. Bu mevzu bahis eserler bizim asarımızdan çıkmadır. Notası vesaire.. Meragînin veya bir acemin de olabilir fakat bu acemler istanbullu da olabilir :) İstanbuldaki rumların havaları dahi farklıydı, ki bunlar bu toprağın insanları. Mevzu şu ki etkileşim azdı ve 20yyda dahi musıkiler benzeşmiyordu azerbaycan örneğini o yüzden verdim. İstanbulun içinde dahi farklı türden musıki barınabiliyordu, toplumların küçük meclislerle yaşadığını mesela sarıyerde doğup ölen insanların olduğunu bilmek lazım. Notalara gelince, bayati ayin-i şerif 16.yydan. Bestekarı da biliniyor. Mevlevi ayinleri kesintisiz olarak bin yıla yakın devam etmiş. Irtinin, hafız postun veya ayinlerin notasız dönemden biri dahi doğru ulaşmışsa elimize, Kantemiroğlu veya Ali ufkideki eserlerden aslî olarak söz edemeyiz. Çünkü notası bulunan eserler çok ibtidai bir portre çiziyor, güfte taksimatı melodik zenginlik, herşey. Bu şu demek notalı eserler ya bir yabancının elinden çıktığı için ibtidai, yani bugün bir amerikalının yürük semai yapması gibi. Ya da nota iyi bilinmediği için tasvir edilmek suretiyle kabaca yazılmışlar. Aksi takdirde eğer meşkle gelen eserler yanlışlarsa Itri veya Hafız Postun ancak ali ufki bey kadar musıki bildiğini varsayacağız. Notası olmayan kaydı olmayan bir musıkiyi bizim eserlerlerimizle niye kıyaslayamayız, delili şurada, eğer nota olmasaydı dahi biz asarımızın neye benzediğini bilecektik. Bekir sıdkı sezgin babasından tanburi ali efendinin suzidil ağır semaisini meşk etmiş. Diğerlerini saymaya tahayyüle lüzum yok. Hicaz Hüseyni değil, suzidil. Sadeddin heper hem nota bilirdi hem de 1000e yakın eser meşk etmişti, münir nureddin 20li yaşlarında onlarca fasılı ezbere biliyordu. Tekkelerde bugün onlarca insan 200 300 ilahi ezbere biliyor. Biz notasız getirdik bu işi buraya kadar. Eserim var diyen 20.yyda mı kaybetti hepsini, havaya karıştı heralde eserler. Bu bizim ilmimizi tahkir etmemiz ve ne üdüğü belirsiz bir müziğe benzememizi gerektirmiyor. Ne üdüklerini öğrensinler desinler ki bizim musıkimiz bu, biz de kâle alalım. Owen is wrong diyorum. [/QUOTE]
Alıntı ekle...
Kullanıcı Doğrulaması
Gönder
Eser (Nota) Arşivi
Eser (Nota) Arşivi
Güzeşti Arzu Ez Had Be Pay-i Bus-i Tü Ma Ra - Abdülkadir-i Merâgî'ye İzâfe Olunur - Nihavend-i Kebir
Üst
Alt