Arama Sonuçları

Merhaba Sude Hanım. Profilinizde kullandığınız, musiki ile alâka derecenizi gösteren işaretlere bakarak, Makam ve Formlara ait Nazari bilgi donanımına, Usûl bilgisi (küçük-büyük) ve vurma alışkanlığına, Edebiyat bilgisine (en azından eserlerin güftelerini anlam ve teknik olarak analiz...

Düşünüyorum... hiçbirinden vazgeçemiyorum. Kimi seçsem diğerleri gücenir.

Nihavend mi Nihavent mi? Ne olması gerektiğini anlatan, gülüp geçtiğimiz meşhur bir konuşma vardır Abdülhak Hâmid ile Ferid Kam arasında. Harf inkılabı ile imla kuralları da değişiyor "d" ler "t" oluyor vs. A. Hâmid, Ferid Kam'a takılmak için "İsminin sonunda d harfi yerine t harfi olacak ve...

Thread 'Tedkîk ü Tahkîk - Nâsır Abdülbâkî Dede - Yalçın Tura' Tedkîk ü Tahkîk - Nâsır Abdülbâkî Dede - Yalçın Tura

Bu japonlar elimizden alacaklar müziğimizi 😉

Sizden de Serdar Bey kardeşim. ❤

Boylesi basit trafik kurallarında yaygın alışkanlık hangisi ise onu tercih etmek de fayda vardır. kazayı önler 😊 Öte yandan sözlerin üste yazıldığı dönemde kimsenin bugunki gibi nota hafizligi yoktu. O bizim derdimiz maalesef.

"Fer vermiş o neşveyle gazelden gazele"

Ferahfeza ve Şevkıtarab'in notaları aynı elden çıkmış. Yabancı gelmiyor. Hüzzam notalarinda altta "Levent Müzik evi izmir" yazıyor. Oradan da araştırılabilir. Ayinleri sayende ilk defa gördüm ben de. F.feza'nin ilk selamına göz gezdirdim biraz. Pek meydan görmüş birinin elinden çıkmış gibi...

Biz istanbul'dan nasıl yol bulsak da kaçsak diye bakınıyoruz, sen tası tarağı satıp buraya gelmeyi planlıyorsun. Istanbul eski istanbul değil artık. Arabı, acemi, gurcusu, türkmeni, çerkezi, rusu vs. her milletten aldığı göç ile profili değişti. Sirkülasyon var, imkan bulan yerlisi de kaçıyor...

Hiç bir şey için geç değildir. Ancak işin ekonomik boyutu var. 4 yıl sürecek ve işinize yeteri kadar vakit ayiramayabilirsiniz. ( işinizin içeriği önemli tabi. Elinizi ve zihninizi meşgul edecek ve başka bir yardımcınız yoksa zor görünüyor. ) Tercih edilen yolda ve yolun sonunda sizi ne bekler...

"Senli benli" duydum ben de. Mısranın gelişine göre de anlamlı herhalde. T harfi sert olduğu için patlayıp ayırt edilebilirdi. Ayrıca alt mısra ile cinas unsiyeti var. (Çifte benli- senli benli)

"Tesbihimde mercanım" rumeli veya istanbul türküsü olsa gerek. Neva değilde Uşşak daha bir oturuyor. Buna da çok benziyor seyir olarak Yemenimin Oyası Rengi De Rengine - Belirsiz - Uşşak Emeklerine sağlık. Çok özel bir tavrı var Tahir Efendi'nin.

Atların binelim haydi sırtına Yollarda koşudan kopsun fırtına Uçarken cennete? ak başlı turna Kaçalım... Gidelim sevdiğim bizim yaylaya ... Kimisi esmerce çifte benlidir

E K harfi hangi kelimenin kısaltması bilmiyorum. Bilen biri mutlaka çıkar

Evet

Binbaşı Hâfız Yaşar Okur, Halvetî-Şâbânî tarikatının Kuşadaviyye koluna mı aitti? Öyle olsa bile isminin başına konularak tarîki belirtme geleneği yoktur.

😊 "K" harfinin ne olduğunu bulabilirsek çıkar ortaya

Neden?

Notaya baktığımızda sadece seslerin grafiğini görmüyoruz. Geliştirdiğimiz ya da duymak istediğimiz icrâ üslubunun direklerini kolonlarını da yerleştiriyoruz kağıdın üzerine ki seslendirerek hayat verdiğimiz müzik de bütün bu alışkanlıklarımız birikimlerimizle şekilleniyor. Mesela bir kitap...

