Bestekâr
Belirsiz
Güfte Sâhibi
Yok
Makam
Neva
Form
Mehter
Usûl
Düyek
Kaynak
Sanat Müziği Notaları

Makam

DîvânMakam Robotu
Mesajlar
45071
Tepki Puanı
484
Eser:
Çeng-i Harbi (Hücum Marşı)

Bestekâr:
Belirsiz

Güfte Sâhibi:
Yok

Makam:
Neva

Form:
S.Eser

Usûl:

Güfte:
-

Kaynak:

Diğer Bilgiler:
Arşiv No: -
 

Bütün Ekli Dosyaları İndir

Moderatörün son düzenlenenleri:
Mesajlar
202
Tepki Puanı
318
Hakan Cevher'in tezindeki versiyonu, v2'den pek farklı olmasa da Ali Ufkî'nin donanımıyla eseri veren kaynak bulamadığım için paylaşıyorum. Burada "Temmet"in amacı belli olduğundan not yazmaya gerek duymadım.

Bu arada ilginç bir durum, esere MSS'de ne makâm ne de usûl yazılmasına rağmen iki versiyon da Çeng-i Harbi'yi usûl olarak algılamış, ancak bu usûlün günümüzde kullanılan 10 zamanlı Çeng-i Harbi ile yakından uzaktan bir alakası yok; burada da fark edildiği gibi. 16 zamanlı yazımını da anlamış değilim, belki o konuda daha tecrübeli biri bir sebep bulabilir. Hakan Cevher ise usûle Düyek demiş, ki çok daha anlaşılabilir bir karar gibi geliyor bana.

Çeng-i Harbi'yi de burada ya eserin adı, ya da alt form olarak almak gerektiğini düşünüyorum, bu nedenle adlandırmayı o şekilde yaptım.

Moderatör tarafından burada bulunan dosya(lar) ilk mesaja taşınmıştır.
 
Moderatörün son düzenlenenleri:
Mesajlar
202
Tepki Puanı
318
Peki form olarak mehter mi, marş mı yoksa saz eseri mi (genellendirme olarak)?
Galiba burada marş olarak tanımlanmış eserlerin neredeyse hepsi, Batı müziğinin etkisinde yazılmış geç dönem eserleri; ki 17. yüzyılda (en azından Mehter/Marş formu için) biraz tam tersi mevcut, o yüzde formal ve dönemsel olarak doğru olmayacağını düşünüyorum. Saz Eseri diyebiliriz ama hem yapısından, hem de icrâlarından Mehter için yazıldığı bana belliymiş gibi geldi, ki zâten burada Mehter olarak kayıtlı çoğu 19. yüzyıl öncesi eserin (bu eser veya bu eser gibi) "Mehter"liği bir çıkarımdır, bu dönemde Mehter adlı bir formun kullanıldığını pek görmedim.

(Baktığımda eserlerin hangi nedenle Mehter diye sınıflandırıldıklarını görmek de çok kolay değil, biraz dolaştım "mehter" eserler arasında, aralarında peşrev veya semai diye sınıflandırılabilecek çok eser var. Aynı şekilde Zurnazen İbrahim Ağa'nın Uşşak Peşrevi [ki bence çok başarılı, dinlenilmesi gereken bir eserdir] de çok açıkça bir "mehter" eseridir mesela, ancak peşrev olarak kaydedilmiş. Büyük ihtimâlle "mehter"e ayrı bir form şeklinde bakmak çok da sağlıklı değildir bu sebeple.)
 
Son düzenleme:
Mesajlar
2516
Tepki Puanı
3896
İnternet Sayfası
link
Facebook
link
Saz Eseri diyebiliriz ama hem yapısından, hem de icrâlarından Mehter için yazıldığı bana belliymiş gibi geldi, ki zâten burada Mehter olarak kayıtlı çoğu 19. yüzyıl öncesi eserin (bu eser veya bu eser gibi) "Mehter"liği bir çıkarımdır, bu dönemde Mehter adlı bir formun kullanıldığını pek görmedim.
Kafam karıştı, affedersiniz :D. Cümleye giriş olarak mehterdir demişsiniz, ama cümlenin sonuna doğru da mehter değildir olmuş.

Net olarak sizce form olarak ne olsun?
 
Mesajlar
202
Tepki Puanı
318
Kafam karıştı, affedersiniz :D. Cümleye giriş olarak mehterdir demişsiniz, ama cümlenin sonuna doğru da mehter değildir olmuş.

Net olarak sizce form olarak ne olsun?
Çok net konuşamamışım, asıl ben özür dilerim. Bu eser (anlayabildiğimiz kadarıyla) mehter için yazılmıştır, ama ayrı bir form olarak "mehter"in varlığını bu eski döneme bağlayamayız.
Yâni form olarak mehter diyelim şimdilik de mehter "form"unun tartışılması lâzım bir ara.
 
