Ana Sayfa
Yeni Mesajlar
Forumlarda Ara
Eser (Nota) Arşivi
Yeni Mesajlar
Kayıt Arşivi
Yeni Mesajlar
Köşe Yazıları
Yeni yazılar
Yeni yorumlar
Yazı dizisi
Yazıları ara
Ansiklopedi
Yeni maddeler
Yeni yorumlar
Yeni puanlamalar
Ansiklopedi'de ara
Bizimle Paylaşın!
Giriş Yap
Kayıt Ol
Türkçe (TR)
Dil Seçici
English (US)
Türkçe (TR)
Neler Yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni Mesajlar
Menü
Giriş Yap
Kayıt Ol
Install the app
Yükle
Eser (Nota) Arşivi
Eser (Nota) Arşivi
Atların Binelim Haydi Sırtına - Tahir Karagöz - Karcığar
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="Semih Özdemir" data-source="post: 85763" data-attributes="member: 2487"><p>Estağfirullah hocam, acizane fikrimi arz edeyim. </p><p></p><p></p><p>Ben Oynak ve Aydın usullerini birbirinin aynı olarak ifade buyurduğunuzu algıladım ama yanlış mı anladım bilmiyorum. Belki gereksiz olacak ama derlemelerimi de sıralamak isterim. </p><p></p><p>Öncelikle usul konusunda iki kaynağı kullandığımı belirtmek isterim hocam. Biri Sadettin Heper'in talebesi olmuş Hurşit Ungay'ın 1981'de yayınladığı "<strong>Türk Musikisinde Usul ve Kudüm</strong>" isimli kitabı, diğeri ise Şeref Çakar'ın 1996 yılında yayınladığı "<strong>Türk Musikisinde Usul</strong>" isimli kitabıdır.</p><p> </p><p>Hurşit Bey dokuz zamanlı usulleri aşağıdaki gibi sıralamış. Verdiği bilgileri şöyle özetleyebilirim;</p><p></p><p><u>AKSAK:</u> Düm (2) Te (1) Ke (1) Düm (2) Tek (2) Tek (1) [ Sofyan + Türk Aksağı gibi ]</p><p>Altı vurguludur. Birinci mertebeye Aksak veya Yürük Aksağı denir. Birinci mertebeye göre biraz yürükçe vurulursa Çifte Sofyan veya Aydın denir. İkinci mertebesine (malumunuz vurgular değişmeden zamanın katlanması) Ağır Aksak, bunun biraz yürükçe vurulmasına ise Orta Aksak veya Ağır Aydın denir. <u>Aydın ismi yine dokuz zamanlı ancak başka tertipte bir usul için de kullanılır.</u> Giderine göre, Çifte Sofyan veya Aydın, Aksak veya Yürük Aksağı, Orta Aksak, Ağır Aksak şeklinde sıralanabilir.</p><p></p><p>EVFER: Düm (2) Te (1) Ke (1) Düm (2) Tek (1) Tek (2) [ Sofyan + Türk Aksağı Evferi gibi ] </p><p>Aksak'ın son iki usulü yer değiştiriyor.</p><p></p><p><strong>AYDIN</strong>: Düm (2) Tek (2) Düm (2) Tek (3)</p><p>Dört vurguludur. Velvelesi ise Aksak'ınki ile aynıdır.</p><p></p><p>RAKS AKSAĞI: Düm (2) Tek (3) Düm (2) Tek (2)</p><p>Dört vurguludur. Aydın'ın son vurgusu ikinci sıraya kaydırılmış gibidir.</p><p></p><p><strong>OYNAK:</strong> Düm (1) Tek (1) Tek (1) Düm (2) Tek (2) Tek (2)</p><p>Altı vurguludur. </p><p></p><p></p><p>Şeref Bey de usullere dair bu bilgileri aynen verirken terminoloji açısından farklılık arz ediyor;</p><p></p><p>Düm (2) Te (1) Ke (1) Düm (2) Tek (2) Tek (1) darplarından oluşan usulün birinci mertebesine Yürük Aksak veya Çifte Sofyan, bunun biraz ağırına <u>Aydın</u>, bunun da biraz ağırına Aksak adı verilir. "Buradaki <u>Aydın</u> ifadesi Aksak usulündeki hareket unsurunun bir ifadesidir. Ancak bu isimle müstakil bir usul de vardır." demiş ve usulü Hurşit Bey'in tanıttığı gibi aktarmıştır.</p><p></p><p>Sonuç itibariyle ikisi de Oynak ve Aydın usullerini ayrı ayrı veriyorlar hocam. Bu noktadan sonra Tahir Karagöz'ün eserini niçin Aydın olarak ölçtüğümü arz edeyim. Eserde ölçü başları çoğunlukla, bir senkobun duyulabileceği "es" ile başlıyor. Yani literatürde göremedim ama yazılmış olsa sanki şöyle bir usul "cuk" oturacakmış;</p><p></p><p>Düm (1) Tek (2) Tek (1) Düm (2) Tek (2) Tek (1)</p><p></p><p>Bunu tartımları Aksak ile ölçünce de iyi duyulabileceğini düşünüyorum ama onun ilk üç vurgusu yani Düm (2) Te (1) Ke (1), yukarıda bahsettiğim senkopla iyi örtüşmüyor gibi de düşünüyorum. Bunun yerine Aydın usulü için tanımlanan ilk iki vurgu, Düm (2) Tek (2), eserin içindeki vurguyu da daha iyi temsil ediyor gibi geldi bana. Bu senkop tartımlarını Ağır Aksak eserlerde sıklıkla görüyoruz. Ancak o senkop vezne uyabilmek için çoğunlukla ikinci ve üçüncü vurguya ( Te[1] Ke[1] ) geliyor. </p><p></p><p>Hocam hasıl-ı kelam, bu gibi sebeplerle Aydın usulüyle ölçmüştüm yukarıdaki eseri. Yazdıklarıma eleştirilerinizi de dört gözle beklerim. Hürmet ederim.</p></blockquote><p></p>