Bursa'da yaşıyordu. Cenazesine gitmiştim 2006 da. Kabri evine çok yakındı. Defnine yetişememiştim ama evine taziyeye gittim.

Aşağı tükürsen sakal yukarısı bıyık.... Aynı git-gelleri ben de dahil pek çok kişi yaşamıştır-yaşıyordur. Aslında çok derin bir problemi açtın, nereden başlasam konu uzar da gider, yaprağı tozar gider, yar yolunu şaşırmış, kimbilir nereye gider 😊 Sonuca da varmaz maalesef. Üslûp denilen şey...

Aklimdaki isimler o kadar çok ki, hangisini sıralamaya koysam diğerleri incinir. O yüzden Barış abinin metoduyla hepsini 10 puanla kalbimizde tutuyoruz 😊

Kavramsallaştırdıklarımızdanmısınız - Kavramsallaştıramadıklarımızdanmısınız 😁

Insanın ruh hâli hep aynı olmuyor olmaz da zaten. Sanırım Heper o cümleyi sarfedecek bir hâl içinde idi. Zikir ilahilerini pek istemez, büyük usullü tevsihleri besteleri tercih edermiş. Hele âyin meşklerinde "2 3 kat ağır çalışırdık fenalıklar basar" derdi Nezih hoca. Esasen ayinlerin temposu...

Bu da başka bir örnek

Kaydi yok ama notasindan anlaşılır Ger Günâhım Kûh-i Kaf Olsa Ne Gam yâ Celîl - Levent Çelik - Hüseynî

Rahmetli Nezih hoca(Uzel), hocası Sadettin Heper'in, "Dede bu işi bozdu, musikimiz aslında tekrarlı ısrarlı uzun monoton seslerle cümlelerle kendini ifade eder" dediğini anlatırdı. Örnek olarak da Hüseyni YS. "Ey şeh-i kisver-i nazu nahvet" i okurdu. Hattâ ilave olarak 40li yıllarda batıcı...

Kâni Hoca'nin vefatının hemen arkasından yazmıştım ama pay çıkarmanızda bir sakınca yok bilâkis mutlu olurum. Aynı kültürün neferleriyiz.

Hemen arkasından aklıma böyle birşey gelmişti. Unutmuşum kaç gündür hatırlamaya çalışıyordum. Ömrünce hep okudun na'tını Peygamberin Rû be rû da okuyasın önünde o Serverin Gün yüzü göremedin amma ey Kâni Hocam Güneşin pervan olduğu nûru görsün gözlerin

Kaleminize gönlünüze sağlık Elif hanım. 2002 yılı idi Tarik Zafer Tunaya da(o zaman Kültür merkezi idi) rahmetlinin kendi ağzından dinlemiştik yazdıklarınızı. Hocalarının taklidleriyle (bizzat kendi gülerek), söylediği birkaç eserle tamamlamıştık o akşamı.

Merhaba @Zephyrion . Transpoze(göçürme) herhangi bir makamın seslerini aralıklarını bozmadan olduğu gibi başka bir perde (nota) üzerine aktarmaktır. Meselâ; Rast makaminin sesleri olan Sol, la, si bemol (d), do... notalarını, bir üst perdeye transpoze ettiğimizde La, si, do#, re... sesleri ile...

Sadece mûsikîde değil her alanda var. Kimi siyaseten kimi alışkanlıkla kimi inadına kimi de aslını bilmediği için kelimeleri yanlış ya da farklı yazıyor. Yazimdaki bu yanlışlıklar dile de sirâyet etti son 30 yıldır. Haberlerde "hacettepe " , "kimya" diyor spiker. Ihtiyaç anlamı olan kelime "a"...

Anladım alt kısımda yazıyormuş şimdi gördüm.

Nerede olmuş bu meşk acep?

çalarken duyulsun diye :D Yazan yazdığını biliyor ki yazıyor. Kendi daha güzel anlatır.

Kolay gelsin arkadaşlar. Üst çizgideki darplarin sapları yukarı, alttakilerinki aşağı olsa iyi olurdu

Usûlleri seslendirerek paylaşmayı düşünüyoruz değil mi? Musessucore nin içindeki Kudüme en yakın gelen bir enstrüman kullanilabilir. Maksat darplari duyurabilmek.

