Nezih Uzel Besteleri

NotaEserBestekarGüfte SahibiMakamFormUsul
1Allahümme Ya HadiNezih UzelAziz Mahmud HüdaiRastİlahiSofyan
2Aşk Bezirganı Sermaye CanıNezih UzelYunus EmreHicazİlahiSofyan
3Aşkın Bu Gönlüm ŞehriniNezih UzelAziz Mahmud HüdaiHicazİlahiDüyek
4Bilmem N'ideyimNezih UzelYunus EmreHüseyniİlahiSofyan
5Bilmem N'ideyimNezih UzelYunus EmreSegahİlahiSofyan
6Hakk Nuru AşıklaraNezih UzelYunus EmreSegahİlahiSofyan
7Hazret-i Şahın AvazıNezih UzelBelirsizHüseyniNefesSerbest
8Muradlar Verici Ol Gani SettarNezih UzelFakir EdnaNevaİlahiSofyan
9Nida Ettim Gelsin Aşık OlanlarNezih UzelEroğlu NuriDügah MayeİlahiSofyan
10Şahım Ali AbayaNezih UzelFahir BabaHüzzamNefesSofyan

Nezih Uzel'in icracılığı, şüphesiz ki temsilcisi olduğu müzik türüyle uzaktan yakından ilgilenen hemen herkesin malumudur. Bestekarlığına dair söylemleri ise, kimimiz birinci ağızdan, yani kendisinden, kimimiz ise birer rivayet olarak başkalarından duymuşuzdur. Henüz kendisinin de hayatta olduğu zamanlardan başlayarak, bazı eserlerin ona atfedilmesi, Nezih Uzel ve çevresi nazara alındığında, sıkça karşılaşılan bir durumdu. Pek çok tekkeyle ve onların nihai temsilcileriyle ünsiyeti bulunan Nezih Uzel'den, bu müzik türünde o ana kadar ne denli birikim elde etmiş olursanız olun, her an daha önce hiç duymadığınız bir eseri dinleyebilirdiniz. Ve bu eserlerin, kendisine ait bir beste mi, yoksa müdavimi olduğu herhangi bir tekkeden tevarüs bir derleme mi olduğunu, kişiliğinde mündemiç iki özelliğinden, tevazusundan ve espritüelliğinden dolayı, net bir şekilde anlamanız mümkün olmazdı. Ona ait olup olmadığını sorduğunuz bir eser için, "henüz yeteri kadar meşhur olmadı, olduğunda ilan edeceğim" cevabını alabilirdiniz mesela. Bu cevap mütevazı mi? Evet. Esprili mi? Kesinlikle. Ama mezkur eserin ona ait olup olmadığını da hatırı sayılır oranda cevabı alan kişinin yorumuna bırakıyor.

Nezih Uzel'in müzikal anlayışı ve icracılığı hakkında, eğer tanıyorsanız biraz yakınına yaklaştığınızda göreceğiniz, eğer tanımıyorsanız da tanıyanlardan biraz soruşturduğunuzda duyacağınız ilk şeylerden biri, onun, nota denilen insan icadına tabi bir meşk ve icra yaklaşımından ziyadesiyle uzak durduğu olurdu. İcracılığının mahsulleri, o anlık hissiyat ile hafızasının ortak çalışmasının ürünü olarak ortaya çıkıyordu. Kaynağı bir şekilde kendisinde olan eserleri notaya almıyor, dolayısıyla okurken bir notaya bakarak da okumuyordu. Bu sebeple, ister kendisine ait bir beste, isterse bir başkasından dinleyerek derlediği bir eser söz konusu olsun, Nezih Uzel'e mal edilebilecek eserlerin büyük bir çoğunluğunun izini, bugünün nota arşivlerinde bulmak pek mümkün değildir.

Nihayet, pek az eser, muhtelif yollarla Nezih Uzel'in bu prensibini aşarak insan icadı bir niteliğe bürünebildi. Nezih Uzel'e mal edilen eserlerden, örneğin "Aşk Bezirganı" ve "Şahım Ali Abaya" biraz daha ileri giderek, bir arama motoruna adını yazıp aradığınızda nota görselini kolaylıkla bulabileceğiniz seviyelere erişti; "Gel Ey Kardaş Hakk'ı Bulayım Dersen"i biraz daha çaba sarf ederek umuma açık bazı arşivlerde bulabilirsiniz; "Gönlümüz Her An Sendedir Ya Rab" ise pek çok yerde pek çok kişi tarafından okunur, ama yazılı bir notası varsa da şahsi arşivlerdedir.

Bu türden eserlerin, bilhassa da sahibi yahut kaynağı olan kişi artık hayatta değilse, muhtelif rivayet haline gelmesi olağandır. Diyelim ki "Aşk Bezirganı" için TRT Arşivi'ne başvurduğunuzda, arşiv size bu eserin anonim olduğunu söyler; ama Nezih Uzel muhabbetinden nasipli birisine soracak olursanız, bu eserin Nezih Uzel'e aitliği muhakkak olabilir.​

a1.jpg

Nezih Uzel

Bizim de, öncelikli olarak Nezih Uzel'e ait eserleri tespit edebilmek gayesiyle çıktığımız bu yolda karşılaştığımız en esaslı zorluk, onun notasyon alışkanlığına mesafeli duruşu ve onunla beraber anılan bazı eserler hakkındaki rivayetin muhtelif oluşuydu. Zira, sağlığında bizim bugün "muhtemel" etiketiyle soruşturduğumuz eserleri kendisi notaya almamış yahut notaya alınmaları için kimseyi teşvik etmemiş ve vefatından sonra bu yola çıkacak olanların birincil bir kaynağa, yani Nezih Uzel'in kendisine başvurma şansı kalmamıştı. Gerçi sağlığında böyle bir yola çıkılabilmiş olsaydı, üstadın tevazusu bu yolu tamamlamaya ne derece müsaade ederdi, o da meçhul.

Bu zorlukları aşabilmek için başvurulabilecek en sağlıklı yöntem, Nezih Uzel'le dostane ve profesyonel ilişkileri en uzun ve en yoğun olan kişilere ulaşabilmekti. Sağ olsun Kudsi Erguner, bu iki temel şartın ikisini de ziyadesiyle sağlayan bir isim olarak, bu çalışmamız süresince bizden yardımlarını esirgemedi. Nezih Uzel'le henüz 20'li yaşlardayken başlayan ve nihayeten 40 yılı aşan dostluk ve profesyonel birliktelikleri, şüphede kaldığımız bazı eserlerin kaynağı konusunda bize ziyadesiyle yardımcı oldu.

İhtimal ki, "Aşk Bezirganı" gibi, "Gönlümüz Her An Sendedir Ya Rab" gibi, artık Nezih Uzel'le anılır hale gelmiş bazı eserleri "anonim/bestekarı meçhul" etiketiyle bırakmış olmamız, bazı okuyuculara şaşırtıcı gelecektir. Emin olun, çalışmamız süresince, bizim için bu iki eserden çok daha şaşırtıcı olan sonuçlara da varmak durumunda kaldık. Öncelikli kriterimiz doğru ve en azından şimdilik şüpheye yer bırakmayan bir iş ortaya koyabilmekti. Yukarıdaki listede göreceğiniz eserler, elimizdeki veriler ışığında bizim, "Bestekarı Nezih Uzel" diyebileceğimiz eserlerdir. Daha kapsamlı bir çalışmayla, bu listenin daha da genişleyebilmesi en büyük temennimiz.​

b2.jpg

Nezih Uzel ve Aka Gündüz Kutbay
  • Gönüldaş
Reactions: Levent Çelik