[QUOTE="Semih Özdemir, post: 85763, member: 2487"] Estağfirullah hocam, acizane fikrimi arz edeyim. Ben Oynak ve Aydın usullerini birbirinin aynı olarak ifade buyurduğunuzu algıladım ama yanlış mı anladım bilmiyorum. Belki gereksiz olacak ama derlemelerimi de sıralamak isterim. Öncelikle usul konusunda iki kaynağı kullandığımı belirtmek isterim hocam. Biri Sadettin Heper'in talebesi olmuş Hurşit Ungay'ın 1981'de yayınladığı "[B]Türk Musikisinde Usul ve Kudüm[/B]" isimli kitabı, diğeri ise Şeref Çakar'ın 1996 yılında yayınladığı "[B]Türk Musikisinde Usul[/B]" isimli kitabıdır. Hurşit Bey dokuz zamanlı usulleri aşağıdaki gibi sıralamış. Verdiği bilgileri şöyle özetleyebilirim; [U]AKSAK:[/U] Düm (2) Te (1) Ke (1) Düm (2) Tek (2) Tek (1) [ Sofyan + Türk Aksağı gibi ] Altı vurguludur. Birinci mertebeye Aksak veya Yürük Aksağı denir. Birinci mertebeye göre biraz yürükçe vurulursa Çifte Sofyan veya Aydın denir. İkinci mertebesine (malumunuz vurgular değişmeden zamanın katlanması) Ağır Aksak, bunun biraz yürükçe vurulmasına ise Orta Aksak veya Ağır Aydın denir. [U]Aydın ismi yine dokuz zamanlı ancak başka tertipte bir usul için de kullanılır.[/U] Giderine göre, Çifte Sofyan veya Aydın, Aksak veya Yürük Aksağı, Orta Aksak, Ağır Aksak şeklinde sıralanabilir. EVFER: Düm (2) Te (1) Ke (1) Düm (2) Tek (1) Tek (2) [ Sofyan + Türk Aksağı Evferi gibi ] Aksak'ın son iki usulü yer değiştiriyor. [B]AYDIN[/B]: Düm (2) Tek (2) Düm (2) Tek (3) Dört vurguludur. Velvelesi ise Aksak'ınki ile aynıdır. RAKS AKSAĞI: Düm (2) Tek (3) Düm (2) Tek (2) Dört vurguludur. Aydın'ın son vurgusu ikinci sıraya kaydırılmış gibidir. [B]OYNAK:[/B] Düm (1) Tek (1) Tek (1) Düm (2) Tek (2) Tek (2) Altı vurguludur. Şeref Bey de usullere dair bu bilgileri aynen verirken terminoloji açısından farklılık arz ediyor; Düm (2) Te (1) Ke (1) Düm (2) Tek (2) Tek (1) darplarından oluşan usulün birinci mertebesine Yürük Aksak veya Çifte Sofyan, bunun biraz ağırına [U]Aydın[/U], bunun da biraz ağırına Aksak adı verilir. "Buradaki [U]Aydın[/U] ifadesi Aksak usulündeki hareket unsurunun bir ifadesidir. Ancak bu isimle müstakil bir usul de vardır." demiş ve usulü Hurşit Bey'in tanıttığı gibi aktarmıştır. Sonuç itibariyle ikisi de Oynak ve Aydın usullerini ayrı ayrı veriyorlar hocam. Bu noktadan sonra Tahir Karagöz'ün eserini niçin Aydın olarak ölçtüğümü arz edeyim. Eserde ölçü başları çoğunlukla, bir senkobun duyulabileceği "es" ile başlıyor. Yani literatürde göremedim ama yazılmış olsa sanki şöyle bir usul "cuk" oturacakmış; Düm (1) Tek (2) Tek (1) Düm (2) Tek (2) Tek (1) Bunu tartımları Aksak ile ölçünce de iyi duyulabileceğini düşünüyorum ama onun ilk üç vurgusu yani Düm (2) Te (1) Ke (1), yukarıda bahsettiğim senkopla iyi örtüşmüyor gibi de düşünüyorum. Bunun yerine Aydın usulü için tanımlanan ilk iki vurgu, Düm (2) Tek (2), eserin içindeki vurguyu da daha iyi temsil ediyor gibi geldi bana. Bu senkop tartımlarını Ağır Aksak eserlerde sıklıkla görüyoruz. Ancak o senkop vezne uyabilmek için çoğunlukla ikinci ve üçüncü vurguya ( Te[1] Ke[1] ) geliyor. Hocam hasıl-ı kelam, bu gibi sebeplerle Aydın usulüyle ölçmüştüm yukarıdaki eseri. Yazdıklarıma eleştirilerinizi de dört gözle beklerim. Hürmet ederim. [/QUOTE]
Alıntı ekle...
Kullanıcı Doğrulaması
Gönder
Eser (Nota) Arşivi
Eser (Nota) Arşivi
Atların Binelim Haydi Sırtına - Tahir Karagöz - Karcığar
Üst
Alt