Ana Sayfa
Yeni Mesajlar
Forumlarda Ara
Eser (Nota) Arşivi
Yeni Mesajlar
Kayıt Arşivi
Yeni Mesajlar
Köşe Yazıları
Yeni yazılar
Yeni yorumlar
Yazı dizisi
Yazıları ara
Ansiklopedi
Yeni maddeler
Yeni yorumlar
Yeni puanlamalar
Ansiklopedi'de ara
Bizimle Paylaşın!
Giriş Yap
Kayıt Ol
Türkçe (TR)
Dil Seçici
English (US)
Türkçe (TR)
Neler Yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni Mesajlar
Forumlarda Ara
Menü
Giriş Yap
Kayıt Ol
Install the app
Yükle
Ana Sayfa
Klasik Türk Mûsikîsi (Alaturka)
Müzik Sohbetleri
Bir Eseri Ses Kaydından Notaya Alırken Nelere Dikkat Edersiniz?
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="Semih Özdemir" data-source="post: 85505" data-attributes="member: 2487"><p>Yazıp duvara asmalık bir yargı... Özellikle üslubun kişiye ait olmasına, o kişiyle kaim olmasına, beraberinde gelip tüm yaşanmışlığa eşlik etmesine; etmesi gerektiğine kesinlikle katılıyorum hocam. Müziğimizin güzel taraflarından biri de bu diye düşünüyorum; başkalarının sandığı gibi "ölü", "müzelik", "tarihi" falan değil; bilakis son derece canlı ve dinamik bir şekilde yaşıyor! </p><p></p><p></p><p>Sadık Bey, efendim sanırım şimdiye kadar bildirilen görüşler aynı yönde. Konu biraz başka bir yöne gidecek ama mesajınızı okurken aklıma kendi beste çalışmalarım geldi. Başka birinin ses kaydından hareketle bir nota dikte etmiyorken, tamamen bana ait bir eseri yazmam gerektiğinde elbette ilk mesajımda arz ettiğim endişelerle işe başlamıyorum. Çünkü referans tamamen kendim oluyorum. Notayı basitçe yazsam bile yazdığım o notadan anladığım, notaya baktığımda içimde tınlayan melodi zaten duymayı arzu ettiğim, bestelediğim şekilde oluyor; çarpmalarıyla, nüanslarıyla, hatta Arel-Ezgi-Uzdilek değiştirici işaretleriyle gösterilemeyen perde nitelikleriyle... Ancak taze taze yazdığım notayı, eseri bir başka sanatçıdan duymak arzusuyla verdiğimde duyduğum deşifre hayal ettiğim gibi, bestelediğim gibi olmayabiliyor. Bu kez de hayal kırıklığına uğrayabiliyorum. O vakit, notayı yazarken arzu ettiğim ve olmazsa olmaz dediğim tüm nitelikleri o "basit" iskelete yığmaya başlıyorum. Elbette basitlikten eser kalmamaya başlıyor. Bu hususta vardığım son karar ise şöyle; eserin notasını kendim eseri nasıl okuyorsam mümkün mertebe o şekilde, tüm nitelikleriyle yazıyorum. Ancak mutlaka güncel bir yorumumu referans kaydı olarak notaya iliştiriyorum. Yani eseri gündemine alan kişi, yalnızca notayla muhatap olmamalı, kaydımı da dinlemeli diyorum. Tüm bu ürünlerle hemhal olunduktan ve eserin "hakikatini" sezdikten sonra yorumcunun kendi üslubu dairesinde eseri icra ederek yeniden üretebileceğini, "yorumlayabileceğini" düşünüyorum. Sanırım en iyi yol bu gibi... [USER=124]@Levent Çelik[/USER] hocam?</p></blockquote><p></p>
[QUOTE="Semih Özdemir, post: 85505, member: 2487"] Yazıp duvara asmalık bir yargı... Özellikle üslubun kişiye ait olmasına, o kişiyle kaim olmasına, beraberinde gelip tüm yaşanmışlığa eşlik etmesine; etmesi gerektiğine kesinlikle katılıyorum hocam. Müziğimizin güzel taraflarından biri de bu diye düşünüyorum; başkalarının sandığı gibi "ölü", "müzelik", "tarihi" falan değil; bilakis son derece canlı ve dinamik bir şekilde yaşıyor! Sadık Bey, efendim sanırım şimdiye kadar bildirilen görüşler aynı yönde. Konu biraz başka bir yöne gidecek ama mesajınızı okurken aklıma kendi beste çalışmalarım geldi. Başka birinin ses kaydından hareketle bir nota dikte etmiyorken, tamamen bana ait bir eseri yazmam gerektiğinde elbette ilk mesajımda arz ettiğim endişelerle işe başlamıyorum. Çünkü referans tamamen kendim oluyorum. Notayı basitçe yazsam bile yazdığım o notadan anladığım, notaya baktığımda içimde tınlayan melodi zaten duymayı arzu ettiğim, bestelediğim şekilde oluyor; çarpmalarıyla, nüanslarıyla, hatta Arel-Ezgi-Uzdilek değiştirici işaretleriyle gösterilemeyen perde nitelikleriyle... Ancak taze taze yazdığım notayı, eseri bir başka sanatçıdan duymak arzusuyla verdiğimde duyduğum deşifre hayal ettiğim gibi, bestelediğim gibi olmayabiliyor. Bu kez de hayal kırıklığına uğrayabiliyorum. O vakit, notayı yazarken arzu ettiğim ve olmazsa olmaz dediğim tüm nitelikleri o "basit" iskelete yığmaya başlıyorum. Elbette basitlikten eser kalmamaya başlıyor. Bu hususta vardığım son karar ise şöyle; eserin notasını kendim eseri nasıl okuyorsam mümkün mertebe o şekilde, tüm nitelikleriyle yazıyorum. Ancak mutlaka güncel bir yorumumu referans kaydı olarak notaya iliştiriyorum. Yani eseri gündemine alan kişi, yalnızca notayla muhatap olmamalı, kaydımı da dinlemeli diyorum. Tüm bu ürünlerle hemhal olunduktan ve eserin "hakikatini" sezdikten sonra yorumcunun kendi üslubu dairesinde eseri icra ederek yeniden üretebileceğini, "yorumlayabileceğini" düşünüyorum. Sanırım en iyi yol bu gibi... [USER=124]@Levent Çelik[/USER] hocam? [/QUOTE]
Alıntı ekle...
Kullanıcı Doğrulaması
Gönder
Ana Sayfa
Klasik Türk Mûsikîsi (Alaturka)
Müzik Sohbetleri
Bir Eseri Ses Kaydından Notaya Alırken Nelere Dikkat Edersiniz?
Üst
Alt