Der-mevc-i perîşân-î mâ fâsıla-î nîst
İmrûz be-cem'iyyet-i mâ silsile-i nîst
der / در
> "İçine, içinde" mânâsında ön ek.
> Kapı. (Farsça)
mevc / موج
> Dalga. Denizin dalgası.
> Titreşim.
> Mc: Devir, devre.
> Dalga. (Arapça)
perişan / perîşan / پریشان
> Dağınık, karışık. (Farsça)
> Bozuk, tertibsiz, düzensiz. (Farsça)
> Kederli, hüzünlü, kaygılı. (Farsça)
> Dağınıklık, karışıklık.
> Kötü durumda, perişan. (Farsça)
> Perişan olmak: Darmadağın olmak. (Farsça)
ma / mâ / ما / مَا
> Biz mânasınadır. (Farsça)
> Mim ile elif harfinden ibâret "Mâ". Arabçada muhtelif isimleri vardır. Ve çeşitli mânalara gelir. Cansız şeylere işaret eder. "Şu nesne, o şey ki..." mânâlarına gelerek kelimelerle birleşir. Meselâ: (Mâ-ba'd: Sondaki, alttaki.) (Farsça)
> Su. (Arapça)
> Biz. (Farsça)
fasıla / fâsıla / فاصله / فَاصِلَه
> Aralık, ara, bölme.
> Ayıran, bölen, Kur'ân-ı Kerim âyetlerinin sonları.
> Bend. Kısım. Bölük. Durak.
> Mevsim.
> Mebhas.
> Ara, durak.
> Ara. (Arapça)
> Aralayıcı. (Arapça)
> Uzaklık. (Arapça)
nist
> Değildir, yoktur. (Farsça)
imruz
> Bugün. (Farsça)
be
> Kelime başına getirilerek, Türkçedeki: "de, da, den, dan, ile, için" mânalarında kullanılır. (Farsça)
> "De, den" mânâsında ön ek.
silsile / سلسله / سِلْسِلَه
> Birbirine bağlanan, bir sıra meydana getiren şey. Zincir. Zincir gibi birbirine ekli ve bitişik olan.
> Soy, sop.
> Sıradağ.
> Seri. Dizi.
> Ard arda gelen şeylerin meydana getirdiği sıra.
> Zincir, zincirleme, ard arda gelen.
> Zincir. (Arapça)
> Hanedan. (Arapça)
> Sıradağ. (Arapça)
> Dizi. (Arapça)