Doğru demişsiniz. Bolahenk ve Süpürde olacaktı :)

birinci cümlenizde cevabı kısmen vermişsiniz :) ben enstrumanist değilim ama insan sesinde de akortla oynamak çok makbul birşey değildir. Her ses cinsinin Kendi Ses sahasının dışında farklı akortlarla şarkı söylemesi, sesin sahibini hem yoracaktır hem de orjinal skalasındaki ses tekniğinin...

Mânidar bir şarkı seçimi. Teşekkürler Faruk 💐

Avizenin tam altına gelen zat (gözlüklü olan) rahmetli Aleaddin Aday'dır. Okuldan hocamız. Radyodan emekli idi. Münir Bey zamanında da icrâ heyetinde görev yapmış.

Teşrifinizle hareketlenmiş buralar. Faruk, Mehmet ve Mustafa'yı da ben ekleyivereyim son cümleye :)

3 ü bilmiyorum ama 1inde Ayırma ve birleştirme butonu var

Fikret Kutluğ'un, 2000 yılında Yapıkredi'den yayınlandığı, makamları farklı dönemlerin temayüllerine göre sıralayıp anlattığı faydalı bir kitap. Umarım telif sorunu yoktur da yıllarca herkes faydalanır.

Üniversal olarak kullanılan mesleki tabirlerin olduğu gibi kullanılması taraftarıyım.

Udi bir arkadaşımdan numaralar aldım bir arayın bakalım. Ikisi de Kadıköyünde; +905325605006 Salih Bilgi +905335784594 Mustafa Copcu

Isimlerine göre ayırmanız kâfîdir. Rast, Uşşâk, Hüzzam vs.

Plağını bulup almıştım. Henüz dinlemek nasip olmadı plaktan :)

Karagöz Sanat Dergisi

Çok güzel. Araba kullanmayı öğrenirken de bütün yapılacak hareketlere öyle dikkat ederiz ki arabayı kullanamayız stop ettiririz. Nihayet bu hareketler alışkanlık kazandıkça yola trafiğe verebiliriz dikkatimizi. Bu kez de aşırı rahatliktan kazalar olmaya başlar :) Usül vurup şarkıyı söylerken...

Nadir kitaba sorun yine de belki yedekte olabilir yada fotokopisini almışlardır. Pdf si bile olabilir.

"Önüme bir cebel düştü" de böyle. Uşşak başlayıp hicaz bitiyor. Yalnız burada Saba-hicaz var. Saba olanın versiyonu olarak eklenebilir.

Bu kaydi dinlemismiydik?

Zikrin bir bölümünde bir kişi tarafından, bir kasideyi bir makamın perdelerini karar sesinden başlayarak bazan atlayarak, bazan sırasıyle, her perdeyi zakirana belli edecek şekilde durarak çıkıp inmesidir.

Çok severim bu şarkıyı. Tekke musikimizde "perde kaldırma" diye bir uygulama var. Onun şarkı hâli gibi gelmişti ilk defa öğrendiğimde.

Toprak aynı toprak değil , dertler sevinçler aynı değil. Çok daha iyi sesler vardır mutlaka. 5 oktav sesi var adamın ama ruh başka ruh. Bir Ege bir karadeniz vs. türküsünü duyduğumuzda ayirabiliyorsak oranın folklorünün diğer bölgelere göre başka olmasındandır. Teknoiletisim çağındayız malûm...

Tavırlarına bayıldım. Yeni eser yeni kayıt herhalde?

Bana bir dönem Münir Beyi bile geriye attırarak kendine meftun eden zat. Tavrını, ses çıkarma tarzını çalıştım epeyce. Akranı olan Hafız Sami'den ve diğer meşhur istanbul hafızlarından biraz yöresel ağız haricinde bir fark yok aslında. "Münir Bey canlı neşriyatı için radyoya geldiğinde...

Top oynarken de severdim ters köşe yapmayı 😁 Bizim çocukluk ile ilk gençlik yillarimizin müzikleri. Ve hakikaten müzik yapmışlar bunlar ve emsalleri. 60, 70, 80 ler bu tür müziklerin zirve yılları.

en sevdiklerim

:D Ben de eski kayıtların evin içinde çalınıyormuş hissini seviyorum. Orjinal ses orjinal duygu...

Ben bütün beste ve peşrevleri taradım bulamadım. Gözümden kaçmış olabilir. Evcara ve ders kayıtları konuları aynı eserin icraları bu arada

Ders Kayıtları da "Evcara olabilir" adlı kayıtlarla aynı eser çalışmaları

Eseri bulamadım.

