Gazelin tamâmı şöyledir:
Değil câm-ı mey açıldı gül-i bâğ-ı tarab şimdi
N'ola gelsen açılsak biz dahi ey gonca-leb şimdi
İzârında değil hat mevsim-i nevrûz-ı hûbîdir
Berâberdir terâzû-yı nazarda rûz u şeb şimdi
Sakınsın her giyâhı neşter-i âzâr olur sonra
Çemen-pîrâ-yı bâğ-ı vuslatın kimdir aceb şimdi
Humâr-ı derdî-i hecrinden ağlardım senin evvel
Şarâb-ı vuslatındır giryeme cânâ sebep şimdi
Seni hercâyî bir âfet kopar derlerdi tıfl iken
Benim âşûb-i devrânım o sözler çıktı hep şimdi
Gül-i hâtır-güşâ-yı âşık olmuşken hezâr-ahsent
Dahi neşküftesin ey gonca-i bağ-ı edep şimdi
Nazîmâ azm-i maksûd eyle durma pây-ı himmetle
Ki âçıldı reh-i âmed-şüd-i semt-i taleb şimdi
Mefâ'îlün/ Mefâ'îlün/ Mefâ'îlün/ Mefâ'îlün
Yine ''şimdi'' redifli ve aynı vezinde yazılmış müteâkip gazeli de paylaşmak istedim:
Dil-i şeydâ firâk-ı yâr ile rencîdedir şimdi
Gülünden ayrı düşmüş bülbül-i şûrîdedir şimdi
Tenim âzâde-i zahm olmamışken dağ-ı hasretle
Temâşâ-yı cemâl-i yâra dîde dîdedir şimdi
Olup ser-der-hevâ-yı kâmeti bir serv-i bâlânın
Çekilmiş gayrden hemvâre dâmen-çîdedir şimdi
Gam u şâdî ile giryân u handân idi dil evvel
Ne nâ-şâdî-i gamında ne gam şâdîdedir şimdi
Sorarlarsa Nâzîm-i zârı yârân yâr derdinden
Gözü yaşın siler yok bir acep vâdîdedir şimdi