Ana Sayfa
Yeni Mesajlar
Forumlarda Ara
Eser (Nota) Arşivi
Yeni Mesajlar
Kayıt Arşivi
Yeni Mesajlar
Köşe Yazıları
Yeni yazılar
Yeni yorumlar
Yazı dizisi
Yazıları ara
Ansiklopedi
Yeni maddeler
Yeni yorumlar
Yeni puanlamalar
Ansiklopedi'de ara
Bizimle Paylaşın!
Giriş Yap
Kayıt Ol
Türkçe (TR)
Dil Seçici
English (US)
Türkçe (TR)
Neler Yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni Mesajlar
Menü
Giriş Yap
Kayıt Ol
Install the app
Yükle
Eser (Nota) Arşivi
Eser (Nota) Arşivi
Devran Bu Devran Seyran Bu Seyran - Sadettin Rifai Efendi - Rast
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="yaskoetemovic" data-source="post: 87243" data-attributes="member: 2323"><p>Notada nutuk (Üsküplü Şeyh Sırrî Efendi) ve beste (Şeyh Sadeddin Rifâî Efendi) farklı kişilere ait verilmiş. Kesin olmamakla beraber, <a href="http://nagmeiask.blogspot.com/2016/08/uskuplu-seyh-sadeddin-srri-efendi-ve.html" target="_blank">şurada </a>güftenin ve bestenin Şeyh Sadeddin Sırrî Efendi'ye ait olduğu belirtilmiş; yukarıdaki iki ismin bileşimi aslında.</p><p></p><p><a href="https://dergipark.org.tr/en/download/article-file/1174125" target="_blank">Şu makalede de</a> Şeyh Efendinin bestelenen ilahileri içerisinde yer alıyor <em>Devran bu devran </em>ilahisi. Sanırım yazar da yukarıdaki sayfadan faydalanmış; kaynak belirtilmemiş nedense. Şeyh Efendi'nin musıki ıstılahını saydığı şiirini de zevk ehline arz ederim (kaynak makalede mevcuttur).</p><p></p><p><strong>Istılâhât-ı Mûsikiyye </strong></p><p></p><p>Reh-i râstın budur âyîn-i evvel mûsikî ehli </p><p>Usûl üzre yola bir pîş-revle ibtidâ eyler </p><p></p><p>Sürûr-ı aşk ezel bezminde taksîm-i ilâhîdir </p><p>Gazel tarzında güftârım o remzi âşikâr eyler </p><p></p><p>Verir aks-i sadâ her perdeden bir âh-ı cân-gâhım </p><p>Hem âheng-i segâhım çârgâha müsteâr eyler </p><p></p><p>Dügâh-ı şekden geçdim, yegâh-ı vahdeti buldum </p><p>Beni ehl-i hakîkat pencgâhımdan ayâr eyler </p><p></p><p>Bayâtî beyt-i dilde mahşer-i uşşâkı cem' etse </p><p>Kopar âhım hüseynîden cihânı zâr zâr eyler </p><p></p><p>Hicâzkârâne feryâdım hicâzı sûznâk etdi </p><p>Zebânım sûz-i dilden dillere âteş nisâr eyler </p><p></p><p>Aşîrân-ı Acem duysa nevâ-yı âteşînim âh </p><p>Emînim Isfahânîler Nihâvende karâr eyler </p><p></p><p>Perîşân oldu gönlüm kâkül-i beste-nigârımdan </p><p>Sabâ devrinde bir fasl-ı ferahnâk intizâr eyler </p><p></p><p>Ferah-efzâ vü şevk-efzâ olursa sözlerim çok mu? </p><p>Muhayyer diler ise şâhnâzı gül-izâr eyler </p><p></p><p>Dedi üstâd-ı büzürg nağme-i aşka pesendîde </p><p>Hezâr-ı tab'ımın elhânı vahy behredâr eyler </p><p></p><p>Nühüft olmaz evic evcinde mâhûr-ı hümâyûnum </p><p>Çıkar bir zemzemem âfâka ebr-i eşk-bâr eyler </p><p></p><p>Evic-ârâda tâhir meşrebim bir rind-i şeydâyım </p><p>Ne dilkeş-hâverânım var havâ-yı karcigâr eyler </p><p></p><p>Olur rikkat-fezâ-yı merd-i Hak hüzzâm-ı hüzn-âver </p><p>Dayanmaz kalb-i nikrîzi hisârı ihtisâr eyler </p><p></p><p>Budur âdâb-ı mutrib bed' eder devr-i kebîrden dem </p><p>Dü-yekden devr eder sâgar dimâğı pür-mesâr eyler </p><p></p><p>Usûl-bendân-ı bezmin ihtirâmı var makāmâta </p><p>Hatâ-yı düm-tekâ hânendegânı şermsâr eyler </p><p></p><p>Per-efşân fâhtem pervâz eder gāyet hafîf ammâ </p><p>Düşer zencîr-i kayda darb-ı fethinden güzâr eyler </p><p></p><p>Amân ey sofiyânım pek sakîldir çenber-i devrân </p><p>Ağır aksak gider bu devr-i Hindî câna kâr eyler </p><p></p><p>Dokunma sâzıma zinhâr mızrâb-ı taabbüsle </p><p>Seni bir sayham ey zâhid o demde târümâr eyler </p><p></p><p>Budur kānûn-ı Cem çek sîneye sen bir kemân-ebrû </p><p>Çıkar dil micmerinden dûdu ûdun intişâr eyler </p><p></p><p>Dedem cânlar bağışlar nefh edince nây-ı mansûru </p><p>Bu savt-ı dil-fezâyı duysa Dâvud iftihâr eyler </p><p></p><p>Görünmezse def elde def'-i gam mümkün değil dilden </p><p>Cihân bezminde erbâb-ı hevâ hep inkisâr eyler </p><p></p><p>Kalan yok bir nidâdan başka çünkü kubbede bâkî </p><p>Bakın bu güfteyi kim erganûnum yâdigâr eyler </p><p></p><p>Teessürle dü-nîm olmakda bağrım düm-tekâ-tekden </p><p>Çekince bir meded hânende yüz bin i'tizâr eyler </p><p></p><p>Zemîn ağlar, zamân ağlar miyân ağlar figānımla </p><p>Garîbim garb u şarkı âh ü zârım gam-güsâr eyler </p><p></p><p>Semâî şevkle teşnîfe sâ'îdir terennümler </p><p>Gezer dillerde destânım, kalenderde karâr eyler </p><p></p><p>Ele geçmez o dilber koşma bî-hûde a cânım gel </p><p>Kaçar durmaz atar mânî cefâyı ihtiyâr eyler </p><p></p><p>Murakkas bir havâ tutdurdu çeng-i âleme hilkat </p><p>Cihân oynar keşâkeş âdemi hayret-şiâr eyler </p><p></p><p>Nedir bu nakş-ı gûnâgûn dünyâ bestekârında </p><p>Birer tavr ile her dem bir girişden başka kâr eyler </p><p></p><p>Çıkar yüz bin kafâdan dehr içinde tîz ü pesden ses </p><p>Birer nağme bulur herkes tesellîye medâr eyler </p><p></p><p>Sırrî.</p></blockquote><p></p>
[QUOTE="yaskoetemovic, post: 87243, member: 2323"] Notada nutuk (Üsküplü Şeyh Sırrî Efendi) ve beste (Şeyh Sadeddin Rifâî Efendi) farklı kişilere ait verilmiş. Kesin olmamakla beraber, [URL='http://nagmeiask.blogspot.com/2016/08/uskuplu-seyh-sadeddin-srri-efendi-ve.html']şurada [/URL]güftenin ve bestenin Şeyh Sadeddin Sırrî Efendi'ye ait olduğu belirtilmiş; yukarıdaki iki ismin bileşimi aslında. [URL='https://dergipark.org.tr/en/download/article-file/1174125']Şu makalede de[/URL] Şeyh Efendinin bestelenen ilahileri içerisinde yer alıyor [I]Devran bu devran [/I]ilahisi. Sanırım yazar da yukarıdaki sayfadan faydalanmış; kaynak belirtilmemiş nedense. Şeyh Efendi'nin musıki ıstılahını saydığı şiirini de zevk ehline arz ederim (kaynak makalede mevcuttur). [B]Istılâhât-ı Mûsikiyye [/B] Reh-i râstın budur