Mesajlar
2516
Tepki Puanı
3896
İnternet Sayfası
link
Facebook
link
Estağfirullah, özür dilenecek bir durum yok. Çok güzel özetliyorsunuz durumu ama ben olaylara bu kadar hâkim değilim, bu yüzden yanlış anlayabiliyorum. Öyle olmaması için de tekrar soruyorum. Yâni bir eksiklik varsa bu sizden kaynaklı değil, benden kaynaklı :).

Tartışılması gereken o kadar konu var ki :D. Bilgiler için teşekkürler, gerekli düzenlemeleri yapıyorum birazdan.
 
Mesajlar
1545
Tepki Puanı
2655
Mehter müziği ayrı bir form mudur değil midir? Yazarak düşünüyorum, yanlışını doğrusunu ayıklayabilirsiniz.

Bu eserin özelinde konuşursak; evet kendine özgü, ismiyle müsemma bir karakteri var. Bu marşı başka hiç bir musıki formu içeriğinde dinlemedim.

Derler ki ; II.Mahmud'un gazabından mehter müziği namına bir bu kalabilmiş bir de Isfahan "Ey gaziler yol göründü... "

Sonradan yapılan "ceddin deden..." ve benzeri mehter marşları da aynı karaktere sadık kalınarak yapılmış ki, onlar da diğer formların repertuarları içine dahil edilmiyor. Bununla beraber ozellikle rumeli türküleri ve bazı türkü karakterli şarkılar da okunuyor.( Dede'nin Şu karşıki dağda bir yeşil çadır) Ince saz pesrevleri çalınıyor (Veli Dede'nin Hümayun Peşrevi)

Mehter Takımı şimdi olduğu gibi, II. Mahmud'dan önce de savaş meydanı haricindeki özellikle Ramazan ve bayramlarda gösteri unsuru olarak halkın rağbet ettiği eserleri çalıyorlardı sanırım.
 
Mesajlar
202
Tepki Puanı
318
Mehter müziği ayrı bir form mudur değil midir? Yazarak düşünüyorum, yanlışını doğrusunu ayıklayabilirsiniz.

Bu eserin özelinde konuşursak; evet kendine özgü, ismiyle müsemma bir karakteri var. Bu marşı başka hiç bir musıki formu içeriğinde dinlemedim.

Derler ki ; II.Mahmud'un gazabından mehter müziği namına bir bu kalabilmiş bir de Isfahan "Ey gaziler yol göründü... "

Sonradan yapılan "ceddin deden..." ve benzeri mehter marşları da aynı karaktere sadık kalınarak yapılmış ki, onlar da diğer formların repertuarları içine dahil edilmiyor. Bununla beraber ozellikle rumeli türküleri ve bazı türkü karakterli şarkılar da okunuyor.( Dede'nin Şu karşıki dağda bir yeşil çadır) Ince saz pesrevleri çalınıyor (Veli Dede'nin Hümayun Peşrevi)

Mehter Takımı şimdi olduğu gibi, II. Mahmud'dan önce de savaş meydanı haricindeki özellikle Ramazan ve bayramlarda gösteri unsuru olarak halkın rağbet ettiği eserleri çalıyorlardı sanırım.
Bu eserin karakteri konusunda çok haklısınız, ve tıpkı dediğiniz gibi, mehterin geniş bir repertuvarı olduğu anlaşılıyor. Bu repertuvarın eski halinin durumunu inceleyip detaylandıran bir çalışma okuduğumu hatırlıyorum; adını hatırlayıp bulursam ek olarak yüklerim. Oradan anladıklarım da sizin söylediklerinizle örtüşüyor, anlaşılan sâdece bir yorum farkımız var.

Mehter olarak bir formun olması demek benim düşüncemde, sâdece mehterde çalınan ve belli bir karaktere sahip eserlerin olmasını değil, aynı zamanda bu parçaların formal olarak belirli benzerlikler göstermesini gerekli kılıyor. Yâni, mehterde söylenen bir türkü ile çalınan bir peşrev veya semai arasında herhangi bir formal benzerlik var mı diye soruyorum kendime, cevap hayır oluyor. Bu yüzden de benim görüşümce mehter bir form değil, belirli formların içinde bir karakterdir, mehter diye bir form yoktur da "Mehter Peşrevi" diye bir peşrev türü vardır gibi geliyor bana. Tabii şu da mantıklı olabilir, bütün mehter karakterli eserleri bir forma toplamaktansa mehter karakterli formlar yaratılabilir "Mehter Peşrevi" gibi.

(Şunu ekleyeyim, bu son bahsettiğim durumda yeni yazılmış, "Ceddin Deden" dönemi sözlü mehter marşlarının hepsi tek form sayılabilir bence; bunlar için, tematik açıdan güfteleri Batılı Marşlara benzediğinden Mehter Marşı demek doğru olabilir. Ancak "Ey gaziler yol göründü" gibi bir eser bence ayrı bir formun varlığını gerektirmez, zaten sistemimize de Şarkı olarak kayıtlıdır, notalara da ya o şekilde, ya da türkü formunda geçmiştir.)
 
Son düzenleme:
Üst Alt