Başlık Doğru tabi ki :)

Neyzen Emin Dede'nin Bûselik Aşîran Peşrevi

Neyzen Emin Dede'nin Beyâtî Peşrevi.

Başlık doğru.

Başlık doğru.

Başlık doğru.

Evet doğrudur.

Evet. Ama çok belli belirsiz. Hisar makamındaki gibi. Buselikte böyle segah basılarak biten eserler var. Fehmi Tokay'in "benden ayrı düştün artik" böyledir. Notada göstermez gerçi.

Aynen başlıktaki gibi

Başlık doğru.

Bûselik ;)

Yine bağlandı dil gibi. Hatta zeminin aynısını çalmış. Nakaratta değişiyor ama yine de şarkının izini takip etmiş.

Yine Riza Efendi'nin Tahir Bûselik Peşrevi.

Kemani Rıza Efendi'nin Tahir Bûselik Saz Semaisi

Bunlar bir eserin parçaları değil sanırım. Makam seyrini göstermek için hazırlanmış küçük parçalar olsa gerek.

Rasttan Uşşâka Taksim.

Suzinak taksim.

Budur kardeşim.

Tabakat peşrevin adı olsa gerek. Peşrevde güfte olmadığına göre... Zeyl ibaresini sonradan koymuşlar sanırım. Çünki 2.nota Kantemiroglu edvarindan tıpkı basım olarak ilk defa yayınlanan kitaptan alinmis.

Hangi eserde var ?

En iyisi dinlememek :) Ustaları hâriç tabi

Bir de güfte taksimatınin hangi usulün düzümüne, diğerine nazaran daha çok uyumlu olduğu gözetilmeli.

TDK ne diyorsa o doğrudur. Şapkayla takkeyle uğraşma

Allah rahmet eylesin. ❤

Nasıl bir güfte ve nasıl bir beste ve nasıl bir icrâ yarabbi. Her yönüyle Süleymaniye Camii gibi bir âbide eser.

Selçuklu aristokratı büyük sanatkâr Sonunda Münir Bey'in anonsu ile, birlikte icrâ ettikleri "Hafızın kabri..." nin kaydı var.

Kazazkerin Maye "Şeb midir ya sevadı..." kaydı ile arasında tavır farkı yok. Bu biraz daha trilli denebilir ve daha derinden geliyor, sanki mikrofona uzak gibi. 5 ila 10 sene fark olabilir kayıtlar arasında. "Şeb midir'in akordu da piyasadakilerde yarım ses düşük. Harun'un sonradan eklediği...

Akort yarım ses dik. Devriyle oynanıp düzeltilebilir mi acaba ?

Notaların hiçbiri tam anlamıyla okuduğu şekle uymuyor. 2. Nota en fazla uyumlu giden şekil ama onda da ayrıldığı yerler var. Aynı şeye Zekai Dede'nin Beyâti bestesinde de şahid oldum. Ki büyük ihtimalle Ahmed Efendi'den meşketti ama külliyata kaydedilen gibi değil okuduğu. Sanki bütün...

5.ve 8. Notalar Münir Bey'in okuduğu gibi. 4 tane kasetim vardı, Münir Bey'in kayitlari olan. Kalan'dan "arşiv serisi" isimli cd çıkana dek onları çevirip çevirip dinlerdim. Bu Semai de o kasetlerden ezberlediklerimden 😊❤

Nerede, niçin çalındığı-okunduğu, süslemenin, hatta amiyane tabirle kerizin bile yapılmasında en önemli etken olsa gerek. Tek başına veya kafa dengi bir,iki sazla yapılan enstrümantal icralarda, çalınan eserin yanında sazın ve sazende kendinin sınırlarını zorlamak, maharetini sergilemek ister...

"Ci-har at-tım" kelimesini "kısa-uzun-uzun-kisa" olarak okumak gerek, birinci kıtada ki sözlerin hece taksimati gibi olmaz. 7. Versiyondaki gibi yani.

Makineli tüfek gibi :)

Beste: Ruz U Şeb Ah Eylemekten Çak-çak Oldum Yeter - Mehmet Ağa (Küçük) - Suzinak Semâî: Bir Elif Çekti Yine Sineme Canan Bu Gece - Sadullah Ağa (Hacı) - Muhayyer Şarkı: Muy-i Jülidem Oluptur Serde Anka Lanesi - Şakir Ağa - Tanburi, Kemani, Hacı İzzet - Rast Şarkı: Bülbül-Asa Ruz U Şeb Karım...