âyîn-i evvel mûsikî ehli Usûl üzre yola bir pîş-revle ibtidâ eyler Sürûr-ı aşk ezel bezminde taksîm-i ilâhîdir Gazel tarzında güftârım o remzi âşikâr eyler Verir aks-i sadâ her perdeden bir âh-ı cân-gâhım Hem âheng-i segâhım çârgâha müsteâr eyler Dügâh-ı şekden geçdim, yegâh-ı vahdeti buldum Beni ehl-i hakîkat pencgâhımdan ayâr eyler Bayâtî beyt-i dilde mahşer-i uşşâkı cem' etse Kopar âhım hüseynîden cihânı zâr zâr eyler Hicâzkârâne feryâdım hicâzı sûznâk etdi Zebânım sûz-i dilden dillere âteş nisâr eyler Aşîrân-ı Acem duysa nevâ-yı âteşînim âh Emînim Isfahânîler Nihâvende karâr eyler Perîşân oldu gönlüm kâkül-i beste-nigârımdan Sabâ devrinde bir fasl-ı ferahnâk intizâr eyler Ferah-efzâ vü şevk-efzâ olursa sözlerim çok mu? Muhayyer diler ise şâhnâzı gül-izâr eyler Dedi üstâd-ı büzürg nağme-i aşka pesendîde Hezâr-ı tab'ımın elhânı vahy behredâr eyler Nühüft olmaz evic evcinde mâhûr-ı hümâyûnum Çıkar bir zemzemem âfâka ebr-i eşk-bâr eyler Evic-ârâda tâhir meşrebim bir rind-i şeydâyım Ne dilkeş-hâverânım var havâ-yı karcigâr eyler Olur rikkat-fezâ-yı merd-i Hak hüzzâm-ı hüzn-âver Dayanmaz kalb-i nikrîzi hisârı ihtisâr eyler Budur âdâb-ı mutrib bed' eder devr-i kebîrden dem Dü-yekden devr eder sâgar dimâğı pür-mesâr eyler Usûl-bendân-ı bezmin ihtirâmı var makāmâta Hatâ-yı düm-tekâ hânendegânı şermsâr eyler Per-efşân fâhtem pervâz eder gāyet hafîf ammâ Düşer zencîr-i kayda darb-ı fethinden güzâr eyler Amân ey sofiyânım pek sakîldir çenber-i devrân Ağır aksak gider bu devr-i Hindî câna kâr eyler Dokunma sâzıma zinhâr mızrâb-ı taabbüsle Seni bir sayham ey zâhid o demde târümâr eyler Budur kānûn-ı Cem çek sîneye sen bir kemân-ebrû Çıkar dil micmerinden dûdu ûdun intişâr eyler Dedem cânlar bağışlar nefh edince nây-ı mansûru Bu savt-ı dil-fezâyı duysa Dâvud iftihâr eyler Görünmezse def elde def'-i gam mümkün değil dilden Cihân bezminde erbâb-ı hevâ hep inkisâr eyler Kalan yok bir nidâdan başka çünkü kubbede bâkî Bakın bu güfteyi kim erganûnum yâdigâr eyler Teessürle dü-nîm olmakda bağrım düm-tekâ-tekden Çekince bir meded hânende yüz bin i'tizâr eyler Zemîn ağlar, zamân ağlar miyân ağlar figānımla Garîbim garb u şarkı âh ü zârım gam-güsâr eyler Semâî şevkle teşnîfe sâ'îdir terennümler Gezer dillerde destânım, kalenderde karâr eyler Ele geçmez o dilber koşma bî-hûde a cânım gel Kaçar durmaz atar mânî cefâyı ihtiyâr eyler Murakkas bir havâ tutdurdu çeng-i âleme hilkat Cihân oynar keşâkeş âdemi hayret-şiâr eyler Nedir bu nakş-ı gûnâgûn dünyâ bestekârında Birer tavr ile her dem bir girişden başka kâr eyler Çıkar yüz bin kafâdan dehr içinde tîz ü pesden ses Birer nağme bulur herkes tesellîye medâr eyler Sırrî. [/QUOTE]
Alıntı ekle...
Kullanıcı Doğrulaması
Gönder
Eser (Nota) Arşivi
Eser (Nota) Arşivi
Devran Bu Devran Seyran Bu Seyran - Sadettin Rifai Efendi - Rast
Üst
Alt